Post on 31-Aug-2019
1
27.02.2016
GENEL EKONOMİ ZORUNLU
2. YARIYIL BAHAR DÖNEMİ
Teori: 3 AKTS: 4
TÜRKÇE
Sivil Hava Ulaştırma İşl. 3 SAAT/HAFTA
Dersin Sorumlu Öğretim Elemanı: Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Eposta: rbyesilay@gmail.com
Web: rbyesilay.jimdo.com
I. Dersin Amacı İktisat öğrenimine yeni başlayan öğrencileri ekonominin temel kavramları, hanehalkları ve firmaların
iktisadi davranışları, üretim süreci ve maliyet oluşumu, fiyat sistemi, mal ve faktör piyasalarının
işleyişi ve piyasa yapıları, gelir dağılımı ve ülke ekonomisi hakkında bilgi sahibi yapmaktır.
II. Dersin İçeriği 1. Ekonominin temel kavramları (üretim ve üretim faktörleri, üretim olanakları eğrisi, ekonomik
büyüme ve etkinlik, kıtlık, ihtiyaçlar, ihtiyaçların özellikleri ve türleri, mal ve hizmetler, gelir
dağılımı), ekonominin bölümleri, ekonomik amaçlar, alternatif ekonomik sistemler, temel
ekonomik sorunlar.
2. Makroekonominin temel kavramları
3. Talep ve arzın belirleyicileri, talep ve arz eğrilerinin elde edilmesi, talep ve arzdaki değişmeler
4. Talep ve arz esneklikleri; esnekliğin belirleyen etmenler.
5. Tam Rekabet Piyasası dengesi ve dengenin değişmesi, hükümet müdahaleleri (tavan ve taban
fiyat uygulamaları).
6. Tüketici tercihleri ve seçimleri; faydanın ölçülmesi, Kardinal fayda teorisi.
7. Ordinal fayda teorisi.
8. Bütçe kısıtı, fayda maksimizasyonu ve tüketici dengesindeki değişmeler.
9. Ara sınav.
10. Kısa ve uzun dönemde üretim süreci.
11. Tam Rekabet Piyasasında üretim ve fiyatlandırma.
12. Eksik rekabet piyasaları
13. Para ve para sistemleri
14. Genel makroekonomik denge
15. Final
III. Dersin değerlendirme yöntemi Bir yazılı ara sınav, bir de yazılı yarıyıl sonu sınavı olmak üzere iki sınav yapılır. Ara sınavın % 40’ının
yarıyıl sonu sınavının %60’ının toplamı alınarak başarı notu hesaplanır. Başarı notu 60’ı geçerse ve
yarıyıl sonu sınavından da en az 45 alınmışsa öğrenci başarılı olur.
2
IV. Önerilen kaynaklar Mustafa Özateşler, Ekonomi Bilimi I, İzmir, İlkem Ofset, 2000.
Ders Notları.
Mahfi Eğilmez yazıları: Kendime Yazılar http://www.mahfiegilmez.com/
Türkiye İstatistik Kurumu http://www.tuik.gov.tr/
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası http://www.tcmb.gov.tr/
Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı http://www.maliye.gov.tr/
T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı http://www.hazine.gov.tr/
T.C. Kalkınma Bakanlığı http://www.dpt.gov.tr/Kalkinma.portal
Ege Akademik Bakış http://eab.ege.edu.tr/
Dünya Bankası Türkiye http://www.worldbank.org/en/country/turkey
IMF Türkiye http://www.imf.org/external/country/TUR/rr/index.htm
Güngör Uras, Ercan Kumcu’nun köşe yazıları.
V. Öğrenme yöntemleri Slayt ve sözlü anlatım, konu üzerinde tartışma ve ödev.
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL EKONOMİ 01. TEMEL KAVRAMLAR
Güz 2014 Genel İktisat 1
Rüstem Barış YEŞİLAY
Ekonominin (İktisadın) Tanımı
• Bireyler ve toplumların sınırlı (kıt, nadir)
kaynaklarını, sınırsız ihtiyaçlarını karşılamak için
nasıl dağıttıklarının incelenmesidir.
• Ekonomi, eski Yunancadaki oikos (aile) ve nomus
(idare) sözcüklerinden oluşmuş olup geniş
anlamda ev idaresi anlamına gelmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 2
Kıtlık (Nedretlik)
• Kıtlık, insan gereksinimlerinin (ihtiyaçlarının)
sonsuz ancak bu gereksinimleri karşılayacak
kaynakların sınırlı olmasıdır. (Örn. Dalgıç ve
oksijen)
• Kıtlık, insanların kaynaklarla hangi istekleri
karşılayacakları konusunda bir karar vermelerini
bir seçim yapmalarını zorunlu kılar. Böyle bir
seçim yapılınca da, sınırlı kaynakları sınırsız
isteklerden bir bölümünü karşılamak için
kullanmaktan vazgeçilmiş olunur.
Güz 2014 Genel İktisat 3
Fırsat Maliyeti (Alternatif Maliyet)
• Kıtlık, bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden
vazgeçilmesini, kısaca değiş-tokuş gerektirir. Bir
şeyi elde etmek için vazgeçilen en iyi alternatife,
alternatif maliyet denir.
• Üretici için: “Üretim kararlarında Fırsat Maliyeti”,
• Tüketici için: “Tüketim kararlarında Fırsat Maliyeti”,
• Devlet için: “Kamu harcamalarında Fırsat Maliyeti”.
Güz 2014 Genel İktisat 4
Fırsat Maliyeti (Alternatif Maliyet)
• Örneğin; pazarda alışveriş yapan Ayşe Hanım
için 1 kilo elma satın almanın en iyi alternatifi 1
kilo portakal satın almak ise ve Ayşe Hanım bu
alternatiflerde elma alternatifini tercih ederse,
Ayşe Hanım'ın 1 kilo elma satın almasının fırsat
maliyeti, 1 kilo portakal almaktan vazgeçmektir.
Güz 2014 Genel İktisat 5
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi üniversiteye gitmenin fırsat
maliyeti değildir? (KPSS)
• A) Üniversite harçları
• B) Üniversiteye gitmeme durumunda çalışılacak bir işten
sağlanacak gelir
• C) Üniversiteye giderken yapılan yiyecek giderleri
• D) Ders çalışmak için kullanılan zamanın alternatif
alanlarda kullanımı
• E) Üniversitede dersler için yapılan kitap ve kırtasiye
harcamaları
Güz 2014 Genel İktisat 6
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 2
Rasyonellik
• Rasyonellik, en az maliyet ya da en az çaba ile
maksimum faydanın elde edilmesidir. Rasyonellik,
tüketiciler açısından en düşük harcama ile en
yüksek doyuma, üreticiler açısından ise, en az
maliyetle maksimum kara ulaşmak anlamına
gelmektedir.
• Fayda maksimizasyonu: En düşük maliyeti
maksimum doyuma ulaşmak.
• Kâr maksimizasyonu: En düşük maliyet ile en
yüksek kara ulaşmak.
Güz 2014 Genel İktisat 7
Rasyonellik
• Rasyonel (ekonomik) davranış, harcanan emek ve para
ile elde edilen fayda karşılaştırılarak belirlenebilir.
Rasyonel davranış, duygusallık ya da fedakâr olmak gibi
değer yargılarının göz ardı edilmesini gerektirir. Bireylerin,
kişisel çıkar güdüsü ile hareket etmesi, iktisat teorisinde
“homo economicus”, yani, “iktisadi insan” varsayımı olarak
adlandırılır.
• İktisadi analizde rasyonel davranış denildiğinde, bireyin
çoğu aza tercih ettiği, alternatifler arasında tercih yaptığı
ve tercihler arasında tutarlı olduğu varsayılır. Bireyler,
bütün iktisadi kararlarında çoğu aza tercih ederler. Bütün
bireysel kararların mutlaka bir alternatifi vardır.
Güz 2014 Genel İktisat 8
Rasyonellik
• Bir kararın uygulamaya konulması, başka bir karardan
vazgeçildiği anlamına gelir. Örneğin, pazar günü ders
çalışmaya karar veren bir öğrenci, sinemaya gitme,
televizyon izleme ya da tenis oynama tercihlerinden
feragat etmiştir. Birey alternatif tercihlerden birini seçerken
tutarlı davranır. Örneğin, A’yı B’ye ve B’yi de C’ye tercih
eden birey, A’yı C’ye tercih etmelidir. Bu varsayımlardan
yola çıkarak, iktisadi analizlerde sebep sonuç ilişkisini
ortaya koyabiliriz.
Güz 2014 Genel İktisat 9
Ekonominin Özellikleri
• Sosyal bir bilimdir.
• Analitiktir.
• İnsan davranışının sadece ekonomik yönünü
seçip inceler.
• Malların tüketimi ile olduğu kadar üretimi ve
dağıtımıyla da ilgilidir.
Güz 2014 Genel İktisat 10
Ekonominin sosyal bir bilim olması
• Ekonomi, toplumla bağlantılı olarak, insanların ve insan
gruplarının davranışlarını inceler. Ekonomi, doğal
bilimlerden farklıdır. Doğal bilimlerin en önemli özelliği,
laboratuvar ortamında ve koşullar kontrol edilerek yapılan
deneylerle bilimsel yasaları kanıtlayabilmesidir. Buna
karşın ekonomi biliminin laboratuvarı bütün toplumdur.
Üstelik herkesçe bilindiği gibi toplumsal olaylarda hiçbir
şey kesin değildir ve kontrol edilemez. Ekonomist ortaya
koyduğu ilkelerini, insanlar ve insanların yarattığı kurumlar
hakkındaki gözlemlerine dayandırır, deneylerle
kanıtlayamaz.
Güz 2014 Genel İktisat 11
Ekonominin analitik olması
• Ekonomist, işsizlik ve enflasyon gibi çeşitli ekonomik
sorunları değişik yönleri ile anlamak ve bu sorunlara
çözümler önermek için ekonomi ilkelerini kullanır ve
bunlara ilişkin verileri analiz eder. Bunu yaparken, tek bir
çözüm yolu önerip ve onu tek çözüm yolu olarak
göstermek yerine, alternatif çözüm yolları önerir ve her bir
çözümün de olumlu ve olumsuz yönlerini açık olarak
ortaya koyar.
Güz 2014 Genel İktisat 12
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 3
Ekonomi insan davranışlarının sadece
ekonomik yönünü inceler • Ekonomi, ahlâk, politika, sosyoloji, psikoloji gibi çeşitli
sosyal bilimlerle yakından ilişkili olmasına rağmen, insan
davranışlarının sadece ekonomik yönüne yoğunlaşarak,
bu bilim dallarından ayrılır. Ekonomi, sınırlı kaynaklarla
insanlara maksimum tatmini sağlayacak olan alternatifi
seçmeye çalışır. Bunu yaparken ekonomist, bugün ne
üretilip ne tüketildiğini gösteren rakamları inceler ve
gelecekte bu rakamların nasıl değişeceğini kestirmeye
çalışır.
Güz 2014 Genel İktisat 13
Ekonominin Bölümleri
• Mikro ekonomi ve Makro ekonomi
• Pozitif ve Normatif ekonomi
• Uluslararası ekonomi
• Ekonomik büyüme ve kalkınma teorisi
• Ekonomi tarihi
• Ekonomik sistemler
Güz 2014 Genel İktisat 14
Mikro ekonomi
• Ekonomiyi oluşturan bir parçayı, bir elemanı (bir firma, bir üretici, bir tüketici v.b.) kısaca, bir ekonomi birimini incelemektedir. Mikro ekonomi; fayda, değer, tüketici olarak birey ve aile; üretici olarak firmayı ele alıp inceleme konusu yapmaktadır.
• Örneğin, bir bireyin gelirini, bu bireyin gelirini nasıl kullandığını, gelirinin ne kadarını tasarrufa, ne kadarını da tüketime ayırdığını ve tüketim giderlerini hangi mal ve hizmetlere yaptığını incelemektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 15
Makro ekonomi
• Bir ülkenin büyük bir bölgesini, büyük bir sektörünü, bütün bir ülke ekonomisini kapsayan çalışmalar yapar. Bir toplumun tüm ekonomik seçim ve kararlarını, ekonomik davranış ve faaliyetlerini bir bütün olarak kapsamına almaktadır.
• Makroekonominin konuları içine ülke gelirinin tamamı (Milli Gelir), bu gelirin tüketim ve tasarruf arasında sayısal ve oransal dağılımı, toplam yatırım, istihdam ve bu gibi makro değişkenler arasındaki ilişkiden doğan sonuçlar girmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 16
Kısmi ve genel denge analizleri
• Mikro ekonomide kısmi denge analizi, makro ekonomide
ise genel denge analizi kullanılır. KDA İngiliz iktisatçı
Alfred Marshall (1842-1924) tarafından geliştirilmiş
olmasına karşılık, genel denge analizi Fransız iktisatçı
Leon Walras (1834-1910) tarafından geliştirilmiştir. Yani
bir malın veya faktörün fiyatının nasıl belirlendiği ve nasıl
değiştiği Marshallcı kısmi denge analizi çerçevesinde
incelenir.
Güz 2014 Genel İktisat 17
Örnek
• Kısmi denge analizini geliştiren iktisatçı
aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS)
• A) David Ricardo B) Philip Wicksteed
• C) Alfred Marshall D) Leon Walras
• E) Pierro Sraffa
Güz 2014 Genel İktisat 18
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 4
Çözüm
• Marshall'ın ekonomi bilimine temel katkılarını aşağıdaki
şekilde sıralamak mümkündür. Marshall'ın en temel
metodolojik katkısı kısmı denge analizidir.
• Kısmi denge analizi
• Piyasa dönemleri
• Rant benzeri
• Tüketici artığı
Güz 2014 Genel İktisat 19
Pozitif İktisat
• İktisadın ne olduğunu
belirlemeye çalışan ve
değer yargısı
içermeyen bölümüdür.
Esas olarak, gerçek
yaşamdan birtakım
verilerle test
edilebilecek neden-
sonuç ilişkisini inceler.
• Örneğin, asgari ücret
uygulamasında
iktisatçı, asgari ücret
uygulamasının genç
çalışma nüfusu
üzerindeki etkilerini
pozitif iktisadın
kapsamı içerisinde
belirlemeye çalışır.
Güz 2014 Genel İktisat 20
Normatif İktisat
• Toplumsal refahın en üst düzeyde sağlanabilmesi için ne
olması gerektiğini inceler. Değer yargılarını ve sosyal
adaleti, en üst düzeydeki refaha ulaşılması gibi test
edilemeyen konularla ilgilenir. Eğer iktisatçı asgari ücretin
olup olmaması gibi konuları irdelerse, normatif iktisadın
kapsamında inceleme yapıyor demektir.
Güz 2014 Genel İktisat 21
Ekonomik Amaçlar
• Ekonomik büyüme
• Tam İstihdam (Çalışmak isteyen ve yeteneği olan
herkesin işe yerleştirilmesi)
• Fiyat istikrarı
• Ekonomik serbestlik
• Adil gelir dağılımı
Güz 2014 Genel İktisat 22
Temel Ekonomik Sorunlar
• Hangi mallar üretilecek
• Mevcut kaynaklar
• Sahip olunan teknoloji
• Nasıl üretilecek
• Emek yoğun
• Sermaye (teknoloji) yoğun
• Kimin için üretilecek
• Talep edebilenler ve ihtiyacı olanlar
Güz 2014 Genel İktisat 23
Alternatif ekonomik sistemler
• Kapitalizm (serbest piyasa, liberalizm)
• Sosyalizm (devlet, kolektivizm)
• Karma ekonomi
Güz 2014 Genel İktisat 24
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 5
EKONOMİK BİRİMLER
(KARAR ALICILAR) • Üretim sürecinde etkili rol oynayan başlıca iktisadi birimler
(karar alıcılar, aktörler, ajanlar) şunlardır: Hanehalkı,
firmalar, devlet ve dış dünya.
• Şimdilik dış dünyanın olmadığı kapalı bir ekonomiyi
inceleyelim.
• Hanehalkı: Hanehalkı, aynı çatı altında yaşayan ya da
finansal kararlar konusunda ortak hareket etme
zorunluluğunda olan bütün insan topluluklarıdır.
• Hanehalkı tek bir bireyden de meydana gelebilir.
Güz 2014 Genel İktisat 25
EKONOMİK BİRİMLER
(KARAR ALICILAR) • -Tüketici olarak hanehalkı: Hanehalkı firmalar tarafından
piyasaya sürülen mal ve hizmetlerin talep edicilerinden
birisidir.
• -Üretim faktörlerinin asli sahipleri olarak hane halkı:
Hanehalkı sahip olduğu üretim faktörlerini firmalara
satarak karşılığında gelir elde ederler. Bu tür davranış
eğilimleri sergilenirken fayda maksimizasyonu ile hareket
edilir.
Güz 2014 Genel İktisat 26
EKONOMİK BİRİMLER
(KARAR ALICILAR) • Firmalar, üretim faktörlerini istihdam etmek
(kullanmak) suretiyle ekonomideki diğer firmalara,
hane halkına ve kamu kesimine satmak üzere
mal ve hizmet üreten birimlerdir. Firmaların
kullandığı üretim faktörleri (girdiler); emek,
sermaye ve topraktır.
• Firmalar ekonomide üretim faktörleri satın alan,
öte taraftan mal ve hizmet satan üretim
birimleridir.
• Firmaların amacı, kâr maksimizasyonudur.
Güz 2014 Genel İktisat 27
EKONOMİK BİRİMLER
(KARAR ALICILAR) • Hanehalkı, emek, sermaye ve toprağı üretim faktörleri
piyasasında üretim birimleri olan firmalara satarlar. Söz
konusu faktörleri kullanan firmalar, ürettikleri mal ve
hizmetleri hanehalkının kullanımına sunarlar.
• Hanehalkı, ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla firmalar
tarafından üretilen mal ve hizmetleri satın alırlar.
Hanehalkı tarafından mal ve hizmet satın almak için
firmalara aktarılan fonların bir bölümü, üretim faktörlerine
ücret, kira ya da faiz şeklinde ödenir. Geriye kalan kısım,
yeniden mal ve hizmet üretiminde kullanılır.
Güz 2014 Genel İktisat 28
Q
P Kişisel Tüketim
Harcamaları
Mallar ve
Hizmetler
Hanehalkı (Bireyler)
Harcama
Roller:
A. Üretim Fak.
Sahibi
B. Tüketici
Firmalar
Roller:
A. Üreticiler
B. Üretim fak.
kiralayıcısı
Emek, doğa ve
sermaye
S
D
Kiralanan üretim fak.
Fiy
at
Üretim Fak.
Üretim Fak. Piyasası
N
P
Ekonomik Akım S
D
Mal ve
Hizmetler
Hasılat
Q
P
Mal Piyasası
Güz 2014 Genel İktisat 29
EKONOMİK BİRİMLER
(KARAR ALICILAR) • Devlet: Ekonomik analizde devlet, bütün kamusal
birimleri içerecek şekilde tanımlanmaktadır.
Devlet vergi koyarak ve kamu harcaması yaparak
ya da üretim birimleri gibi mal ve hizmet üreterek
iktisadi faaliyet hacminin yönelimi üzerinde etkili
olur.
Güz 2014 Genel İktisat 30
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 6
Devlet
Harcamaları
& sübvans.
Devlet
Harcamaları
& transferler
Vergiler Vergiler
Kişisel Tüketim
Harcamaları
Mal ve
Hizmetler
Hanehalkı
(Bireyler)
Harcama
Roller:
A. Üretim
Fak. Sahibi
B. Tüketici
Firmalar
Roller:
A. Üreticiler
B. Üretim fak.
kiralayıcısı
Emek, doğa ve
sermaye
S
D
Kiralanan üretim fak.
Pri
ce
Üretim fak. N
P
Ekonomik Akım S
Q
P
D
Mal ve
Hizmetler
Hasılat
Devlet
Q
P
Güz 2014 Genel İktisat 31
Üretim
• Kıt malların veya hizmetlerin miktarını veya
faydasını arttırmak amacıyla yapılan çabaların
bütünüdür.
• Üretimden sağlanan faydalar:
• Şekil faydası
• Mekan faydası
• Zaman faydası
• Mülkiyet faydası
Güz 2014 Genel İktisat 32
Üretim faktörleri
• Tabiat (Doğa) → Rant. Madenler, ormanlar, su ve
işlenmemiş toprak gibi tüm doğal kaynaklardır.
• Emek (İşgücü) → Ücret. Üretim sürecine
insanların kattıkları fiziksel ve düşünsel
yetenekleridir.
• Sermaye (Kapital) → Faiz
• Müteşebbis (Girişimci) → Kar
• Devlet → Vergi ?
Güz 2014 Genel İktisat 33
Üretim olanakları eğrisi (ÜOE)
• Dönüşüm eğrisi de denilen ÜOE, belli bir süre
içerisinde, mevcut tüm kaynaklar ve teknoloji ile
üretilebilecek nihai mal ve hizmetlerin alternatif
bileşimlerini gösterir.
• İki temel ilke:
• kıt kaynaklar ile belli bir zaman dilimi içerisinde
üretilecek miktar sınırlıdır.
• fırsat (alternatif) maliyetleri (daha çok arzulanan
bir malın üretim miktarı, ancak diğer bir malın
potansiyel üretimi azaltılarak arttırılabilir)
Güz 2014 Genel İktisat 34
ÜOE varsayımları
• Toprak, emek, sermaye ve girişimcilik gibi farklı
kaynakların miktarı sabittir. Ancak bu sabit
miktarlar, farklı üretim türleri arasında tahsis
edilebilirler. Örneğin, görece daha az nitelikli
işgücü tarım kesiminde, otomobil montajında ve
petrol istasyonunda çalışabilir.
• Kaynakların kalitesi ve teknoloji sabittir.
• Tüm kıt kaynaklar tam olarak ve etkin bir şekilde
kullanılmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 35
ÜOE içindeki ve dışındaki noktalar
• ÜOE üzerindeki A,B,C,D
noktaları mevcut
kaynaklarla üretim
yapılabilecek noktalardır.
Y noktasında kaynakların
bir kısmı
kullanılmamaktadır.
Bugünkü kaynaklarımızla
X noktasında üretim
yapmamız mümkün
değildir.
Güz 2014 Genel İktisat 36
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 7
ÜOE ve ekonomik büyüme
• Ekonomik büyüme:
bir ekonominin artan
üretme yeteneklerine
denir. Ekonomik
büyüme üretim
olanakları eğrisinin
dışa doğru kayması
ile gösterilir.
Güz 2014 Genel İktisat 37
ÜOE ve ekonomik büyüme
• Toplumların;
• Sahip oldukları kaynaklar zamanla artabilir.
• Sahip oldukları kaynakları nasıl kullanacakları
konusundaki bilgileri de gelişebilir.
• Bu durumda toplumların mal ve hizmet üretme
kapasiteleri artar.
• Ekonomik büyümeyi etkileyen iki ana unsur:
• Kaynakların miktarındaki artış
• Teknolojik gelişme: üretimde kullanılan kaynaklarla ilgili
bilgi ve becerinin artması. Bu beceri sayesinde toplum
sabit kaynaklarla daha fazla üretim yapar.
Güz 2014 Genel İktisat 38
Üretimde etkinlik ve ÜOE
• Üretimde etkinlik, belli kaynaklar ve teknoloji ile
maksimum üretimde bulunmaktır. Aşağıdaki eğri
üzerindeki A, B, C, D ve E noktaları, etkin olan noktalardır.
Bu noktaların hepsinde mevcut kaynaklar ve teknoloji ile
en fazla üretim elde edilir. Eğer ekonomi, mevcut
kaynaklar ve teknoloji ile bu bileşimlerin ifade ettiğinden
daha az üretirse, kaynakların tümü etkin olarak
kullanılmıyor demektir. F noktasında, ekonomi etkin
değildir. Çünkü, bu noktada ekonomi mevcut kaynakları
ve teknolojisi ile maksimum üretim bileşimini elde
edememektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 39
Üretimde etkinlik şekil
Güz 2014 Genel İktisat 40
A, B, C, D ve E etkin
noktalar
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi etkin kullanım sorununu
ifade eder? (Kaymakamlık 1998)
• a) Eksik istihdam nasıl giderilir?
• b) Hangi mal ne kadar ve kimin için üretilecek?
• c) Tüm üretim faktörleri üretime koşulmuş mu?
• d) Ekonomik büyüme ve gelişme nasıl sağlanır?
Güz 2014 Genel İktisat 41
Çözüm
• Kıt kaynakların tümünden yararlanmak (tam kullanım
sorunu):
Kıtlıkla savaşta, her toplumun çözmesi gereken
sorunlardan birincisi, mevcut kaynakların tümünün üretim
faaliyetine koşulmasını sağlamak yani tam istihdamı
gerçekleştirmektir. Sorudaki C seçeneği “Tüm üretim
faktörleri üretime koşulmuş mu?” ve A seçeneği “Eksik
istihdam nasıl giderilir” temel ekonomik sorunların birincisi
olan “tam kullanım sorunu” ile ilgilidir.
Güz 2014 Genel İktisat 42
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 8
Çözüm
• Kıt kaynakları, gereksinmeleri en iyi karşılayacak
biçimde kullanmak (etkin kullanım sorunu):
Kıt kaynakların tümünün üretime koşulması yani tam
istihdamın sağlanması refah için yeterli değildir. Bir başka
önemli sorun, üretime koşulmuş olan mevcut kaynakların
toplum gereksinmelerini en iyi karşılayacak tarzda üretime
koşulmasıdır. Kaynakların kıt ve kıt olan kaynakların da
alternatif kullanım olanaklarının bulunması, bunların
üretime koşulmasında isabetli karar alınması sorununu ön
plana çıkarmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 43
Çözüm
• Hangi mal ne kadar ve kimin için üretilecektir?
(B seçeneği) sorusu yanıtlanırken, kıt kaynakların toplum
refahını en üst düzeye çıkaracak şekilde üretime
koşulması ve üretilen mal ve hizmetlerin toplumdaki
bireyler arasında hakça dağılımının sağlanması amacına
yönelmek gerekir. Bu amaç gerçekleştiğinde ekonomik
etkinlik sağlanmış demektir.
• Ekonomik etkinlik (ortak etkinlik):
Üretimde etkinlik (kaynak kullanımında),
Bölüşümde etkinlik (gelir dağılımında).
Güz 2014 Genel İktisat 44
Çözüm
• Üretimde etkinliğin sağlanması, bir toplumda var olan
kaynaklarla en yüksek üretim düzeyine erişilmiş olmayı
ifade eder. Eğer, üretimde etkinlik sağlanmışsa, kıt
kaynakların alternatif kullanım alanlarını değiştirerek,
üretimi artırmak mümkün olamaz. Bu durumda,
ekonomideki üretim düzeyi, üretim olanakları eğrisi
üzerinde herhangi bir noktadaki düzeye erişilmiş demektir.
Güz 2014 Genel İktisat 45
Çözüm
• Bölüşümde etkinlik ise, bir toplumda üretilmiş olan
toplam malların, üretime katılanlar arasında, en iyi
dağılımının yapılması halini ifade etmektedir. Bunun
kıstası, toplumda bölüşümün yeni bir düzenleme ile bir
kişiyi bile daha fakir yapmadan hiç kimseyi daha zengin
yapmaya olanak vermeyecek şekilde gerçekleştirilmiş
olmasıdır.
• Görüldüğü gibi, “Hangi mal ne kadar ve kimin için
üretilecek?’ sorusu, etkin kullanım sorunu ile ilgilidir.
• Yanıt B seçeneğidir.
Güz 2014 Genel İktisat 46
Verimlilik
• Verimlilik kavramı, ekonomideki çıktı (hasıla) / üretim
faktörü oranını (Üretim miktarı / üretim girdisi) ifade eder.
Verimlilik, bir ekonomide üretilen mal ve hizmet miktarı ile
üretim sürecinde kullanılan emek, sermaye ve toprak gibi
üretim faktörleri (girdiler) arasındaki oran yardımıyla
ölçülür.
• Ancak, genelde emek girdisi ile hasıla arasındaki ilişki
esas alınmaktadır. Yani emek verimliliği, verimlilik ile aynı
anlamda kullanılmaktadır. Buradan hareketle, emek
verimliliği, hem ülke açısından yani makro düzeyde hem
de işletme açısından, yani, mikro düzeyde ölçülebilir.
Güz 2014 Genel İktisat 47
Verimlilik
• Bir ekonomide üretilen toplam mal ve hizmet miktarı,
üretimde istihdam edilen emek miktarına bölündüğünde,
makro düzeyde verimlilik hesaplanırken bir işçinin belirli
bir saatte ürettiği toplam üretim miktarı belirlendiğinde ise,
mikro düzeyde verimlilik hesaplanmış olur.
Güz 2014 Genel İktisat 48
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 9
İhtiyaç (Gereksinim)
• Maddi ve manevi varlığımızda doyurulmadığı
zaman acı ve üzüntü; doyurulduğu zaman ise
sevinç, zevk ve gurur veren bir histir, duygudur.
Örneğin acıktığı halde gıda ihtiyacını
gideremeyen bir adam acı duyar.
Güz 2014 Genel İktisat 49
İhtiyaçların Özellikleri
• Sonsuzdurlar
• Şiddet dereceleri farklıdır
• İhtiyaçlar karşılanıp alışkanlık haline dönüşünce,
uzun dönemde şiddet dereceleri yükselir
• İhtiyaçlar karşılandıktan sonra, onlara karşı
duyulan istek azalır (Doyum, işba noktası)
• İhtiyaçlar ya da onları karşılayan doyum araçları
kendi aralarında birbirinin yerine geçebilirler
(İkame Kanunu)
Güz 2014 Genel İktisat 50
İhtiyaçların Sınıflandırılması
• Önemlerine Göre
• Zorunlu (Zaruri) İhtiyaçlar
• Zorunlu olmayan ihtiyaçlar
• Kültürel İhtiyaçlar
• Lüks İhtiyaçlar
• Niteliklerine Göre
• Ekonomik İhtiyaçlar
• Ekonomik Olmayan İhtiyaçlar
Güz 2014 Genel İktisat 51
İhtiyaçların sınıflandırılmasını belirleyen
faktörler • Zaman
• Uygarlık ve Kültür Düzeyi
• Gelir
• Doğal Çevre
• Alışkanlık
Güz 2014 Genel İktisat 52
Mal
• İnsanların ihtiyaçlarını doğrudan doğruya
karşılamaya elverişli olan, üretilebilen ve doğada
belirli miktarda bulunan araçlara mal denir.
• İnsan ihtiyaçlarını karşılama özelliği olan
maddelere mal denir.
Güz 2014 Genel İktisat 53
Mal kavramının özellikleri
• Bir maddenin mal sayılabilmesi için bir ihtiyacı gidermesi
şarttır. Örnek: ekmek, elmas, ilaç...
• Ancak bir vasıtanın mal sayılabilmesi için onun yalnızca
ihtiyacı karşılama özelliğinin olması yeterli değildir. Ayrıca
bu vasıtanın üretiminin de mümkün olması gerekir.
• Bir vasıtanın mal olabilmesi için doğada sınırlı bir
miktarda bulunması gerekmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 54
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 10
Hizmet
• Bazen ihtiyaçlarımızı karşılayan vasıtaların tamamı maddi
şeyler değildir. Bu vasıtaların bir kısmı insan faaliyetleri
gibi gayri maddi şeylerdir. Bir doktorun, bir berberin, bir
orkestra şefinin, bir avukatın, bir öğretmenin, bir işçinin
çalışması karşılığında bir bedel ödenebilen bu çeşit
faaliyetlere "Hizmet" adı verilmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 55
Malların sınıflandırılması
• Nesnel durumları
• Doğada bulunuş
şekilleri
• Karşıladıkları
ihtiyaçların şiddet
derecesi
• Kullanım süresi
• Kullanılış amacı
• Taşınabilmeleri
• İkame durumları
• Bünyeleri
• Tamamlayıcı Mallar
• Bağlı Mallar
Güz 2014 Genel İktisat 56
Doğada bulunuş şekillerine göre mallar
• Serbest Mallar: Bu mallar doğada insan ihtiyaçlarından
çok daha fazla olarak serbest halde bulunur. Örnek:
Güneş ışığı, hava. Ancak bu mallar zamanla serbest mal
özelliğini yitirebilirler. Çünkü mekan ve zaman koşulları
değişebilir. Hava, deniz altında, uçakta vb. serbest mal
özelliğini yitirir. Serbest malların fiyatı yoktur.
• Ekonomik Mallar: Doğada bol miktarda bulunmayan,
ihtiyacımıza oranla kıt olan, elde edilmeleri bir fedakârlığı
gerektiren ya da bir fiyatı bulunan mallardır. Bunlar alım
satıma konu olur. Örnek: elbise, doktor hizmeti gibi.
Ekonomi bilimi bu mallarla uğraşır.
Güz 2014 Genel İktisat 57
Kullanış amacına göre mallar
• Tüketim Malları: İhtiyaçlarımızı doğrudan doğruya
karşılayabilecek nitelikte olan mallardır. Örnek: ekmek,
meyve, ayakkabı, ev, otomobil…
• Üretim Malları (Kapital Malları): İhtiyaçlarımızı doğrudan
doğruya karşılamayan, fakat bu ihtiyaçlarımızı doğrudan
karşılayan tüketim mallarının üretimi için kullanılan
mallardır. Örnek: hammaddeler, yardımcı maddeler,
fabrika binası, mağazalar, alet ve makineler, arazi ve
çekim hayvanları gibi...
Güz 2014 Genel İktisat 58
İkame durumlarına göre mallar
• İkame Edilebilir Mallar: Bazı mallar birbirinin yerine
kullanılabilir. Örnek: yapay malların doğal malların yerine
ikame edilmesi, yani yapay ipeğin doğal ipek yerine
geçmesi, kuzu etinin yerine dana etinin ya da balığın
geçmesi
• İkame Edilemez Mallar: Toplumda öyle mallar bulunabilir
ki tektir ve başka bir malla ikame edilemez. Örneğin; tek
tip bir beyin ya da kalp ilacı olsun ve tek firma tarafından
üretilsin.
Güz 2014 Genel İktisat 59
Bünyelerine göre mallar
• Bölünebilen Mallar: Parçalara ayrılınca dahi faydasını
yitirmeyerek ihtiyacımızı karşılayan mallardır. Örnek:
ekmek, su, şeker gibi...
• Bölünemeyen Mallar: Bu mallar ise, parçalara ayrıldığı
zaman ihtiyacı karşılama özelliğini yitirdiği gibi, değerinin
büyük bir kısmını da yitiren mallardır. Örnek: saat, radyo,
televizyon, otomobil, bisiklet gibi...
Güz 2014 Genel İktisat 60
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 11
Tamamlayıcı mallar
• Üretimde iki ya da daha fazla malın birlikte ya da birbirini
izleyerek kullanılmasını gerektiren mallardır. Örneğin: iğne
ve iplik, motor ve benzin gibi. Tamamlayıcı mallar
arasındaki bağlılık derecesi mallara ve ihtiyaçlara göre
değişir. Örnek: yazı kalemi ve mürekkep, gözlük ve camı
arasındaki bağ kuvvetlidir. Ama kahve ve şeker maddeleri
arasındaki bağ ise zayıf olabilir.
Güz 2014 Genel İktisat 61
Bağlı mallar
• Bir malın üretiminde, başka bir mal ya da malların
üretiminin zorunlu olması durumudur. Örnek: kurşun
üretiminde gümüş; hava gazı üretiminde kok kömürü ve
katran üretimi gibi. Bu örneklerde temel mal kurşun ve
hava gazı olduğu halde gümüş, kok kömürü ve katran
bağlı mallardır. Bazen tali ürünün önemi artarak ana ürün
haline geçebilir. Örnek: demir üretimi geliştikçe kok
kömürüne büyük miktarda ihtiyaç duyulmuş, temel mal
olan hava gazı üretimi düşünülmeden, kok kömürü
üretimine gidilmiştir. Böylece kok kömürü temel mal
durumuna geçmiştir.
Güz 2014 Genel İktisat 62
63
Değer
Ekonomik mal ve hizmetlere verdiğimiz oransal
önemdir. Dünyada bir tek mal olsaydı, onun
faydasından söz edilebilirdi; ama değerinden söz
edilemezdi. Değer bir oranlamayı belirtir. Bir
malın değeri, öteki mallara oranla ortaya çıkar.
Mallara verilen değer iki nedenden ötürüdür: Biri
malların insanlara faydalı olması; öteki de bu
malların doğada kıt olmasıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 64
Değer Türleri I
1. Kullanma Değeri
2. Değişim Değeri
Kullanma Değeri (KD): malların faydalarına göre kişisel (subjektif) bir değerlendirmenin ifadesi olup, bir kişinin çeşitli mallara verdiği oransal önemdir. Örneğin bir kişi kendisi için saati, dolma kaleme göre beş misli faydalı sayıyorsa, ona göre saatin değeri dolma kalemin değerinin beş mislidir.
Güz 2014 Genel İktisat
65
Değer Türleri II
Değişim değeri (DD), kişinin iki ya da daha çok
mal ve hizmet arasında yaptığı bir kıyaslamanın
sonucudur. DD, bir mal ya da hizmet miktarı ile
ifade edilir. Örnek: 3 kg. buğday verip 1 kg. elma
almak mümkün ise elmanın buğday ile belirtilen
değeri 3 olacaktır. DD, pazarda oluşur ve daha
çok objektiftir. DD, ekonomik faaliyeti düzenler ve
üretim unsurlarını ekonomik faaliyetlere doğru
yöneltir.
Güz 2014 Genel İktisat
Değişim (Mübadele) ve Fiyat
• Değişim: Bir mal veya hizmetin başka bir mal, hizmet
veya para alınarak verilmesi.
•
• Fiyat: Herhangi bir mal veya hizmetin değerinin başka bir
mal veya para ile ifade edilmesi.
Güz 2014 Genel İktisat 66
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 12
Ekonomik Krizler
• Enflasyon: FGD sürekli olarak artması.
• Deflasyon: FGD sürekli olarak azalması.
• Stagflasyon: Enflasyonla birlikte ekonominin
büyümemesi ve işsizlik olgusu. (1974 Petrol Krizi)
• Resesyon: Resesyon ekonomide küçülme halidir. Eğer
bir ekonomide üst üste iki çeyrek GSYH küçülmesi
yaşanıyorsa ekonomi resesyondadır.
• Depresyon: Ekonomik faaliyetlerin uzun süreli olarak
aşağı yönlü olması.
• Slumpflasyon: Enflasyon yaşanırken ekonomi
küçülüyorsa slumpflasyon (enflasyon içinde küçülme) hali
vardır.
Güz 2014 Genel İktisat 67
Yerli paranın değeri
• Devalüasyon: Yerli paranın yabancı para karşısında
değerinin düşürülmesi.
• Revalüasyon: Yerli paranın yabancı para karşısında
değerinin yükseltilmesi.
Güz 2014 Genel İktisat 68
Servet
• Bir insanın belli bir zamanda kullanma yetkisine sahip
olduğu mal ve paranın bütünüdür. Bir malın servet
kavramına girmesi için;
• faydalı olması,
• mülkiyet konusu olabilmesi,
• ihtiyaçlara kıyasla kıt olması gerekir.
Güz 2014 Genel İktisat 69
Sermaye
• Üretilmiş üretim aracıdır.
• Türleri:
• Teknik sermaye
• Hukuki sermaye
• Mali sermaye
Güz 2014 Genel İktisat 70
Teknik sermaye
• İnsan emeğini ve verimini artırma niteliği olan
mallardır. Teknik sermaye dönemden döneme
eskime ve aşınmaya tabidir. Buna amortisman
denilir. Binalar, makineler, aletler, ulaştırma
vasıtaları v.b. üretimde birçok kez kullanılan
sermaye mallarına "Sabit Sermaye", yalnız bir
kez kullanılan ve üretim sırasında ortadan kalkan
sermaye mallarına "Değişen Sermaye" denir.
Örneğin hammadde, yarı-işlenmiş mallar.
Güz 2014 Genel İktisat 71
Hukuki Sermaye
• Belli bir toplumda sahibine çalışmadan bir gelir
getiren, bütün menkul ve gayri menkul değerler,
hukuki sermayedir. Kira getiren bir bina, rant
getiren bir toprak parçası, kâr getiren bir hisse
senedi ve faiz getiren bir tahvil hukuki sermaye
olarak kabul edilmektedir. Para da, hukuki
sermaye tanımına göre sermaye sayılabilecektir.
Güz 2014 Genel İktisat 72
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 13
Mali sermaye
• Para ve para yerine geçen değerlerden oluşur. Bir
işadamı, sermayesinden söz ederken, sahip olduğu para,
bono, çek, hisse senedi, döviz v.b. kağıtları dikkate
almaktadır. Ekonomist bakımından bunlara mali sermaye
(finans kapitali) denilmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 73
Gelir
• Bir kişinin belli bir dönemde, serveti (zenginliği)
değişmemek şartıyla tüketebileceği mal ve hizmetlerin
toplamına "gelir" denir. Belli bir dönemde elde edilen
bütün paralar gelir sayılmamaktadır. Örneğin bir kişinin
evini veya hisse senetlerini satarak elde ettiği paralar gelir
sayılamaz. Gelir, ancak, mal ve hizmet yapımına katılarak
elde edilir.
Güz 2014 Genel İktisat 74
Tüketim
• İnsan ihtiyaçlarının doğrudan doğruya giderilmesi için mal
ve hizmetlerin kullanılmasına tüketim denir.
• Nihai Tüketim: gerçek anlamdaki doğrudan doğruya
yapılan tüketimlere verilen addır. Örneğin karın doyurma
ihtiyacını gidermek için ekmek, peynir ve benzeri
maddelerin yenmesi. Bir çift ayakkabının giyilip
eskitilmesi.
Güz 2014 Genel İktisat 75
Ara Tüketim
• Herhangi bir mal ya da hizmetin tüketilmesindeki amaç
yeni bir mal ve hizmet yapmaksa "Ara Tüketim“ söz
konusudur. Örneğin belli bir sanayi dalında bazı malları
elde etmek için kullanılan, yok edilen kömür "ara tüketim"
olarak nitelendirilir. Un, fırıncı tarafından ekmek yapmak
amacıyla satın alınmış ve ekmek yapılıp satılmışsa, bu
durumda unun kullanılması bir "ara tüketimi", ekmeğin
evlerde kullanılması ise, "nihai tüketimi" göstermektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 76
Tasarruf
• Belli bir dönemde, elde edilen gelirin tüketilmeyen
kısmıdır.
• Tasarrufları özel teşebbüs ve ev idareleri yapıyorsa, özel
tasarruflar, eğer devlet ve kamu teşebbüsleri yapıyorsa,
kamu tasarrufları söz konusu olur.
• Fertlerin kendi arzu ve kararları ile yaptıkları tasarruflara,
gönüllü tasarruf; fertlerin ve kurumların bazı kanunlarla
veya kurallarla zorlanarak yaptıkları tasarruflara da
zorunlu tasarruflar adı verilmektedir.
• Gelir = Tüketim + Tasarruf
• Gelir – Tüketim = Tasarruf
• Gelir – Tüketim = Borç (Negatif Tasarruf)
Güz 2014 Genel İktisat 77
Yatırım
• Mevcut sermaye malları ve teçhizat stokuna, belli bir
dönem içinde yapılan net ilâvedir. Bir harcamanın yatırım
harcaması sayılabilmesi için, yeni bir üretim kapasitesi
yaratmak amacıyla yapılmış olması şarttır.
• Bir işletmenin mevcut teçhizat mallarına eklediği kısım,
yalnızca eskiyen makine ve tesislerin yenileme payı kadar
olursa, hiçbir "net" ilâve olmayacaktır. Bu tip bir durumda
net yatırımdan söz edilemez.
• Negatif yatırım: işletmenin eskiyen tesislerini hiç
yenilememesi.
• Yatırım Harcaması > Amortisman ise net ilave olur.
Güz 2014 Genel İktisat 78
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL İKTİSAT 02. Makro Ekonomi (Temel Kavramlar)
Rüstem Barış YEŞİLAY
Makroekonominin Doğuşu
• 1929’da başlayan ve yıllarca süren Büyük Buhran, Klasik
Liberal görüşe büyük bir darbe vurmuş, Keynesyen
devrimi ortaya çıkaran önemli bir olgu olmuştur.
• “1936’da yazılan “Para, Faiz ve istihdamın Genel Teorisi”
adlı J.M. Keynes’e ait eser makro ekonomiyi bir bilim dalı
haline getirir.
• İlk etkilerin II. Dünya Savaşı sonrası görüldüğü
1950’lerden 1970’li yıllara kadar süren bu dönem
Keynes’in Altın Çağı’dır.
• Klasiklerde fiyat ve ikame etkisine dayalı mikro bakış
yerini Keynes’in gelir etkisine dayalı makro bakışa
bırakır.
Güz 2015 Genel İktisat 2
J. Maynard Keynes (1883 – 1946)
• Ekonomi derslerinde Alfred Marshall ve Edgevvorth gibi meşhur iktisatçıların öğrencisi olmuştur. Başlangıçta Keynes, hocası Alfred Marshall’ın etkisi altında kalan neo-klasik bir ekonomist idi. Ona göre Marshall, yüz seneden beri gelen en büyük iktisatçıdır. Ekonomiye denge ilkesini getirmiştir. Zaman öğesini teoriye sokmuştur. Bu iki konu Keynes'in de düşüncelerine esas olmuştur.
• 1930 Dünya Ekonomik krizi, Keynes’i krizle mücadele için bir çok tekliflerde bulunmaya sevk etmiş, 1933 de «The Means to Prosperity», 1935’de «A Self-Adjusting Economic System» isimli makalelerini ve nihayet 1936’da kendisine ekonomi doktrinleri tarihindeki ününü sağlayan «General Theory of Employment, Interest and Money» adlı yapıtını yayınlamıştır.
Güz 2015 Genel İktisat 3
Makro ekonomi
• Bir ülkenin büyük bir bölgesini, büyük bir sektörünü, bütün bir ülke ekonomisini kapsayan çalışmalar yapar. Bir toplumun tüm ekonomik seçim ve kararlarını, ekonomik davranış ve faaliyetlerini bir bütün olarak kapsamına almaktadır.
• Makroekonominin konuları içine ülke gelirinin tamamı (Milli Gelir), bu gelirin tüketim ve tasarruf arasında sayısal ve oransal dağılımı, toplam yatırım, istihdam ve bu gibi makro değişkenler arasındaki ilişkiden doğan sonuçlar girmektedir.
Güz 2015 Genel İktisat 4
Makro ekonominin temel konuları
• Toplam üretim,
• Toplam tüketim,
• Milli gelir,
• Büyüme
• Fiyatlar genel düzeyi,
• Enflasyon,
• Deflasyon,
• İşsizlik,
• Ekonomide toplam üretim düzeyi,
• Kamu kesimi dengesi,
• Ödemeler dengesi gibi…
5 Güz 2015 Genel İktisat
Genel Denge Analizi (GDA)
• Makro ekonomi GDA’dan yararlanmaktadır.
• GDA’da, ekonominin tümünün nasıl dengeye geleceği,
diğer bir deyişle tüm piyasaların ve ekonominin tüm
sektörlerinin birlikte nasıl dengeye gelecekleri sorunu
incelenmiş olur.
• Yani, ülkedeki tasarruf ve yatırım dengesini, genel
ekonomik dengeyi incelemektedir.
• Genel denge analizi Fransız iktisatçı Leon Walras (1834-
1910) tarafından geliştirilmiştir.
Güz 2015 Genel İktisat 6
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 2
Klasikler ve Keynes
Güz 2015 Genel İktisat 7
Klasikler ve Keynes
Güz 2015 Genel İktisat 8
Talep – Arz Yanlıları
Güz 2015 Genel İktisat 9
Monetarist (Parasalcı) Yaklaşım
• 1960’lı yıllarda dikkat çeken parasalcı yaklaşımın öncüsü
M. Friedman’dır.
• Para arzının önemine dikkat çeken bir yaklaşımdır.
• Ekonomideki istikrarsızlıkların nedeni para arzındaki
düzensiz dalgalanmalardır. Bunlara göre Keynesyen
politikalar kısa dönemde gelirde artış sağlayabilir fakat
uzun dönemde mutlaka fiyatları arttırır (enflasyon).
• Sürekli Gelir hipotezi geçerlidir.
• Doğal işsizlik oranı vurgulanır.
• Borçlanma özel sektörden olursa faizler artar, "dışlama
etkisi” oluşur.
Güz 2015 Genel İktisat 10
Monetarist (Parasalcı) Yaklaşım
• Enflasyon her zaman her yerde parasal bir olgudur.
• Sıkı para politikası enflasyonla mücadelede esastır.
• Para arzı artışı büyüme ve enflasyona göre sağlanmalıdır.
(Sabit parasal artış).
• Monetaristlere göre büyük buhranın nedeni de yanlış
daraltıcı para politikalarıdır.
• Ekonomide sabit parasal artış kuralını vurgulayan
Monetaristler, kar beklentisiyle yatırımlarını artıran
firmaların yarattığı gelir artışı durumunda herhangi bir
müdahale de bulunulmaması gerektiğini düşünürler.
• Emek arzı beklenen reel ücretin artan fonksiyonudur.
Güz 2015 Genel İktisat 11
Milton Friedman (1912-2006)
• Nobel ödüllü ABD vatandaşı olan iktisatçının ünlü eseri “Paranın Miktar Teorisi Üzerine Çalışmalar”dır. Bu eseri 1976 yılında yayınlanmıştır.
• Neo-Liberal düşüncenin günümüzdeki temsilcisi olan Friedman, ABD’de Ulusal Ekonomi Araştırmaları Bürosu (NBER)'e girmiş ve burada ünlü iktisatçı Simon Kuznets ile birlikte çalışmıştır.
• Önceleri Keynezyen görüş çizgisinde olan iktisatçı, sonradan Chicago Üniversitesi’ndeki çalışmasıyla bu düşünceden ayrılmıştır.
• M. Friedman’ın ekonomik liberalizmi, ABD'de R. Reagon’a, İngiltere’de M.Thatcher'a ve ülkemizde T. Özal’a model olmuştur.
Güz 2015 Genel İktisat 12
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 3
Makroekonomik Kuramların Kıyaslanması
Güz 2015 Genel İktisat 13
Konu Klasik Keynesyen Monetarist
Ekonominin dengesi Uzun vadede tam
istihdamda
dengede
Doğal olarak tam
istihdamın altında
dengesiz
Uzun vadede tam
istihdamda
dengede
Fiyat-Ücret esnekliği Evet Hayır Evet
Paranın dolaşım hızı İstikrarlı İstikrarsız Tahmin edilebilir
Enflasyon nedeni Aşırı para arzı Aşırı toplam talep Aşırı para arzı
İşsizliğin nedenleri Kısa vadede fiyat
ve ücret
ayarlaması
Yetersiz toplam
talep
Kısa vadede fiyat
ve ücret
ayarlaması
Para politikasının
etkisi
Toplam talep ve
fiyatları değiştirir
Yatırımı ve gerçek
GSYİH’yı etkileyen
faiz oranlarını
değiştirir
Toplam talep ve
fiyatları değiştirir
Maliye politikasının
ektisi
Zorunlu değil
toplam talebi
değiştirir
Harcama çarpanı Dışlama etkisi
nedeniyle etkisiz
1929 krizinin nedenleri
• Keynes'te efektif talep yetersizliğidir.
• Klasikler'de reel ücretlerin yüksek olmasıdır.
• Say Yasasında potansiyel GSMH'daki azalmadır.
• Monetaristler’de para arzının zamanında ve yeterince
arttırılamamasıdır.
Güz 2015 Genel İktisat 14
Ekonomik Amaçlar
• Ekonomik büyüme
• Tam İstihdam
• Fiyat istikrarı
• Ekonomik serbestlik
• Adil gelir dağılımı
Güz 2015 Genel İktisat 15
Makro ekonomi ile ilgili temel kavramlar
• Enflasyon: Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artışlardır.
• Dezenflasyon: Fiyatlar genel düzeyindeki artış hızının
azalmasıdır.
• Deflasyon: Fiyatlar genel düzeyinin sürekli azalmasıdır.
• Devalüasyon: Bir paranın diğer ülke paralan karşısında
değerinin azaltılması, yani döviz kurlarının arttırılmasıdır.
• Revalüasyon: Bir ülke parasının diğer ülke paraları
karşısında değerinin arttırılması, yani döviz kurlarının
azaltılmasıdır.
16 Güz 2015 Genel İktisat
Makro ekonomi ile ilgili temel kavramlar
• Stagflasyon: Ekonominin durgun olduğu bir ortamda
yüksek bir enflasyonu ve işsizliği beraber yaşaması
sürecidir. Yani üç ekonomik sorun bir arada
yaşanmaktadır.
• Durgunluk: Ulusal bir ekonomideki büyüme oranının
yavaşlamasıdır.
• Resesyon: Kısa bir dönemde (6 ay 1 yıl gibi) ekonomik
büyümenin gerilemesidir.
• Depresyon: Ekonomik büyümedeki gerileme şiddetli ve
derin ise ve uzun bir döneme yayılmış ise bu tür
gerilemeye “depresyon’ adı verilir.
Güz 2015 Genel İktisat 17
Fiyat Endeksleri
• Fiyat endeksleri enflasyon oranını ölçmek için kullanılır.
• Fiyat Endeksi: Belli bir yıldaki fiyat düzeyinin, baz alınan
yılın fiyat düzeyine göre ölçümüdür. Baz alınan yılın fiyat
endeksi 100 birim olarak ele alınır.
• Laspeyres Fiyat Endeksi: Temel yıl ağırlıklı, sabit sepete
dayalı fiyat endeksidir. Baz alınan yılın üretim miktarının
cari yılda da sabit kaldığı varsayıldığı için statiktir.
Ekonomideki reel büyümeyi gerçekçi bir şekilde
yansıtmaz.
Güz 2015 Genel İktisat 18
2008 2003 2008 20032003
2003 2003 2003 2003
Px *Qx +Py *QyTÜFE = *100
Px *Qx +Py *Qy
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 4
Fiyat Endeksleri
• Paasche Fiyat Endeksi: Cari yıl ağırlıklı, değişken
sepete dayalı fiyat endeksidir. Cari yıldaki üretimde
meydana gelen değişimi gösterdiği için ekonomideki reel
büyümeyi daha gerçekçi şekilde yansıtır.
Güz 2015 Genel İktisat 19
2008 2008 2008 2008
2003 2008 2003 2008
Px *Qx +Py *QyGSMH Deflatörü= *100
Px *Qx +Py *Qy
Fiyat Endeksleri
• Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE): Belirli bir dönemde, ithal
mallar dahil tüketicilerin satın aldıkları belli mal ve
hizmetlerin fiyatları göz önüne alınarak bulunan değerdir.
TÜFE’de ağırlıklar her bir mal için baz yılında yapılan
harcama miktarına göre belirlenir. TÜİK tarafından TÜFE
ve ÜFE’nin hesaplanmasında kullanılan son temel yıl
2003’tür.
• Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE): Belli bir sepete
dayandığından temel yıl ağırlıklı fiyat endeksidir. Bu
sepet, genelde üreticilerin almış oldukları
hammaddelerden ve üretimde kullanılan belli başlı
girdilerden oluşturulur.
Güz 2015 Genel İktisat 20
TÜFE ve ÜFE
• TÜFE (tüketici fiyatları endeksi) talep enflasyonunun bir
göstergesi iken,
• ÜFE (üretici fiyatları endeksi) maliyet ve yapısal
enflasyonunun bir göstergesi olarak kullanılabilmektedir.
• 2005 yılından itibaren endekslerde güncelleme yapılmış
olup, üretici fiyatları endeksi de oluşturulmuş, maliyet
enflasyonunun tam göstergesi olarak kullanılmaya
başlamıştır.
Güz 2015 Genel İktisat 21
ÜFE
Güz 2015 Genel İktisat 22
Sektör ÜFE’deki ağırlığı
Sanayi %72,07
Tarım %20,65
Elektrik, Gaz ve Su %5,77
Madencilik %1,51
TÜFE
Güz 2015 Genel İktisat 23
Sektör TÜFE’deki
ağırlığı Sektör
TÜFE’deki
ağırlığı
Gıda ve Alkolsüz
İçecekler %29,42
Çeşitli mal ve
hizmetler %4,87
Konut %16,91 Haberleşme %4,82
Ulaştırma %10,42 Alkollü içecekler ve
tütün %4,67
Giyim ve ayakkabı %8,09 Eğlence ve kültür %3,60
Ev eşyası %6,47 Sağlık %2,71
Lokanta ve oteller %5,87 Eğitim %2,15
Soru
• ÜFE’nin hesaplanmasında en fazla ağırlığa sahip sektör
aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Sanayi
• B) Tarım
• C) Elektrik, Gaz ve su
• D) Madencilik
• E) Konut
Güz 2015 Genel İktisat 24
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 5
Soru
• TÜFE’nin hesaplanmasında en fazla ağırlığa sahip sektör
aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Gıda ve Alkolsüz İçecekler
• B) Giyim ve ayakkabı
• C) Elektrik, Gaz ve su
• D) Haberleşme
• E) Konut
Güz 2015 Genel İktisat 25
Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri
• Yeni TÜFE’de, yeni çekirdek enflasyon tanımları gelmiştir.
Çekirdek enflasyon, enflasyonun geleceğine ilişkin
tahmin edici gücü yüksek olan, enflasyonun eğilimini
belirleyen ve para politikasının oluşturulmasına yardımcı
olan özel kapsamlı fiyat endeksleri olarak
tanımlanmaktadır.
• Bu endeksler, tüketici fiyatlarında gözlenen tüm geçici
etkilerin arındırılması ile fiyat değişimlerini ölçmektedir.
• TÜİK tarafından 2005 Ocak ayından itibaren hesaplanan
'Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri' Türkiye için çekirdek
enflasyon göstergeleri olarak yayınlanmaktadır.
Güz 2015 Genel İktisat 26
Özel Kapsamlı TÜFE Göstergeleri
Güz 2015 Genel İktisat 27
Grubu Çekirdek Enflasyon Türünün Kapsamı
A Mevsimlik ürünler hariç
B İşlenmemiş gıda ürünleri hariç
C Enerji hariç
D (B) ve (C)
E (C) ve alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç
F (E) ve fiyatların yönetilen / yönlendirilen diğer ürünler,
dolaylı vergiler hariç
G (F) ve (B)
H (D) ve alkollü içkiler, tütün ürünleri ile altın hariç
I (C), gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün
ürünleri ve altın hariç
Soru
• Türkiye'de çekirdek enflasyon ölçümü için kullanılan fiyat
endeksleri aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Özel Kapsamlı Tüketici Fiyatları Endeksleri
• B) Üretici Fiyat Endeksleri
• C) Zaman Endeksleri
• D) Yer Endeksleri
Güz 2015 Genel İktisat 28
GSYİH Deflatörü
• Bir ülkede yıllık enflasyon oranının gerçeğe en yakın
olarak saptanmasını sağlayan endeksdir. GSYİH
deflatörünün hesaplanmasında “Paasche endeksi”
kullanılır.
• Deflatör, Nominal GSYİH’yı Reel GSYİH’ya
dönüştürmede kullanılan bir endekstir.
Güz 2015 Genel İktisat 29
Nominal GSYIHGSYIH Deflatörü= x100
Reel GSYIH
Nominal GSYIHReel GSYIH= x100
GSYIH Deflatörü
Deflator ve TÜFE arasındaki farklar
• Tüfe tüketim mallarını; deflatör tüketim, yatırım ve kamu
mallarını kapsar.
• Tüfe ithal malları kapsar; deflatör ülkede üretilen malların
değerini ölçer, ithal malları kapsamaz.
• Yıllık enflasyon oranının gerçeğe en yakın saptanmasını
sağlayan endeks zımnî deflatördür. Çünkü, Tüfe’de sepet
yıllık değişmezken (Laspeyres), deflatörde sepet yıllık
olarak değişir (Paasche).
Güz 2015 Genel İktisat 30
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 6
Soru
• Yukarıdaki verilerin elde edildiği bir ekonomide, 3. yılın
Reel GSMH’sı kaçtır? (2001 Kaymakamlık)
• A) 428 B) 480 C) 512
• D) 576 E) 69
Güz 2015 Genel İktisat 31
Yıl Nominal GSMH Fiyat Endeksi
1 550 140
2 560 135
3 576 120
4 586 117
Çözüm
Güz 2015 Genel İktisat 32
3yıl
3yıl
3yıl
3yıl
3yıl
Nominal GSYIHFiyat Endeksi = x100
Reel GSYIH
576120 = x100
Reel GSYIH
576Reel GSYIH = x100=480
120
Soru
• 1992 yılında nominal GSMH 6039 milyar ve GSMH zımnî
deflatörü 1,21 ise reel GSMH yaklaşık olarak kaç milyar
TL’dir? (2006 Sayıştay)
• A) 1268
• B) 4991
• C) 5739
• D) 6039
• E) 7307
Güz 2015 Genel İktisat 33
Soru
• Ekonomide durgunluğun yaşandığı bir ortamda yüksek bir
enflasyon ve işsizliğin de beraber yaşandığı süreç ne
şekilde tanımlanır?
• A) Durgunluk
• B) Deflasyon
• C) Stagflasyon
• D) Enflasyon
34 Güz 2015 Genel İktisat
Soru
• Sabit döviz kuru sisteminin geçerli olduğu bir ekonomide
resmî bir kararla ülke parasının yabancı paralar
karşısında değer kazanması aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Revalüasyon
• B) Dolarizasyon
• C) Enflasyon
• D) Konvertibilite
• E) Devalüasyon
35 Güz 2015 Genel İktisat
Katma Değer (Value Added)
• Ele alınan ekonomik birimin, toplam üretiminin değerinden
bu üretim için yapılan tüketim çıkarıldığında kalan
değerdir.
• Örn: A işletmesi domates üreticisidir ve 300 kilo domates
üretmiştir, domatesin kilo fiyatı 3 TL’dir. B işletmesi ise
salça fabrikasıdır 200 koli salça üretmiştir, salçanın kolisi
9 TL’dir. A işletmesinin piyasadan tedariki 400 TL, B
işletmesinin piyasadan tedariki ise 600 TL’dir. Ayrıca B
işletmesi A işletmesinden 100 kilo domates satın almıştır.
Bu verilere göre her iki firmanın yarattığı toplam katma
değeri hesaplayınız?
Güz 2015 Genel İktisat 36
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 7
Katma Değer
İşletme Miktar Fiyat Üretim
Değeri Tedarik
Katma
Değer
A 300 3 900 400 500
B 200 9 1800 600+(100*3) 900
1400
Güz 2015 Genel İktisat 37
Katma Değer
• A işletmesi yün iplikhanesidir ve 400 ton iplik üretmiştir,
ipliğin ton fiyatı 6 TL’dir. B işletmesi ise yün dokuma
atölyesidir 300 ton yün dokumuştur, yünün tonu 16 TL’dir.
A işletmesinin piyasadan tedariki 800 TL, B işletmesinin
piyasadan tedariki ise 1400 TL’dir. Ayrıca B işletmesi A
işletmesinden 150 ton iplik satın almıştır. Bu verilere göre
her iki firmanın yarattığı toplam katma değeri
hesaplayınız?
Güz 2015 Genel İktisat 38
Katma Değer
İşletme Miktar Fiyat Üretim
Değeri
Tedarik Katma
Değer
A 400 6 2400 800 1600
B 300 16 4800 1400+(150*6) 2500
4100
Güz 2015 Genel İktisat 39
Katma Değer
• Her üretim aşamasında üretim değerindeki artış da katma
değer olarak anılmaktadır.
• Mükerrer yani tekrar saymaları ortadan kaldırmak için milli
gelir hesaplarında katma değerlerin toplanması yöntemi
tercih edilir.
Güz 2015 Genel İktisat 40
Makarnanın üretim aşamaları ve katma
değer Üretim
Aşamaları
Her Aşamada
Üretimin Değeri
Katma Değer
Buğday 100 100
Un 110 10
Makarna (toptan) 180 70
Makarna
(perakende)
200 20
Toplam: 590 200
Güz 2015 Genel İktisat 41
Nihai Üretim
• Nihai Üretim (Y), ülke üreticilerinin katma
değerler toplamıdır.
• Y= Üretime dönük olmayan tüketimler (C) +
Yatırımlar (I) + İhracat (X) – İthalat (M)
• Kimi iktisatçılara göre ise Y= Katma Değ + M
• Net İhracat= İhracat (X) – İthalat (M)
• Nihai Üretim: Yield (Y), Yatırımlar: Investment (I), Tüketim:
Consumption (C), İhracat: Export (X), İthalat: Import (M)
Güz 2015 Genel İktisat 42
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 8
Üretim – Hasıla Farkı
• Üretim sadece maddi malların üretimini
kapsarken hasıla ise hem üretimi hem de verimli
hizmetleri kapsar.
• Hasıla= Üretim + Çeşitli Hizmetler
Güz 2015 Genel İktisat 43
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)
• Belli bir ülkede, belli bir yılda, ülkede yerleşik üretim
faktörleri sahibi bireylerin ürettikleri nihai mal ve
hizmetlerin toplamıdır.
• Dünya ekonomisinde, ülkelerin ekonomik
performanslarının karşılaştırılmasında temel gösterge
“GSYİH”dir. Çünkü, ulusal sınırlar içerisinde yaratılan
katma değeri gösterir.
Güz 2015 Genel İktisat 44
Ülke
GSYİH
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)
• Ülkemizde 2005-2009 yılları arasında GSYİH’yı oluşturan
harcamalar içinde en büyük pay özel tüketim
harcamalarıdır.
• İkinci sırada özel yatırım harcamaları ve kamu
harcamaları yer almak almaktadır.
• Ayrıca Keynes'e göre toplam harcamaların en az
değişkenlik gösteren unsuru tüketim harcamalarıdır.
Güz 2015 Genel İktisat 45
Soru
• Bir ülkenin sınırları içinde bir yılda üretilen mal ve
hizmetlerin temel bir yılın piyasa fiyatları üzerinden
değerine ne ad verilir?
• A) Gayri safi millî hasıla
• B) Reel safi millî hasıla
• C) Gayri safi yurt içi hasıla
• D) Reel gayri safı yurt içi hasıla
Güz 2015 Genel İktisat 46
Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)
• Bir milleti oluşturan üretim faktörleri sahibi bireylerin belli
bir yılda ürettikleri nihai mal ve hizmetlerin tamamıdır.
Güz 2015 Genel İktisat 47
35 YTL Ülke
GSYİH
Dış Dünya
Dış dünyadan gelen faktör gelirleri
Dış dünyaya giden faktör ödemeleri
21 YTL
GSMH= GSYİH + Dış Dünyadan Net Faktör Gelirleri
GSMH= 560 + (35 – 21)= 574 YTL
Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)
• GSMH hesaplanırken nihaî malların piyasa değeri ya da
katma değerlerin toplamı alınır. Ara mallar dahil edilmez.
Ayrıca;
• Öz tüketim
• İkinci el satışlar
• Finansal işlemler
• Kayıt dışı ekonomi
• Çevre kirliliği
• Kalite
• İş saatleri de dahil edilmez.
Güz 2015 Genel İktisat 48
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 9
Stok ve Akım değişken
• Stok Değişken: Bir zaman boyutuna bağlı olmadan ifade
edilebilen değişkendir.
• Akım Değişken: Bir zaman boyutuna bağlı olarak ifade
edilen değişkendir.
• GSMH dönemsel olarak (bir zaman boyutuna bağlı
olarak) ifade edildiği için akım değişkendir.
Güz 2015 Genel İktisat 49
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi Gayrisafı Millî Hasıla (GSMH) ile
Gayrisafı Yurt İçi Hasıla (GSYİH) arasındaki temel farkı
oluşturur?
• A) Sanayi üretimi verileri
• B) Hizmet sektörü verileri
• C) Net dış alem faktör gelirleri
• D) GSYİH, GSMH’nin yeni adıdır
Güz 2015 Genel İktisat 50
Dış Alem Faktör Gelir ve Giderleri
• Dış Alem Faktör Gelirleri: Başka bir ülkede üretim
faktörü olarak çalışıp, o ülkelerin milli gelirinden pay alan
Türk vatandaşlarının, döviz cinsinden elde ettikleri bu
gelirlerin tamamını yada bir bölümünü Türkiye’ye transfer
etmeleridir.
• Dış Alem Faktör Giderleri: Türkiye’de çalışan yabancı
ülke vatandaşlarının, Türkiye’deki üretime katılarak milli
gelirden aldıkları payı, yurtdışına kendi ülkelerine
göndermeleridir.
• Dış Alem Net Faktör Gelirleri =
(Dış Alem Faktör Gelirleri) – (Dış Alem Faktör Giderleri)
Güz 2015 Genel İktisat 51
Dış Alem Faktör Gelir ve Giderleri
• Türkiye'nin 1995-1998 yılları arasında Dış Alem Net
Faktör Gelirleri artıda olması nedeni ile Türkiye’nin
GSMH'sı, GSYH'sından büyük olmuştur. Ancak 1999
yılından bu yana GSMH, GSYH değerinden daha küçük
hale gelmiştir.
• Dış Alem Net Faktör Gelirleri
(+) olduğunda GSMH>GSYH,
(-) olduğunda ise GSMH<GSYH.
Dış Alem Net Faktör Geliri'nin istatistiksel açıdan saptırıcı
etkisi, uluslararası alanda tüm karşılaştırmaların ve tüm
makro oranların GSYH kullanılarak hesaplanmasına
neden olmaktadır.
Güz 2015 Genel İktisat 52
Nihai Satışlar
• Nihai satışlar = C + I + G +NX
• Buna göre ekonomideki stok yatırımları, GSYİH ile nihai
satışlar arasındaki farka eşittir.
• Is = GSYİH - Nihai satışlar
• GSYİH > Nihai satışlar ise;
• firmaların stok yatırımları artar. O yıl üretilen nihai malların
bir kısmı satılmıştır.
• GSYİH < Nihai satışlar ise;
• firmaların stok yatırımları azalır. Ekonomide o yıl üretilen
mallardan daha fazla satılmıştır.
Güz 2015 Genel İktisat 53
Potansiyel GSMH
• Bir ekonomideki tüm üretim faktörlerinin üretime
koşulduğu yani, tam istihdam düzeyindeki üretimi ifade
eder.
• Enflasyonist ve deflasyonist açığın belirlenmesinde
potansiyel GSMH düzeyi baz alınır.
• Cari GSMH < Potansiyel GSMH —► Deflasyonist Açık
• Cari GSMH > Potansiyel GSMH —► Enflasyonist Açık
• Ekonomi potansiyel GSMH düzeyindeyken oluşan açık ya
da fazla yapısal açık ya da fazlayı gösterir.
• GSYİH Açığı = Potansiyel çıktı - Cari (fiili) çıktı
Güz 2015 Genel İktisat 54
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 10
Amortisman
• Var olan donatım mallarının belli bir aşınmaya ve
eskimeye maruz kalması.
• Net yatırım= Brüt yatırım – Amortisman
• Net üretim= Brüt üretim – Amortisman
• Brüt nihai üretim= C + b + (X-M)
b: brüt yatırım
• Net nihai üretim= C + n + (X-M)
n: net yatırım
Güz 2015 Genel İktisat 55
Safi Yurtiçi Hasıla (SYİH) ve Safi Milli
Hasıla (SMH) • SYİH, belli bir ülkede, belli bir yılda elde edilen nihai mal ve hizmetlerin net değerleri toplamı.
• SYİH= GSYİH – Amortisman SYİH= 560 – 11,2 = 548,8 YTL
• SMH, bir ülkede ya da ülke dışında ülkeye milliyet bağı ile bağlı olan üretim faktörlerinin belli bir yılda elde ettikleri nihai mal ve hizmetlerin net değerleri toplamıdır.
• SMH= GSMH – Amortisman SMH= 574 – 11,2 = 562,8 YTL
Güz 2015 Genel İktisat 56
Faktör fiyatlarıyla SMH ya da Milli Gelir
(MG) • MG, belli bir yılda ülkede elde edilen nihai mal ve
hizmetlerin ya da üretime katılan üretim faktörlerinin
bedellerinin toplamıdır.
• MG= Ücretler + Faizler + Rantlar + Karlar
MG= 340 + 80 + 60 + 74 = 554
• Üretim faktör gelirleri olan ücret, faiz, rant ve karların
toplamından oluşur.
Eğer bir veya birden fazla üretim faktörü milli gelirden hak
ettiğinden fazla pay alıyorsa “Gelir Dağılımı Adaletsizliği”
vardır.
Güz 2015 Genel İktisat 57
Milli Gelir
• Net dolaylı vergiler (NDV)= Dolaylı vergi + Sübvansiyonlar
NDV= -12,8 + 4= -8,8
• SMF(ff)= SMH(pf) + NDV
SMF(ff)= 562,8 – 8,8 = 554
• pf: piyasa fiyatlarıyla
• Milli Gelir = GSMH - Amortismanlar - Dolaylı Vergiler
• MG= SMH - Dolaylı Vergiler
Güz 2015 Genel İktisat 58
Toplam Kişisel Gelir (TKG)
• Milli Gelire transfer harcamaları (sosyal güvenlik sistemi
yoluyla yapılan ödemeler) ilave edildiğinde “Kişisel Gelir”e
ulaşılır.
• Kişisel Gelir = Milli Gelir + Transfer ödemeleri
• Kişisel Gelir = MG
- Kurumlar vergisi - Şirketlerin dağıtılmayan
karları - Sosyal güvenlik kesintileri
+ Sübvansiyon ve transfer ödemeleri + Devlet
borçlanma faizleri
Güz 2015 Genel İktisat 59
Toplam Kişisel Gelir (TKG)
• TKG, toplumdaki kişilerin hepsinin devlete gelir vergilerini
ödemeden önceki ellerine geçen gelirler toplamıdır.
• TKG= MG – SP– KV- Dağ Kar + Tr
TKG= 554 – 104 – 40 – 20 + 24= 404
• SP= Sigorta Primleri
• KV= Kurumlar Vergisi
• Dağ Kar= Dağıtılmayan Karlar
• Tr = Transferler
Güz 2015 Genel İktisat 60
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 11
Toplam Harcanabilir Gelir (THG)
• Toplam harcanabilir gelire kullanılabilir gelir de denir.
Kişisel gelirden direkt vergilerin çıkarılması ile kullanılabilir
gelir (harcanabilir gelir)’e ulaşılır.
• THG = TKG – Dolaysız Vergiler
THG= 404 – 80,8= 323,2
• THG= Tüketim + Tasarruf
THG= 280 + 43,2= 323,2
Güz 2015 Genel İktisat 61
Toplam Harcanabilir Gelir (THG)
• THG = TKG – Dolaysız Vergiler
THG= 300 – X
• THG= Tüketim + Tasarruf
THG= 260 + 23
• Tüketim + Tasarruf= TKG – Dolaysız Vergiler
• 260 + 23 = 300 – X
• 283 = 300 – X
• X=300 – 283=17
Güz 2015 Genel İktisat 62
Soru
• Gayri safi yurt içi hasıla ile net yurt içi hasıla arasındaki
temel fark aşağıdaki kalemlerden hangisi ile açıklanabilir?
• A) Enflasyon
• B) Faiz ödemeleri
• C) Aşırı kapasite maliyeti
• D) Sermaye stokunda yıpranma
Güz 2015 Genel İktisat 63
Soru
• Bir ülke için hesaplanan millî gelir rakamından yola
çıkarak kişisel gelirin hesaplanmasında aşağıdakilerden
hangisi kişilerin gelirine dâhil edilir?
• A) Dağıtılmayan şirket kârı
• B) Ödenen kurumlar vergisi
• C) Transfer ödemeleri
• D) Kâr payı (temettü) ödemesi
• E) Amortisman
Güz 2015 Genel İktisat 64
Hesaplama Tablosu
• GSMH
• (-) Amortismanlar
• SMH
• (-) Dolaylı vergiler
• MH
• (+) Transfer ödemeleri
• Kişisel gelir
• (-) Direkt (Dolaysız) vergiler
• Kullanılabilir (Harcanabilir) gelir
Güz 2015 Genel İktisat 65
Soru
• Gayrisafi Millî Hasıla (GSMH) ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
• A) GSMH - Dolaylı Vergiler = Milli Gelir
• B) GSMH - Amortismanlar = Safi Millî Hasıla
• C) GSMH + Transfer ödemeleri = Kişisel Gelir
• D) GSMH - Direkt Vergiler = Kullanılabilir Gelir
Güz 2015 Genel İktisat 66
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 12
Kişi başına Gelir (KBG)
• Belli bir ülkenin ekonomik refahının ölçütüdür.
• Kişi başına GSMH= GSMH / nüfus
• Kişi başına GSYİH= GSYİH / nüfus
• Kişi başına MG= MG (SMH ff) / nüfus
• Genelde ülkeler arasında kıyaslamalar yapmak için Kişi
başına GSMH kavramı kullanılır.
• İnsani Gelişme Endeksi (BM)
Güz 2015 Genel İktisat 67
Soru
• GSYİH = 3000
• Dış alemden net faktör gelirleri = 200
• Gayrisafi yatırım = 500
• Net yatırım = 400
• Dolaylı vergiler = 400
• Olan bir ekonomide milli gelir kaçtır? (2004 KPSS)
• A) 2300 B) 2500 C) 2700
• D) 2900 E) 3100
Güz 2015 Genel İktisat 68
Çözüm GSMH = GSYİH + NFG
=3000+200
= 3200
Net Yatırım = GS yatırım - Amortismanlar
400 = 500 - Amortismanlar
Amortismanlar = 100
SMH = GSMH - Amortismanlar
=3200- 100
= 3100
MG = SMH - Dolaylı vergiler
=3100-400
= 2700
Güz 2015 Genel İktisat 69
GSYİH ve GSMH Hesaplama Yöntemleri
• GSMH verileri üç yöntem ile hesaplanmaktadır:
• 1. Üretim Yoluyla Hesaplama,
• 2. Gelirler Yoluyla Hesaplama,
• 3. Harcamalar Yoluyla Hesaplama.
• Dünyada en yaygın kullanılan yöntem üretim yoluyla
hesaplama yöntemidir. Bunun nedeni diğer iki yöntemin
kayıt dışılığın etkisini barındırmasıdır.
Güz 2015 Genel İktisat 70
Üretim Yöntemi
• Bir ekonomide belli bir dönemde yaratılan hasıla çok
sayıda mal ve hizmetten oluştuğuna göre bu hasılayı ilk
akla gelen ölçme yolu, üretilen her bir mal ve hizmetin
üretim miktarları ile fiyatlarının çarpılması sonucu
bulunacak dönem üretim değerlerinin toplanmasıdır.
Bununla birlikte üretilen mal ve hizmetlerin bir kısmı
üretim süreci içinde diğer malların üretim için kullanılıp
bitirilmektedir, yani ara malı niteliğindedir. Böyle bir
toplamada ara malları ile nihai mallar ayırımı yapmadan
bütün malların hesaba katılması halinde ekonominin nihai
hasılasından çok daha büyük bir sayısal değere
ulaşılacaktır. Şu halde yapılacak iş, yalnızca nihai malların
üretim değerlerini toplamak olacaktır.
Güz 2015 Genel İktisat 71
Üretim Yöntemi
• Milli muhasebede milli hasılayı hesaplarken çift
saymalardan kaçınmak gerekmektedir. Yani ara malların
değerlerinin hesaba katılmaması gerekir. Milli muhasebe
açısından milli hasılaya varabilmek için, toplam gayri safı
üretim değerinden, bu ara mal ve hizmetlerin düşülmesi
gerekmektedir. Bu şekilde elde edilen fark "Katma
Değer'dir. Bu katma değerin oluşması için milli sermaye
mallarının aşınma ve eskime değerleri henüz bu aşamada
dikkate alınmadığından bu katma değer gayri safidir
(brüttür).
Güz 2015 Genel İktisat 72
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 13
Üretim Yöntemi
• Nihai Üretim (Hasıla) = Ülkedeki Üretici Sektörlerin Katma
Değerlerinin Toplamı
• Milli Hasıla= Yurtiçi Hasıla + Net Dış Dünya Faktör
Gelirleri
• Y= Nihai Üretim (Hasıla)
• V = Katma Değer
• i= 1,2,3,4,5, n olmak üzere
n
i=1
Y= Vi
Güz 2015 Genel İktisat 73
Üretim Yöntemi
• Üretim yönteminde 8 ana sektörün
• 1.Tarım,
• 2.Sanayi,
• 3.İnşaat sanayi,
• 4.Ticaret,
• 5.Ulaştırma ve haberleşme,
• 6.Mali kuruluşlar,
• 7.Konut sahipliği,
• 8.Serbest meslek ve hizmetler
• oluşturduğu katma değerler toplanır.
Güz 2015 Genel İktisat 74
Üretim Yöntemi
• Bulunan tutardan “banka hizmetleri” (hem mali kuruluşlar
içinde yer alan hem de diğer 7 sektör içinde yer alan
bankacılık işlemlerinin muhasebe kayıtlarında yer alması
nedeniyle mükerrerliği ortadan kaldırmak için) düşülür.
• Bu sayede 8 ana sektörün gerçekleştirdiği toplam mal ve
hizmet üretim değeri hesaplanmış olur. Bulunan bu tutara
kamu kuramlarının oluşturduğu katma değer ve kar amacı
olmayan özel hizmet kuruluşlarının üretimleri ve ithalat
vergisi ilave edilerek GSYH’ya ulaşılır. GSYH’ya “Net Dış
Alem Faktör Gelirleri” ilave edilerek GSMH’ya ulaşılır.
Güz 2015 Genel İktisat 75
Üretim Yönteminin Güçlükleri
• Her sektörün üretimine ve ara malı alışlarına ilişkin
sağlıklı veri bulmak.
• Ara malı kullanımları hem üreten hem de de tüketen
sektör açısından sağlıklı yapılamamaktadır.
• Sektörlerin öztüketiminin yani üretilen fakat piyasaya
çıkarılamayan mal ve hizmetlerin değerinin hesaplanması
da zordur.
Güz 2015 Genel İktisat 76
Gelir Yöntemi
• Bu yöntemde üretim faktörlerine yapılan ödemelerin
toplamı alınır.
• Nihai Üretim= Üretimle Yaratılan Gelirler Toplamı
• R= Gelir
n
i=1
Y= Ri
Güz 2015 Genel İktisat 77
Harcama Yöntemi
• Bu yöntemde belli bir dönemde nihai mal ve hizmetler için
yapılan harcamalar hesaplanır. Ancak bütün gelirler
harcanmaz tasarruf da edilir. O halde, yatırımları
harcamaları da kapsayacak şekilde tanımlamak gerekir.
Yatırımlar aynı dönemde üretilen mallardan satmayıp elde
kalanları da (stok artışlarını da) kapsayacak şekilde
tanımlarsak yatırımlarla dönem toplam harcamaları ile
toplam gelirleri birbirine eşit olur.
Güz 2015 Genel İktisat 78
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 14
Harcama Yöntemi
• Nihai Üretim= Üretime yönelik olmayan tüketim +
Yatırımlar + Net X
• Yurtiçi harcamalar
Y= (Cp+Cg) + (Ip+Ig)+(X-M)
• Milli harcamalar
Y=(Cp+Cg)+(Ip+Ig)+(X-M) D
D: Net Dış Gelir ya da Gider.
Güz 2015 Genel İktisat 79
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi bir millî gelir hesaplama
yöntemidir?
• A) Maliyet yöntemi
• B) Katma değer yöntemi
• C) Transfer harcamaları yöntemi
• D) Reel yatırım harcamaları yöntemi
Güz 2015 Genel İktisat 80
Nominal-Reel GSMH Ayrımı
• Nominal GSMH; Ulusal ekonomide üretimi
gerçekleştirilen yüzbinlerce mal ve hizmetin üretim
miktarlarının hesaplarının yapıldığı yıla karşılık gelen
üretim değerleri ile piyasa fiyatları çarpılarak bulunan
değerdir.
• Cari piyasa fiyatları kullanılarak hesaplanan GSMH
olduğundan, içinden onlarca yıldır süregelen enflasyonun
saptırıcı, yanıltıcı, negatif etkisini barındırmaktadır.
• Nominal GSMH’ya, “Cari Fiyatlarla GSMH” da denir.
Güz 2015 Genel İktisat 81
Nominal-Reel GSMH Ayrımı
• Reel GSMH; belirli bir baz yılın fiyatları kullanılarak
hesaplanır.
• Nominal GSMH’dan Reel GSMH değerini farklılaştıran
detay, söz konusu yüzbinlerce mal veya hizmetin
değerinden oluşan Reel GSMH değeri hesaplanırken,
üretim rakamlarının, söz konusu mal ve hizmetlerin sabit
fiyatlarıyla çarpılmasıdır.
Güz 2015 Genel İktisat 82
Nominal-Reel GSMH Ayrımı
• TÜİK tarafından 2007 yılının 3. çeyreğine kadar, GSMH
serisi ve Reel GSMH değerlerinin hesaplanmasında,
kullanılan baz yıl “1987” yılı olmuştur.
• 8 Mart 2008 tarihinde ise, TÜİK tarafından Türkiye
Ekonomisi için ekonomik büyüme hızının hesaplanma
yönteminin değiştiği açıklanmıştır. Bu doğrultuda, 1998
yılı, 1987 yılı yerine yeni Baz Yıl olmuştur.
• Bir başka önemli değişiklik ise, Türk ekonomisininde
ekonomik büyüme hızını 1998 Bazlı olarak, 1999-2007
döneminde Reel GSYH değerleri üzerinden hesaplamak
olmuştur. Yani, artık Türkiye’de Reel Büyüme Hızı Oranı
GSMH üzerinden değil, GSYH üzerinden hesaplanacaktır.
Güz 2015 Genel İktisat 83
Soru
• Nominal ve Reel Gayri Safi Milli Hasıla arasındaki farkın
nedeni aşağıdakilerden hangisinde doğru belirtilmiştir?
• A) Yıllar arasındaki faiz değişimlerinden
• B) Yıllar arasında mal ve hizmetlerin fiyatlarında meydana
gelen değişimlerden
• C) Yıllar arasında döviz kurunda meydana gelen
değişimlerden
• D) Yıllar arasında üretilen mal ve hizmetlerin miktarlarında
meydana gelen değişimlerden
Güz 2015 Genel İktisat 84
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 15
Büyüme ve Büyüme Hızı
• Büyüme: Reel GSMH’da bir önceki döneme göre
meydana gelen artışa “ekonomik büyüme oranı” denir.
• Ülkenin ekonomik “Büyüme hızı” reel GSYİH rakamları
kullanılarak hesaplanır.
• Çünkü nominal GSYİH fiyat artışını (enflasyonu) da
barındırmaktadır. Bu yüzden enflasyondan arındırılmış
olan ve gerçek üretimi miktarındaki değişimi gösteren
Reel GSYİH rakamlarında meydana gelen artış/azalış
oranı ülkenin ekonomik anlamda büyüme oranını gösterir.
Güz 2015 Genel İktisat 85
Soru
• Bir ülke için, yıl sonları itibariyle, aşağıdaki bilgiler verilmiştir.
• Bu bilgilere göre 2010 yılı gayrisafl millî hasıla büyüme oranı kaçtır?
• A) 0,06 B) 0,12 C) 0,075
• D) 0,094 E) 0,14
Güz 2015 Genel İktisat 86
Yıl Gayrisafi Milli Hasıla
Endeksi
2008 100
2009 106
2010 114
Çözüm
Güz 2015 Genel İktisat 87
Son Yıl Endeksi - Önceki Yıl EndeksiBüyüme Oranı=
Önceki Yıl Endeksi
114 106Büyüme Oranı= 0,075
106
Soru
• Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) deflatörü aşağıdaki
ifadelerden hangisine eşittir?
• A) GSYİH / Safi Yurtiçi Hasıla
• B) Safi Yurtiçi Hasıla / GSYİH
• C) GSYİH/Safı Yurtiçi Hasıla
• D) Reel GSYİH / Nominal GSYİH
• E) Nominal GSYİH / Reel GSYİH
Güz 2015 Genel İktisat 88
Büyüme Hızı
• Büyüme hızının tespitinde kullanılan diğer yöntem ise
“Ortalama Dolar Kuru” yöntemidir. Bu yönteme göre son
iki yıldaki Nominal GSYİH rakamları ilgili yıllarda
gerçekleşen ortalama Dolar kuru ile dolara çevrilir. Dolar
cinsinden hesaplanan GSYİH rakamlarında meydana
gelen değişim son yılın büyüme hızını verir.
• Örneğin dolara çevrilmiş GSYİH’lar 2009 yılında 500
milyar dolar, 2010 da 550 milyar dolar ise 2010 yılındaki
büyüme oranı %10 hesaplanır ((550 - 500)/500).
Güz 2015 Genel İktisat 89
İstihdam
• İstihdam, belli bir ülkede bulunan üretim faktörlerinin gelir
sağlamak amacıyla çalışması yada çalıştırılması
anlamına gelmektedir.
• Tam istihdam, belli bir ülkede,bulunan üretim faktörlerinin
tümünün noksansız bir şekilde çalışıyor olması ve
ülkedeki üretim faaliyetlerine katılmasıdır.
• İşsizlik, belli bir ülkede bulunan üretim faktörlerinden
emek (işgücü) faktörünün çalışmaması durumudur.
Güz 2015 Genel İktisat 90
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 16
Ödemeler Bilançosu
• Belli bir ülkede yerleşik kişiler ile diğer ülkelerde yerleşik
kişiler arasında genellikle bir yılda yapılan işlemlerin
parasal değerinin kaydedildiği bir tablodur. Ödemeler
bilançosu belli bir ülke ile başka ülkeler arasında
gerçekleşen ödemeleri göstermektedir.
Güz 2015 Genel İktisat 91
Tüketim
• Kullanılabilir Gelir = Tasarruf + Tüketim Harcamaları
• Tüketim: insanların ihtiyaçlarını gidermek amacıyla mal
ve hizmet kullanımına tüketim denir.
• Otonom Tüketim: Gelirden bağımsız olarak ortaya çıkan
tüketimdir.
92 Güz 2015 Genel İktisat
Tasarruf
• Tasarruf: Kullanılabilir Gelir – Tüketim Harcamaları
• Tasarruf Paradoksu: Halkın daha yüksek oranda tasarruf
etmesi nedeniyle, tüketim ve yatırım harcamalarının
azalması ve böylece ekonomik büyümenin yavaşlaması
ve tasarrufların azalması ve Denge Milli Gelirinin
düşmesidir.
93 Güz 2015 Genel İktisat
Yatırım
• Mevcut sermaye malları ve teçhizat stokuna, belli bir
dönem içinde yapılan net ilâvedir. Bir harcamanın yatırım
harcaması sayılabilmesi için, yeni bir üretim kapasitesi
yaratmak amacıyla yapılmış olması şarttır.
• Bir işletmenin mevcut teçhizat mallarına eklediği kısım,
yalnızca eskiyen makine ve tesislerin yenileme payı kadar
olursa, hiçbir "net" ilâve olmayacaktır. Bu tip bir durumda
net yatırımdan söz edilemez.
• Negatif yatırım: işletmenin eskiyen tesislerini hiç
yenilememesi.
• Yatırım Harcaması > Amortisman ise net ilave olur.
• Brüt Yatırım: Sabit Yatırım + Stok Yatırım.
Güz 2015 Genel İktisat 94
İşsizlik
• İşsizlik, çalışma yaşları (15 – 64) arasında olan,
çalışmaya engel bir özrü bulunmayan ve cari ücret
düzeyinde çalışma arzusuna sahip kişilerin iş bulamaması
durumudur.
95
İşsiz Sayısıİşsizlik Oranı= x100
Toplam İşgücü
İşgücü - Çalışanİşsizlik Oranı= x100
Toplam İşgücü
Güz 2015 Genel İktisat
İşsizlik
• Bağımlılık oranı: çalışan bir kişinin ürettiğinin ortalama
olarak kaç kişi tarafından tüketildiğini ifade etmektedir.
(Nüfus – Çalışan) / Çalışan
• Doğal İşsizlik Oranı: Doğal işsizlik oranı ekonominin
normal bir performans gösterdiği durumlarda ortaya çıkan
işsizlik oranı şeklinde tanımlanmaktadır.
• Okun Yasası: Gayri safi yurtiçi hasıladaki büyüme oranı
ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir.
Büyüme oranı potansiyel ulusal hasılanın büyüme trendini
aştığında işsizlik oranının azalacağını ifade eder.
Güz 2015 Genel İktisat 96
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 17
İşsizlik türleri
• İradi işsizlik: Sadece kendi istediği şekilde bir iş olursa
çalışacaklarını söyleyen kişilerin oluşturdukları işsizliktir.
• Gayri İradi işsizlik: şartlar ne olursa olsun çalışmak
isteyen insanların kendi iradesi dışında iş
bulamamalarıdır.
• Mevsimlik işsizlik: Bazı ekonomik faaliyetlerin belirli
mevsimlerde yapılabilmeleri sebebiyle ortaya çıkan
işsizliktir. (Tarım)
• Konjonktürel (devrevi) işsizlik: üretim hacminde zaman
zaman ortaya çıkan daralmaların yarattığı işsizliktir.
97 Güz 2015 Genel İktisat
İşsizlik türleri
• Yapısal işsizlik: Ekonominin tüm sektörleri ile toplu ve devamlı olarak durgun bir düzeyde kaldığı dönemlerde ortaya çıkan işsizliktir.
• Gizli işsizlik: Bazı insanlar çalışıyor gibi görünürler fakat faaliyetlere olumlu bir katkıları olmaz. Gizli işsizliği marjinal verimliliği sıfır ya da sıfırın altında olan işçilerin durumu olarak tanımlayabiliriz.
• Geçici (firiksiyonel) işsizlik: Emek piyasasının iyi işlememesinden dolayı doğan arızi işsizliktir. Bazı işçiler boş gezerken bazı yerlerin işçi araması gibi durumlar olabilir. Her iki tarafın da piyasa şartları hakkında tam bilgiye sahip olmamaları "emek piyasası"nın işleyişindeki sürtünmelerin oluşundan meydana geldiği için bu işsizliğe friksiyonel işsizlik de denir.
98 Güz 2015 Genel İktisat
Gelir dağılımı
• Milli gelirin ülke nüfusu bağlamında nasıl bölüşüldüğünü
ele alan kavramı ifade etmektedir. Bireysel gelir dağılımı,
toplam nüfusu oluşturan yüzdelik kısımların GSMH’den
aldıkları % oranları başka bir ifadeyle milli gelirin bireyler
arasında nasıl dağıldığım gösterir. Genelde Lorenz eğrisi
aracılığı ile gösterilir.
• Lorenz eğrisi: Nüfusun belirli bir yüzdesinin gelirden
aldığı yüzdeyi kaçını aldığım gösteren noktaların
birleşimiyle elde edilen eğridir.
99 Güz 2015 Genel İktisat
Lorenz eğrisi
• Bir kare çizerek soldaki dikey eksene yüzde 10 ya da
20’lik bölümler halinde GSMH’dan alınan paylar, alttaki
yatay eksene de yine yüzde 20’lik paylar halinde nüfus
yerleştirilerek çizilir.
• Soldan sağa doğru karenin köşegen çizgisini çizildiğinde
«mutlak eşitlik çizgisi (eş bölüşüm doğrusu)» elde edilir.
Lorenz eğrisi bu çizginin üzerine gelirse o toplumda gelir
dağılımı eşittir.
Lorenz eğrisi mutlak eşitlik çizgisinden ne kadar
uzaklaşıyorsa gelir dağılımı o kadar bozuluyor demektir.
100 Güz 2015 Genel İktisat
Lorenz eğrisi
• Lorenz eğrisi ile mutlak eşitlik çizgisi arasında kalan alanın büyüklüğünü (A alanı) mutlak eşitlik çizgisinin altında kalan alanın tamamına (A + B alanı) bölersek karşımıza bir oran çıkar. Buna Gini Katsayısı denir.
101 Güz 2015 Genel İktisat
Gini katsayısı
• Bir ulusal ekonomide milli gelirin dağılımını adaletli olup
olmadığının ölçümünde kullanılan katsayıdır. 0 ila 1
arasında değer alır. Sıfıra yaklaştıkça adaletin arttığı bire
yaklaştıkça adaletin bozulduğu durumu ifade eder.
102 Güz 2015 Genel İktisat
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 18
Soru
• Nüfusun belirli bir yüzdesinin gelirden ne kadar pay
aldığını gösteren eğri aşağıdakilerden hangisidir?
• A) Kayıtsızlık eğrisi
• B) Laffer eğrisi
• C) Philips eğrisi
• D) Lorenz eğrisi
103 Güz 2015 Genel İktisat
Faiz
• Nominal Faiz: Sözleşmede belirtilen ve ilgili dönemde
borç verilen para miktarına ne kadar faiz alınacağını
gösteren orandır. Enflasyonu da içinde barındırır.
• Reel Faiz: Nominal faizden enflasyonun arındırılması
durumunda elde edilecek faiz.
104
1+Nominal Faiz OranıReel Faiz Oranı= 1
1+Enflasyon Oranı
Güz 2015 Genel İktisat
Örnek
105
• Ayşe bir yıl vadeli %75 faizli Hazine bonosu almıştır. Bir
yılın sonunda, yıllık enflasyon %45 seviyesinde
gerçekleşir. Reel faiz oranını hesaplayınız.
1 0.75Reel Faiz Oranı= 1 %20,69
1 0.45
Reel faiz oranı, hatalı şekilde, nominal faiz oranı ile
enflasyon oranının farkı şeklinde hesaplanırsa,
çıkan sonuç %30 olur ki, bu değer gerçek reel faiz
oranının yaklaşık %50 üzerindedir.
Güz 2015 Genel İktisat
Önemli Özdeşlikler I
• Devletin olmadığı bir ekonomide,
• Y= C + S
• Y= C + I
• I = S
• Devletin olduğu bir ekonomide,
• Y= C + I + G
• Devletin olduğu dışa açık bir ekonomide,
• Y= C + I + G + NX
Güz 2015 Genel İktisat 106
Önemli Özdeşlikler II
• Harcanabilir Gelir (Yd),
• Yd = Y + Tr – T ve Yd = C + S
• C = Yd – S
• C = Y + Tr – T – S
• Yd = Y
• Y = Y + Tr – T – S + I + G + NX
• S – I = (G + Tr – T) + NX
Güz 2015 Genel İktisat 107
Önemli Özdeşlikler III
• Sızıntılar = Enjeksiyonlar
• S + T + M = I + G + X + Tr
• S – I = (G + Tr – T) + NX
• S – I → Özel Sektör Dengesi
• G + Tr – T → Bütçe Dengesi
• NX → Dış Ticaret Dengesi
• T – (G + Tr) → Bütçe Fazlası → T > G → Negatif
• (G + Tr) – T → Bütçe Açığı → G > T → Pozitif
• T = G ve I = S → Denk Bütçe
Güz 2015 Genel İktisat 108
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 19
Önemli Özdeşlikler IV
• (X – M) = NX
• NX → Pozitifse → Dış Ticaret Fazlası (X > M)
• NX → Negatifse → Dış Ticaret Açığı (X < M)
• GSYİH’da değişik bakış açıları;
• C + I + G + NX = Yd + (T - Tr)
• C + I + G + NX = C + S + (T-Tr)
Güz 2015 Genel İktisat 109
Önemli Özdeşlikler V
• Vergi gelirleri = G + Bütçe fazlası
• Harcanabilir kişisel gelir = GSMH - Toplam kamu gelirleri
• Özel tasarruflar = Harcanabilir kişisel gelir - Özel tüketim
harcamaları
• Kamu tasarrufları = Kamu gelirleri - Kamu harcamaları
•
• Ulusal tasarruflar = Özel tasarruflar + Kamu tasarrufları
Güz 2015 Genel İktisat 110
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi gayri safi milli hasıla (GSMH) ile
gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) arasındaki ilişkiyi
gösterir? (2001 KPSS)
• A) GSMH = GSYİH + Net dış krediler
• B) GSMH = GSYİH + Net turizm geliri
• C) GSMH = GSYİH + Net dış doğrudan yatırım
• D) GSMH = GSYİH + Net dış sermaye girişi
• E) GSMH = GSYİH + Net dış faktör geliri
Güz 2015 Genel İktisat 111
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)
tanımı içinde yer alırken Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)
tanımı içinde ver almaz? (2003 KPSS)
• A) Konut için yapılan yatırım harcamaları
• B) Ülke vatandaşı müteahhitlerin yurt dışından
gönderdiği gelirler
• C) Yabancıların ülkede yaptığı yatırım harcamaları
• D) Askeri amaçla yapılan kamu harcamaları
• E) Kamu kesiminin yaptığı sağlık harcamaları
Güz 2015 Genel İktisat 112
Soru
• Gelir (Y)=1200, tüketim (C)=500, yatırım (l)=400, devlet
harcamaları (G) = 100 olan dışa açık bir ekonomide net
ihracat miktarı kaçtır? (2003 KPSS)
• A) 300
• B) 270
• C) 220
• D) 200
• E) 100
Güz 2015 Genel İktisat 113
Soru
• Makroekonomik değişkenler arasındaki ilişki ile ilgili olarak
aşağıdaki ifadelerden hangisi her zaman doğrudur? (2004
KPSS)
• A) Gayrisafi milli hasıla, gayri safi yurtiçi hasıladan
büyüktür.
• B) Gayrisafi milli hasıla, gayri safi yurtiçi hasıladan
küçüktür.
• C) Milli gelir, gayri safi milli hasıla değerine eşittir.
• D) Milli gelir, tüketim ve yatırımın toplamına eşittir.
• E) Harcanabilir gelir, tüketim ve tasarrufun toplamına
eşittir.
Güz 2015 Genel İktisat 114
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 20
Soru
• Yukarıdaki tabloya göre, genel fiyat düzeyi 2003 yılında
nasıl değişmiştir? (2005 KPSS)
• A) %8 artmıştır. B) %9,2 artmıştır.
• C) %8,5 azalmıştır. D) % 11,5 azalmıştır.
• E) %15,3 azalmıştır.
Güz 2015 Genel İktisat 115
Yıl Genel Fiyat Düzeyi
2001 150
2002 130
2003 110
Soru
• Kapalı bir ekonomide tüketim harcamaları 1000,
tasarruflar 100 ve kamu harcamaları 300 birimdir. Denk
bütçe varsayımı altında bu ekonomideki GSYİH kaç
birimdir? (2006 KPSS)
• A) 800 B)1100 C)1200
• D)1300 E)1400
Güz 2015 Genel İktisat 116
Çözüm
• Denk Bütçe varken kamu harcamaları vergilere eşit (T = G) ve tasarruflar yatırımlara eşittir. (I = S)
• Çünkü;
• Y = C + l + G
• Y = C + S + T
• C + I + G = C + S + T
• l + G = S + T → l = S ve T = G’dir.
• GSYİH (Y) = C + I + G
• =1000+ 100 + 300 = 1400
Güz 2015 Genel İktisat 117
Soru
• Hükümet harcamalarının GSYİH içerisindeki payı
azaldığında, aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşme
olasılığı en fazladır? (2007 KPSS)
• A) Yalnızca tüketimin GSYİH içindeki payının düşmesi
• B) Yalnızca net ihracatın GSYİH içindeki payının
düşmesi
• C) Yalnızca yatırımların GSYİH içindeki payının
düşmesi
• D) Yatırımların ve tüketimin GSYİH içindeki payının
düşmesi
• E) Yatırımların ve net ihracatın GSYİH içindeki
paylarının değişmemesi
Güz 2015 Genel İktisat 118
Soru
• Say Yasası göz önünde bulundurulduğunda, 1929
Ekonomik Bunalımın temel nedeni aşağıdakilerden
hangisidir? (2008 KPSS)
• A) Hatalı kur politikalarının uygulanması
• B) Hatalı maliye politikalarının uygulanması
• C) Toplam talepteki azalma
• D) Potansiyel gayrisafi yurtiçi hasıladaki azalma
• E) İşsizlik oranlarında hızlı artış
Güz 2015 Genel İktisat 119
Soru
• Bir ekonomideki toplam sermaye stoku aşağıdaki
durumların hangisinde azalır? (2008 KPSS)
• A) Tüketim yatırımı aştığında
• B) Amortismanlar gayri safi yatırımdan büyük olduğunda
• C) Net yatırım sıfır olduğunda
• D) Amortismanlar net yatırımdan büyük olduğunda
• E) Hükümetin mal ve hizmet harcamaları, topladığı
vergilerden fazla olduğunda
Güz 2015 Genel İktisat 120
Genel İktisat Güz 2015
Rüstem Barış Yeşilay 21
Soru
• Yapısal açık ya da fazla aşağıdakilerden hangisini gösterir? (2010 KPSS)
• A) Gerçekleşen devlet harcaması ile gerçekleşen devlet gelirleri arasındaki farkı
• B) İzlenen bütçe politikası sonucu ortaya çıkan ulusal borçtaki değişme miktarını
• C) Ekonomi potansiyel GSYİH düzeyinde olsaydı ortaya çıkacak olan açık ya da fazlayı
• D) Gerçekleşen bütçe açığı ya da fazlası ile sermaye iyileştirme harcamaları arasındaki farkı
• E) Potansiyel GSYİH düzeyindeki bütçe açığı ya da fazlası ile gerçekleşen bütçe açığı ya da fazlası arasındaki farkı
Güz 2015 Genel İktisat 121
Soru
• Gayrisafi milli hasıla (GSMH) zımnî deflatörü
aşağıdakilerden hangisine eşittir? (2010 KPSS)
• A) (Nominal GSMH / Reel GSMH) x 100
• B) (Reel GSMH / Nominal GSMH) x 100
• C) (Reel GSMH büyümesi / Nominal GSMH büyümesi) x 100
• D) (Nominal GSMH büyümesi / Reel GSMH büyümesi) x 100
• E) (Reel GSMH x Nominal GSMH) x 100
Güz 2015 Genel İktisat 122
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi bir akım değişkendir? (2010
KPPS)
• A) Servet
• B) Sermaye
• C) Toplam istihdam
• D) Dolaşımdaki bozuk para
• E) Gayrisafi millî hasıla
Güz 2015 Genel İktisat 123
Soru
• Devlet harcamalarının olmadığı kapalı bir ekonomide
tüketim fonksiyonu C = 150+0,9Y ise planlanmış
yatırımlar 50 birimden 75 birime çıktığında yeni denge
milli gelir düzeyi (Y) kaç olur? (2006 Kaymakamlık)
• A)4000 B)3000 C)2500
• D)2250 E)2000
Güz 2015 Genel İktisat 124
Çözüm
• Devletin olmadığı kapalı bir ekonomide Y = C + l’dır.
Soruda yatırımlar 50 birimden 75 birime yükseldiğinde
yeni denge milli gelir düzeyi sorulduğu için yatırımları 75
almak gerekir.
• Y = C + I
• Y = 150 + 0,9Y + 75
• Y -0,9Y = 150 + 75
• 0,1Y = 225
• Y = 2250
Güz 2015 Genel İktisat 125
Soru
• Sadece ekmek ve su tüketen bir ailede baz yılı olarak
kabul edilen 2007’de su için 40 TL, ekmek için 25 TL
harcama yapılmıştır. Baz yılında su 4 TL, ekmek ise 5
TL'dir. 2008 yılında su fiyatı 4 TL, ekmek fiyatı ise 6 TL
olarak gerçekleşmiştir.
• Bu verilere göre söz konusu aile için 2008 yılı enflasyon
oranı yüzde kaçtır? (2008 Vakıfbank Uzm.)
• A) 7,7 B) 10 C) 20
• D) 25 E) 50
Güz 2015 Genel İktisat 126
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL İKTİSAT 03. ARZ ve TALEP
Güz 2014 Genel İktisat 1
Rüstem Barış YEŞİLAY
TALEP
• Talep tanımı; alıcıların, belli bir sürede farklı
fiyatlardan, bir malın farklı miktarlarını satın alma
konusundaki istek ve yeteneklerini gösterir.
Talepten söz edebilmek için kişinin ilgili malı
istemesi ve buna ek olarak o malı satın alabilecek
satın alma gücünün olması gerekir.
• Talep yasası; diğer bütün koşullar sabitken
herhangi bir malın fiyatı artınca talep edilen
miktarları düşer.
Güz 2014 Genel İktisat 2
Talebi Etkileyen Ekonomik Değişkenler
Qdx= f(Px, Ps, Pc,m, T, PXE, mE, A)
Px: malın kendi fiyatı
Ps: İkame (rakip) malların fiyatı
Pc: Tamamlayıcı malların fiyatı
m: Parasal gelir
T: Tüketicinin zevk ve tercihleri
PXE, mE : Gelecekteki fiyat ve gelir düzeyi hakkında
bekleyişler
A: Alıcıların sayısı
Güz 2014 Genel İktisat 3
Talebi Etkileyen Ekonomik Değişkenler
1. Malın Fiyatı (Px): Birçok faktör arasında belli bir malın talebini etkileyen en önemli faktör, ceteris paribus bu malın kendi fiyatıdır. Bir (X) malının fiyatı düştüğünde ceteris paribus (diğer bütün koşullar sabitken), tüketici daha fazla (X) malı talep edecektir. Malın fiyatı yükseldiğinde ise, ceteris paribus, talep düşecektir. O halde, ceteris paribus, malın kendi fiyatı ile talep miktarı arasında ters yönlü bir ilişki bulunmaktadır. Buna “Talep Kanunu” adı verilmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 4
Talebi Etkileyen Ekonomik Değişkenler
2. Diğer Malların Fiyatları İkame (Rakip) Malların Fiyatları (Ps): Bir malın yerine
kullanılabilen mallar. Örnek koyun eti – dana eti veya
hamsi - istavrit. İkame malın fiyatı düşünce diğer malın
talebi azalır.
Tamamlayıcı Malların Fiyatları (Pc): Diğer mal
olmadığında kendisinden beklenen faydayı
sağlayamayan mallardır. Örnek otomobil – benzin,
radyo – pil, dolmakalem - mürekkep. Tamamlayıcı
malın fiyatı düşünce diğer malın talebi artmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 5
Talebi Etkileyen Ekonomik Değişkenler
3. Gelir Düzeyi (m)
Normal mallarda gelir artınca talep artar; düşük
mallarda ise gelir artınca talep azalır.
Gelir dağılımındaki değişmeler de mallara olan talebi
etkiler. Gelir zenginden fakire doğru yeniden
dağıtıldığında düşük ve lüks mallara olan talep azalır.
Gelir dağılımı bozulmaya başladığında ise düşük mala
olan talep artar.
Güz 2014 Genel İktisat 6
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 2
Talebi Etkileyen Ekonomik Değişkenler
4. Tüketicilerin Zevk ve Tercihleri (T): Belli bir
malın kullanımı moda vb. dolayısıyla artarsa,
ceteris paribus, bu malın talep miktarı da
artacaktır. Bununla birlikte tersi de olabilir.
5. Fiyatlar ve Gelirler Hakkındaki Beklentiler:
Bir malın fiyatının artacağı beklentisi varsa o
malın talebi artar. Kişi gelirinin azalacağını
bekliyorsa bütün mallara olan talebini azaltır.
6. Alıcıların sayısı: Alıcıların sayısı arttıkça mala
olan talep artar.
Güz 2014 Genel İktisat 7
Talep Denklemi
• Qdx = 35 – 0,8P
•
(Qdx= 35 – 0,008P), X malının fiyatı 1 lira artınca, ceteris
paribus, talep edilen miktar 0,8 birim azalır.
Güz 2014 Genel İktisat 8
Talep Denklemi
• Tüketicinin belirli bir dönemde talep ettiği mal miktarı ile
malın fiyatı arasındaki ters yönlü ilişki,
ceteris paribus Qd = f (P),
tablo biçiminde rakamsal olarak ifade edilebilir.
• Bu durum, iktisatçılar tarafından bireysel talep şedülü
(individual demand schedule) diye nitelendirilen aşağıdaki
tabloda gösterilmiştir.
Güz 2014 Genel İktisat 9
Talep şedülü
Malın Fiyatı (P) Talep edilen mal
miktarı (Qd)
A 2,00 0
B 1,50 1
C 1,00 2
D 0,50 3
E 0 4
Güz 2014 Genel İktisat 10
Talep doğrusu
Güz 2014 Genel İktisat 11
0
0,5
1
1,5
2
2,5
0 2 4 6
Talep Doğrusu
Talep Doğrusu
P
Q
Talep doğrusu
Güz 2014 Genel İktisat 12
P
Q 0
D
P
Q 0
D
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 3
Talep Denklemi
• Tüketicinin bir maldan belirli bir dönemde talep ettiği mal
miktarı ile malın fiyatı arasındaki ters yönlü ilişki, denklem
biçiminde de ifade edilebilir:
• Qd = a - bP, a > 0
• Qd = 50-0,5P
• a parametresi, tüketicinin fiyat sıfır olduğunda (P=0) talep
ettiği mal miktarını (talep eğrisinin yatay ekseni kestiği
noktayı) tanımlar: a>0.
Güz 2014 Genel İktisat 13
Talep Denklemi
• b terimi ise talep edilen miktardaki değişmeyi, fiyattaki
değişme ile ilişkilendiren bir parametredir, -b = ∆Qd / ∆P.
• b parametresinin önündeki eksi işareti, fiyat artınca,
ceteris paribus, talep edilen miktarın azaldığını veya tam
tersini belirtir.
• Talep eğrisinin eğimi ∆P /∆Qd oranına eşit olduğundan, b
parametresi aslında doğrusal talep eğrisinin eğiminin
tersine eşittir b = 1/eğim.
Güz 2014 Genel İktisat 14
Talep Denklemi
• Q = 220 - 5P
• Denklem negatif (ters) bir ilişkidir
• P’nin değeri artarken Q’nun değeri azalmaktadır.
• Y’nin kesim noktası 220, bu P = 0 iken Q’nun değeridir.
• X’in kesim noktası 44, bu Q = 0 iken P’nin değeridir.
• Doğrusal bir fonksiyondur, yani düz bir çizgidir.
Güz 2014 Genel İktisat 15
Güz 2014 Genel İktisat
16
Eşitlik tablo oluşturmamız için gerekli bilgiyi vermektedir.
P Q
A Bileşimi 0 220
B Bileşimi 1 215
C Bileşimi 2 210
D Bileşimi 3 205
E Bileşimi 4 200
F Bileşimi 10 170
G Bileşimi 44 0
Q = 220 - 5P
Güz 2014
44
40 80 120 160 200 240 280
70
P=30 TL iken,
Q = 70
170
Fiyat 10 lira iken,
miktar
P
Q
Fiyat 44 lira iken, 0 birim satın alınır;
Fiyat 0 lira iken, 220 birim satın alınır.
D 5
10
20
30
35
40
45
50
Genel İktisat 17
Piyasa talep eğrisi
• Talep kavramı, hem tek bir tüketici hem tüm tüketiciler
açısından ele alınabilir. İktisatçılar, tüm tüketicilerin belirli
bir dönemde (hafta, ay, yıl) sarın almak istedikleri ve satın
alma gücüne sahip oldukları mal miktarına, piyasa talebi
(market demand); bir malın piyasa talebini o malın fiyatı
ile ilişkilendiren eğriye de, piyasa talep eğrisi (market
demand curve) derler.
• Piyasa talep eğrisi, bireysel talep eğrilerinin yatay olarak
toplanması ile elde edilir.
Güz 2014 Genel İktisat 18
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 4
Piyasa talep eğrisi
• Piyasa talep eğrisini bireysel talep eğrilerinin yatay
toplamını alarak türetmek için, aslında tüketicilerin
birbirlerinin davranışlarından etkilenmemeleri (tüketim
kararlarının birbirinden bağımsız olması) gerekir, örneğin
tüketicilerin bir maldan talep, ettikleri miktar, o malı
kullanan tüketici sayısı arttıkça artıyorsa veya tam tersine
azalıyorsa, piyasa talep eğrisi artık bireysel talep
eğrilerinin yatay toplamından ibaret olmaz.
Güz 2014 Genel İktisat 19
Piyasa talep eğrisi
• Tüketicilerin bir maldan talep ettikleri miktarın o malı
kullanan tüketici sayısı arttıkça artmasına gösteriş etkisi,
tam tersine tüketicilerin bir maldan talep ettikleri miktarın o
malı kullanan tüketici sayısı arttıkça azalmasına da züppe
(snob) etkisi denildiği hesaba katılırsa; piyasa talep
eğrisinin bireysel talep eğrilerinin yatay toplamından ibaret
olması için, gösteriş ve züppe etkilerinin olmaması
gerekir.
Güz 2014 Genel İktisat 20
Talep Edilen Miktarın Değişmesi
Güz 2014 Genel İktisat 21
0
0,5
1
1,5
2
2,5
0 2 4 6
Talep Doğrusu
Talep Doğrusu
P
Q
Talep Kayması
• Belirli bir malın talep eğrisi, diğer malların fiyatları, gelir
düzeyi veya tüketicilerin zevk ve tercihlerinde yalnızca
birinin değişmesi durumunda tamamen değişebilir,
kayabilir. Buna “Talep Kayması” denir. Talep kayması
talebi arttırıcı şekilde olumlu olursa talep eğrisinin sağa
kaymasından; talebi azaltıcı şekilde olumsuz olursa talep
eğrisinin sola kaymasından söz edilir.
Güz 2014 Genel İktisat 22
Talebin artması
• Tüketicinin zevk ve tercihlerinin
ilgili malın talebini arttırıcı yönde
değişmesi
• Normal mal için gelirin artması,
düşük mal için gelirin azalması
• Tamamlayıcı malın fiyatının
düşmesi
• İkame malının fiyatının artması
• Alıcıların sayısının artması
• Gelir ve\veya fiyatların artacağı
yönünde beklentilerin ortaya
çıkması.
Güz 2014 Genel İktisat 23
P
Qd 0
D1 D2
Talebin Azalması
Güz 2014 Genel İktisat 24
P
Qd 0
D1 D2 XE EPs , Pc , m ,T ,P ,m ,A
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 5
Talep Kayması
• Talebin artması veya azalması, talep denklemindeki a
parametresinin değerinin değişmesine neden olur. Talebin
artması daha büyük bir a değeri ile talebin azalması ise
daha küçük bir a değeri ile gösterilir.
• Qd1= 100 – 2P , Qd2= 120 – 2P ; 120 > 100 talep artması
• Qd1= 100 – 2P , Qd2= 90 – 2P ; 90 < 100 talep azalması
Güz 2014 Genel İktisat 25
A malının talep eğrisinin sağa kaymasını
aşağıdaki ifadelerden hangisi açıklar? (KPSS)
a) Tüketicilerin geliri azalmıştır ve olası her fiyat düzeyinde
daha az A malı satın almak istemektedirler.
b) A malının fiyatı yükselmiştir ve bunun sonucunda
tüketiciler A malından daha az satın almak
istemektedirler.
c) Üretim maliyetleri düştüğünden A malının arzı artmıştır.
d) A malının fiyatı düşmüştür ve bunun sonucunda
tüketiciler A malından daha fazla satın almak
istemektedirler.
e) Tüketicilerin tercihleri A malı lehine değişmiştir ve olası
her fiyat düzeyinde A malından daha fazla satın almak
istemektedirler.
Güz 2014 Genel İktisat 26
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi A malının talep eğrisinin sola
doğru kaymasına neden olur?
a) A malını tüketen insanların sayısının artmasına yol
açan bir nüfus artışı
b) A normal bir mal ise, tüketici gelirinin artması
c) Tamamlayıcı mal olan C'nin fiyatının düşmesi
d) İkame mal olan B'nin fiyatının yükselmesi
e) A düşük bir mal ise, tüketici gelirinin artması
Güz 2014 Genel İktisat 27
Soru
• L ve M tamamlayıcı mallar ise, L'nin fiyatı arttığında
aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi beklenir?
a) L'nin satışlarının artması
b) M'nin satışlarında ve fiyatlarında hiçbir değişiklik
olmaması
c) M'nin satışlarının artması
d) M'nin satışlarının azalması
e) M'nin fiyatının azalması
Güz 2014 Genel İktisat 28
ARZ Arz, firmaların belli bir malın belli bir zaman içinde farklı
fiyatlarda, farklı miktarlarını üretme ve satma konusundaki arzu ve yetenekleridir.
Arz fonksiyonu ise belli bir malın mümkün olan bütün fiyatlarıyla, bu fiyatlarda arz edilecek mal miktarları arasındaki ilişkiyi gösteren bir grafiktir.
Q sx = f(Px, Pı, Tec, Po, t, Sub)
Qx: X malının arz miktarı
Px: X malının fiyatı
Pı: Üretim faktörlerinin (girdilerin) fiyatları
Tec: Teknolojik gelişme
Po: Diğer malların fiyatları
t: Vergiler
Sub: Sübvansiyonlar
Güz 2014 Genel İktisat 29
Arz şedülü
Malın Fiyatı (P) Arz edilen mal
miktarı (Qs)
A 3,00 4
B 2,00 3
C 1,50 2
D 1,00 1
E 0,50 0
Güz 2014 Genel İktisat 30
Firmanın belirli bir dönemde arz ettiği mal miktarı ile malın
fiyatı arasındaki aynı yönlü ilişki, ceteris paribus Qs = f (P),
talepte olduğu gibi tablo biçiminde rakamsal olarak ifade
edilebilir.
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 6
Arz Şekli
Güz 2014 Genel İktisat 31
P
Q 0
Supply (Arz)
P
Q 0
S
Arz denklemi
• Qs = g + hP
• Qs = 50 + 100P
• Yukarıdaki denklemde g parametresi, firmanın, fiyat sıfır
olduğunda (P=0) arz ettiği mal miktarını tanımlar ve sıfıra
eşit, sıfırdan büyük veya sıfırdan küçük olabilir:
g = 0, g > 0 veya g < 0.
• Bir başka deyişle,
arz eğrisi yatay ekseni kesebileceği (g > 0) gibi,
dikey ekseni de kesebilir (g < 0)
veya orijinden de geçebilir (g = 0).
Güz 2014 Genel İktisat 32
Arz denklemi
• Denklemdeki h terimi ise, arz edilen miktardaki değişmeyi
fiyattaki değişme ile ilişkilendiren bir parametredir:
h = ∆Qs / ∆ P.
•
h parametresinin önündeki artı işareti ise, fiyat artınca, arz
edilen miktarın arttığını veya tam tersini belirtir.
• Doğrusal arz eğrisinin eğimi ∆ P/ ∆ Qs oranına eşit
olduğundan, h parametresi aslında doğrusal arz eğrisinin
eğiminin tersine eşittir: h = 1/eğim.
Güz 2014 Genel İktisat 33
Arz Yasası
• Arzı etkileyen faktörlerden malın kendi fiyatı dışındaki
faktörlerin değişmediğini varsayarsak, bu durumda bir
malın arz miktarı sadece o malın kendi fiyatına bağlı olur.
• Qx = f (Px)
• Arz yasası, arzı etkileyen fiyat dışındaki faktörler sabitken
belli bir malın fiyatı arttığında arz edilen miktarı da artar ve
malın fiyatı azaldığında arz edilen miktarı da azalır.
Güz 2014 Genel İktisat 34
Fiyatlar Dışında Arzı Etkileyen Diğer
Faktörler (Arz Kayması) 1. Ekonomideki diğer ilgili malların fiyatının değişmesi
2. Üretim faktörlerinin fiyatının değişmesi
3. Malın üretim tekniğinin değişmesi
4. Üreticilerin beklentileri
5. Üreticilerin sayısı
6. Üretime devlet müdahelesi
Güz 2014 Genel İktisat 35
Ekonomideki diğer ilgili malların fiyatının
değişmesi • Belli bir malın arzı, bu malla ilgili başka bir malın fiyatının
değişmesinden etkilenmektedir. Örneğin üreticilerin (arz
edenlerin) aynı imkanlarla arpa ve çavdar ekebildiklerini
düşünelim. Arpa fiyatlarının çavdar fiyatlarına oranla
artması durumunda, üreticiler daha fazla arpa ekmeye ve
daha az çavdar üretmeye karar verebilir. Bu da, çavdar
arzının azalmasına sebep olmaktadır. Bu durum, aşağıda
grafikte gösterilmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 36
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 7
Çavdar Arzında Azalma
Arpa fiyatlarının
çavdar fiyatları
sabitken artması
durumunda, çavdar
arz eğrisi sola doğru
kayma yaparak belli
bir fiyat düzeyinde
daha az çavdar arzı
olmasına neden
olmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 37
Çavdar Arzında Artma
Arpa fiyatları düştüğünde, üreticiler arpa üretmek yerine çavdar üretmek isteyeceklerdir. Bu da çavdar arzının artmasına ve dolayısıyla çavdar arz eğrisinin sağa doğru kayma yaparak belli bir fiyat düzeyinde daha fazla çavdar arzı olmasına sebep olmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 38
Üretim Faktörlerinin Fiyatlarının
Değişmesi Üretimde, üretim faktörleri kullanılmaktadır. Üretim
faktörleri temel girdilerdendir. Üretim faktörlerine ödenen
bedeller malın maliyetini etkilemektedir. Belli bir malın
fiyatı sabitken; bu malın üretimine giren üretim
faktörlerinin fiyatı arttığında, müteşebbislere daha az kâr
kalacağından, müteşebbisler arzı azaltacaklardır.
Böylece arz eğrisi, bütünüyle sola doğru kayacaktır.
Örneğin işçi ücretleri artarsa, malın fiyatı sabitse,
müteşebbisler daha az mal arz edeceklerdir. Tersi
durumda ise yani üretim faktörleri fiyatı düşerse,
müteşebbisler mal arzını arttırırlar.
Güz 2014 Genel İktisat 39
Malın Üretim Teknolojisinin Değişmesi
Bir malın "üretim teknolojisindeki iyileşme" de malın aynı
miktar üretim faktörü ile üretim miktarını arttırmaktadır.
Yani üretim faktörlerinin verimi artmaktadır. Böylece
malın birim maliyetini aşağıya doğru düşürmektedir.
Sonuçta, malın fiyatı sabitse, kâr artacağından arz
artmaktadır ve arz eğrisi sağa kaymaktadır. O halde, ilkel
teknolojiden çağdaş, modern teknolojiye geçiş, belli bir
malın arzını etkilemekte ve arz eğrisinde sağa doğru
kaymaya neden olmaktadır. Aksi durumda ise, yani
"teknolojik gerileme" durumunda ise arz eğrisi sola
kaymaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 40
Üreticilerin Beklentileri, Zevk ve Tercihleri
Üreticilerin belli bir malın fiyatı ile ilgili tahminleri yani
beklentileri de bu malın üretimi ile ilgili kendi kararlarını
etkilemektedir. Eğer belli bir malın stoklanma imkânı
varsa ve gelecekte fiyatının artacağı tahmin ediliyorsa
(Üreticiler, arz edenler tarafında), bu durumda bu malın
piyasaya çıkarılan miktarı azalacaktır, mal depolarda
saklanacaktır. Böylece, arz eğrisi sola kaymış olacaktır.
Örnek olarak, çiftçiler, tahıl fiyatlarının yükseleceğini umut
etmeleri durumunda, ellerindeki tahılları stoklanabildiği
ölçüde depolayacaklar ve tahıl arzını kısacaklardır. Aksi
durumunda ise, yani tahıl fiyatlarının düşeceği tahmin
ediliyorsa, tahıl arzı artacak yani tahıl arz eğrisi sağa
doğru kayacaktır.
Güz 2014 Genel İktisat 41
Üretime Devlet Müdahalesi
Devlet, bazı zamanlarda, belli bir malın üretimini arttırmak
veya azaltmak isteyebilir. Bunları yaparken; devlet genelde
kendi toplumunu korumayı, geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Vergilerin artması, malın maliyetini arttırıp kârı azalttığı için
arzı azaltırken; vergilerin azalması, arzı arttırmaktadır.
Sübvansiyon ve Primlerin artması maliyeti düşürüp kârı
arttırırken ve arzı arttırırken; sübvansiyon ve primlerin
azalması ise arzı azaltacaktır.
İthal kısıtlamaları da ülkeye giren malın miktarını
azalttığından arzın sola kaymasına; ithal kısıtlamaları
mevcut iken bu kısıtlamaların yumuşatılması veya
kaldırılması ise arzı sağa kaydırıp arttırmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 42
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 8
Arzdaki Değişme ile Arz Edilen Miktardaki
Değişme Belli bir malın piyasasında arz eğrisindeki sağa ve sola
doğru kaymalar "arzdaki değişmeyi (kaymayı)"
göstermektedir. Malın fiyatı belli iken; çeşitli nedenlerle
arzdaki değişmeyi göstermektedir. Arzdaki değişme, arz
eğrisinin bütünüyle sağa veya sola kaymasıdır.
Oysa, arz edilen miktardaki değişme dediğimizde, belli bir
malın piyasasında, malın fiyatı değiştiğinde ceteris
paribus arz miktarındaki değişmeyi kastetmekteyiz. Yani,
bu kez hareket tek bir arz eğrisi üzerinde olmakta; fiyat
değiştiğinde arz edilen miktarda da değişme olmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 43
Arz edilen miktardaki değişme
• Arz edilen miktardaki değişme dediğimizde, belli bir malın piyasasında, malın fiyatı değiştiğinde ceteris paribus arz miktarındaki değişmeyi kastetmekteyiz. Yani, bu kez hareket tek bir arz eğrisi üzerinde olmakta; fiyat değiştiğinde arz edilen miktarda da değişme olmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 44
P
Q 0
Supply (Arz)
Arzdaki Değişme
• Belli bir malın piyasasında arz eğrisindeki sağa ve sola
doğru kaymalar "arzdaki değişmeyi (kaymayı)"
göstermektedir.
• Malın fiyatı belli iken; çeşitli nedenlerle arzdaki değişmeyi
göstermektedir. Arzdaki değişme, arz eğrisinin bütünüyle
sağa veya sola kaymasıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 45
Arzdaki Değişme
Güz 2014 Genel İktisat 46
Pı , Tec , Po , t , Sub
P
Q 0
S1 S2
P
Q 0
S2 S1
Pı , Tec , Po , t , Sub
Arz denklemi ve artış veya azalış
• Arzın artması veya azalması, arz denklemindeki
(Qs = g + hP)
g parametresinin değerinin değişmesine denk gelir.
Dolayısıyla da arzın artması daha büyük bir g değeri ile,
arzın azalması ise daha küçük bir g değeri ile gösterilir.
• Qs1 = 40 + P , Qs2 = 60 + P ; 60 > 40 arzın artması
• Qsı = 40 + P , Qs2 = 30 + P ; 30 < 40 arzın azalması
• Qsı =-10 + P , Qs2= - 5 + P ; -5 >-10 arzın artması
• Qsı = -10 + P , Qs2 = -15 + P ; -15<-10 arzın azalması
Güz 2014 Genel İktisat 47
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL İKTİSAT 04. ARZ ve TALEP ESNEKLİKLERİ
Güz 2014 Genel İktisat 1
Rüstem Barış YEŞİLAY
Talebin nokta fiyat esnekliği (e)
• e, belli bir malın fiyat değişmeleri karşısında talebin
gösterdiği duyarlılıktır.
Güz 2014 Genel İktisat 2
Miktardaki % Değişmee=
Fiyattaki % Değişme
ΔQ
ΔQ PQe= = ×
ΔP Q ΔP
P
ΔQ Pe= ×
ΔP Q
Örnek
• Bir ailenin aylık makarna tüketimi 16 pakettir. Makarnanın
paket fiyatı 3 TL’den 5 TL’ye yükselirse talep edilen
miktar 12 pakete düşmektedir. Buna göre talebin nokta
fiyat esnekliğini hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 3
2 1 1
2 1 1
-Q 12-16 3e= × ×
-P 5-3 16
-4 3 3e= ×
2 16 8
e<1
Q P
P Q
Örnek
• Bir kişinin aylık çikolata tüketimi 100 paket iken çikolata
fiyatı 80 kuruştur. Çikolatanın fiyatı 90 kuruşa
yükseldiğinde kişinin çikolata tüketimi 60 pakete
düşmektedir. Buna göre talebin nokta fiyat esnekliğini
hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 4
2 1 1
2 1 1
Q -Q P 60-100 80e= × ×
P -P Q 90-80 100
-40 8 16e= × 3.2
10 10 5
Farklı e’ler
• e > 1 ise esnek talep (%∆Q > %∆P)
• e < 1 ise az esnek, inelastik talep (%∆Q < %∆P)
• e = 1 birim esnek talep
• e = 0 inelastik talep (fiyat değişir ama miktar hiç
değişmez)
• e = ∞ tam esnek talep
Güz 2014 Genel İktisat 5
Farklı e’ler
• e= 1, e= 0, e= ∞ bu üç durumda talep eğrisi üzerindeki
her noktada esneklik aynıdır.
• Ancak e > 1, e < 1 durumlarda talep eğrisi üzerindeki her
noktada esneklik farklıdır.
• Not: Talebin fiyat esnekliği ile ilgili yorum yaparken elde
edilen sonuç mutlak değer içinde düşünülmelidir.
Güz 2014 Genel İktisat 6
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 2
İnelastik Talep ve Tam Esnek Talep
%∆Q / %∆P= 0 / ∞ = 0 %∆Q / %∆P= ∞ / 0 = ∞
Güz 2014 Genel İktisat 7
D
e= 0
0 Q
P
D
e= ∞
0 Q
P
P1
Q1 Q2
Birim Esnek Talep
• %∆Q / %∆P= 1 / 1 = 1
Güz 2014 Genel İktisat 8
D
e= 1
0 Q
P
Örnek
• Bir malın fiyatında meydana gelen % 10'luk bir artış talep
edilen miktarı % 25 oranında azaltıyorsa bu malın talep
esnekliği nasıldır?
a) Sıfır
b) Düşük esnek
c) Birim esnek
d) Esnek
e) Sonsuz esnek
• %∆Q / %∆P= 0.25 / 0.1 = 2.5 , e > 1
Güz 2014 Genel İktisat 9
Esneklik ve eğim
• Esnekliğin, iki değişkende meydana gelen yüzde
değişmeler arasındaki oran demek olmasına karşılık,
eğim, iki değişkende meydana gelen mutlak değişmeler
arasındaki oran demektir.
• Örneğin, doğrusal bir talep eğrisinin eğimi dikey eksende
yer alan değişken olan fiyattaki değişmenin (∆P), yatay
eksende yer alan değişken olan talep edilen miktardaki
değişmeye (∆Q) oranına eşittir, ∆P / ∆Q.
• Bu oran yani (∆P / ∆Q), yay esneklik formülündeki ilk
terimin (∆Q / ∆P) tersidir.
Güz 2014 Genel İktisat 10
Esneklik ve eğim • Bu fonksiyonun
• b (∆Q / ∆P) terimi -4
• eğimi (∆P / ∆Q) ise -
0,25’tir.
• Dolayısı ile b=1 /
eğim.
Güz 2014 Genel İktisat 11
Esneklik ve eğim
Güz 2014 Genel İktisat 12
1
Qd a bP
Qb
P
Q P Pe b
P Q Q
Q P Pe
P Q eğim Q
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 3
Esneklik ve eğim
• Tüketicilerin fiyat
değişmelerine olan
duyarlılığının her fiyat
düzeyinde aynı
değildir. Fiyat
yükseldikçe esnekliğin
artar.
Güz 2014 Genel İktisat 13
0
P
Q
e=∞
e=1
e=0
e>1
e<1
Esneklik ve eğim
• Negatif eğimli bir talep
eğrisinin eğimi ne
kadar büyük olursa
(talep eğrisi ne kadar
dik olursa) talep o
kadar az esnek olur.
Negatif eğimli bir talep
eğrisinin eğimi ne
kadar küçük olursa
talep o kadar çok
esnek olur.
Güz 2014 Genel İktisat 14
D2
0 Q
P
P1
Q1 Q2
P2
Q3
D1
Esneklik ve eğim
• D1 ve D2 gibi farklı eğimlerdeki iki talep eğrisinin P1 fiyat
düzeyinde kesiştikleri şekilde, fiyatın P1’den P2’ye
düşmesi sonucu talepte meydana gelen artış, D1 talep
eğrisi itibariyle Q1Q2, daha yatık D2 talep eğrisi itibariyle
ise Q1Q3 kadardır: Q1Q3 > Q1Q2.
• Daha yatık (eğimi daha küçük) D2 talep eğrisinde talebin
aynı fiyat değişikliğine (P1P2) olan duyarlılığının daha
büyük olması, daha yatık D2 talep eğrisinin D1 talep
eğrisine kıyasla daha esnek olduğunu gösterir.
Güz 2014 Genel İktisat 15
Örnek
• Kivi talebinin Q=200-4P olduğu bir durumda, kivinin fiyatı
10 ise talebin fiyat esnekliği kaçtır?
Güz 2014 Genel İktisat 16
10 404 0,25
160 160
Pe b
Q
Çözüm
P=10 iken Q=200-4*10= 160
Örnek
• Elma talebinin Q=16-0.5P olduğu bir durumda, elmanın
fiyatı 4 ise talebin fiyat esnekliği kaçtır?
Güz 2014 Genel İktisat 17
1 4 1
2 14 7
Pe b
Q
Çözüm
P=4 iken Q=16-0.5*4= 14
Örnek
• Bir malın talep denklemi Q=120-2P olarak verildiğinde,
malın fiyatı 10 TL ise talebin fiyat esnekliği kaçtır?
Güz 2014 Genel İktisat 18
10 22
100 10
Pe b
Q
Çözüm
P=10 iken Q=120-2*10= 100
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 4
Esneklik ve eğim
• Doğrusal (sabit eğimli) bir talep eğrisi üzerindeki her
noktada eğim aynıdır.
• Doğrusal (sabit eğimli) bir talep eğrisi üzerindeki her
noktada fiyat esnekliği farklıdır.
• Doğrusal bir talep eğrisi üzerindeki her noktada eğimin
aynı esnekliğin ise farklı olması, birbirine paralel iki talep
eğrisinden orijine daha uzak olanın her fiyat düzeyinde
daha az esnek olmasına sebep olur.
Güz 2014 Genel İktisat 19
Esneklik ve eğim • Birbirine paralel D1 ve D2
talep eğrilerinin eğimleri (∆P/∆Q) aynı olduğundan, A2 ve A1 noktalarındaki talep esneklikleri P/Q teriminin değerine bağlıdır. Bu terimin D2 ve D1 talep eğrileri üzerindeki A2 ve A1 noktalarındaki değeri sırasıyla (0P0/0Q2) ve (0P0/0Q1)'dir. Bu ise, A2 noktasındaki esnekliğin A1 noktasındaki esneklikten daha küçük olması demektir; 0Q2> 0Q1, (0P0/0Q2) < (0P0/0Q1).
Güz 2014 Genel İktisat 20
0
P
Q
P0
D1
D2
A1 A2
Q1 Q2
Örnek • Sıfır eğime sahip olan talep eğrisinin fiyat esnekliği
nasıldır?
a) Sıfır
b) Düşük esnek
c) Birim esnek
d) Yüksek esnek
e) Sonsuz esnek
Güz 2014 Genel İktisat 21
1 10 ise
0
P P P Peğim e
Q Q eğim Q Q
Talebin yay fiyat esnekliği (arc e)
• arc e, talep eğrisi üzerindeki iki farklı noktanın esneklik
değerlerinin ortalaması alınarak bulunmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 22
1 2
1 2
P +PΔQarc e= ×
ΔP Q +Q
2 1 1 2
2 1 1 2
Q -Q P +Parc e= ×
P -P Q +Q
Talebin yay fiyat esnekliği (arc e)
• Herhangi bir malın fiyatı 3 lira iken talep edilen miktarları
10 birimdir. Malın fiyatı 5 liraya yükseldiğinde talep edilen
miktarlar 6 birime düşmüştür. Buna göre talebin nokta ve
yay fiyat esnekliklerini hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 23
6-10 3 4 3 3e= × ×
5-3 10 2 10 5
6-10 3+5 4 8arc e= × × 1
5-3 10+6 2 16
Örnek
• Yandaki şekilde miktar
ve fiyat ikilisi için değişik
noktalardaki değerler
gösterilmiştir.
• Fiyat 8’dan 10’a
yükseldiğinde yay
esnekliğine göre talebin
fiyat esnekliği kaçtır?
Güz 2014 Genel İktisat 24
P
1 Q 2 3 4 5
2
4
6
8
10 A
B
C
D
E
0
2 1 1 2
2 1 1 2
Q -Q P +P 1-2 10+8 1 18arc e= × × × 3
P -P Q +Q 10-8 2+1 2 3
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 5
Talebin çapraz fiyat esnekliği (ec)
• ec, belli bir malla ilişkili diğer herhangi bir malın fiyatındaki
oransal değime nedeniyle ilgili malın talep miktarında
ortaya çıkan oransal değişimi ölçen esneklik katsayısıdır.
Örn: Benzin otomobilin tamamlayıcı malıdır. Benzin
fiyatları değiştiğinde otomobil talebi değişebilir.
• ec > 0 İkame mallar, rakip mallar.
• ec < 0 tamamlayıcı mallar.
• ec = 0 ilişkisiz mallar.
Güz 2014 Genel İktisat 25
Talebin çapraz fiyat esnekliği (ec)
• X malı için talebin çapraz fiyat esnekliği, tüketicinin X
malından talep ettiği miktarın Y malının fiyatındaki her %
1’lik değişme için % kaç değiştiğini gösterir. Örneğin Y
malının fiyatı % 10 azalınca tüketicinin talep ettiği X malı
miktarı % 5 azalmışsa, talebin çapraz fiyat esnekliği 0,5
olur ve bu 0,5 değeri de, tüketicinin X malından talep ettiği
miktarın, Y malının fiyatındaki her % 1’lik azalma için %
0,5 oranında azaldığını ifade eder. Benzer biçimde, Y
malının fiyatı %10 azalınca, tüketicinin talep ettiği X malı
miktarı % 5 artmış ise, talebin çapraz fiyat esnekliği -0,5
olur ve bu -0,5 değeri de, tüketicinin X malından talep
ettiği miktarın, Y malının fiyatındaki her % 1’lik azalma için
% 0,5 oranında arttığını ifade eder.
Güz 2014 Genel İktisat 26
Talebin çapraz fiyat esnekliği (ec)
• Çapraz fiyat esnekliğinin pozitif (X malı miktarındaki ve Y
malı fiyatında değişmelerin aynı yönlü) olduğu mallara,
ikameler veya ikame mallar denir. X ve Y malları ne kadar
yakın ikame iseler, talebin pozitif çapraz fiyat esnekliği o
kadar yüksek olur.
• Talebin çapraz fiyat esnekliğinin negatif olduğu mallara ise
tamamlayıcı mallar adı verilir. X ve Y malları ne kadar
yakın tamamlayıcı iseler, talebin negatif çapraz fiyat
esnekliği o kadar yüksek olur.
• Çapraz fiyat esnekliğinin sıfır olduğu (X malından talep
edilen miktarın Y malının fiyatından etkilenmediği)
mallara, ilişkisiz/bağımsız mallar denir.
Güz 2014 Genel İktisat 27
Talebin çapraz fiyat esnekliği (ec)
• Şekildeki pozitif eğimli doğru, X malından talep edilen miktar ile Y malı fiyatının aynı yönlü değiştiğini ve dolayısıyla da X ve Y mallarının ikameler olduğunu yansıtmaktadır. Buna karşılık negatif eğimli doğru, X malından talep edilen miktar ile Y malı fiyatının ters yönlü değiştiğini ve dolayısıyla da X ve Y mallarının tamamlayıcılar olduğunu belirtmektedir. Dik doğru ise, X malından talep edilen miktarın Y malının fiyatından etkilenmediğini, X ve Y mallarının ilişkisiz mallar olduğunu belirtmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 28
Py
Qx 0
ilişkisiz mallar, ec=0
tamamlayıcılar ec< 0
ikameler ec >
0
Örnek
• Gazoz ve kolanın tam ikame mallar olduğu bir
durumda, kolanın talep eğrisi ile ilgili aşağıdaki
ifadelerden hangisi doğrudur?
a) Negatif eğimlidir ve fiyat esnekliği yüksektir.
b) Negatif eğimlidir ve fiyat esnekliği sıfırdır.
c) Miktar eksenine paraleldir ve sonsuz esnekliğe sahiptir.
d) Miktar eksenine paraleldir ve sıfır esnekliğe sahiptir.
e) Fiyat eksenine paraleldir ve sıfır esnekliğe sahiptir.
Güz 2014 Genel İktisat 29
Örnek
• X malının fiyatındaki bir artış karşısında Y malına olan
talep sola kayıyorsa X ve Y mallarının niteliğiyle ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
a) X ve Y malları ikame mallardır.
b) X ve Y malları tamamlayıcı mallardır.
c) X malı normal bir maldır.
d) Y malı düşük bir maldır.
e) Y malı bir Giffen malıdır.
• exy= %∆Qx / %∆Py negatif olduğundan tamamlayıcı
mallardır.
Güz 2014 Genel İktisat 30
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 6
Örnek
• Ayakkabı ile tükenmez kalem nasıl mallardır?
a) İkame malları
b) Tamamlayıcı mallar
c) Bağımsız mallar
d) Düşük mallar
e) Lüks mallar
Güz 2014 Genel İktisat 31
Örnek
• Otomobil ile benzin nasıl mallardır?
a) Tamamlayıcı mallar
b) İkame malları
c) Bağımsız mallar
d) Zorunlu mallar
e) Düşük mallar
Güz 2014 Genel İktisat 32
ec
• Tamamlayıcı mallar (Complemantary Goods): Bir ihtiyacı
giderme özelliğine beraber sahip olunabilen mallardır.
Araba-benzin, çay- şeker vs.
• İkame (rakip) mallar (Substitute Goods): Aynı ihtiyacı
giderme özelliğine sahip olan mallardır. Çay-kahve,
dolmuş-otobüs vs.
Güz 2014 Genel İktisat 33
ec
• Pb = Benzin fiyatı
• Qo = Otomobil talebi
Güz 2014 Genel İktisat 34
2 1 1
2 1 1
ΔQo Pbec= ×
ΔPb Qo
Qo -Qo Pbec= ×
Pb -Pb Qo
ec
Benzin fiyatı 32 TL iken otomobil talebi aylık 24000 adet
benzin fiyatı 26 TL düştüğünde otomobil talebi aylık
28000 adet olmaktadır. Buna göre çapraz talep
esnekliğini hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 35
28000-24000 32 4000 32ec= × ×
26-32 24000 6 24000
4 16 1 16 1 8 8ec= × × ×
3 24 3 6 3 3 9
ec
Tereyağı fiyatı 9 TL iken margarin talebi aylık 2400 gram
tereyağı fiyatı 7 TL’ye düştüğünde margarin talebi aylık
2200 gram olmaktadır. Buna göre çapraz talep
esnekliğini hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 36
2200-2400 9 200 9ec= × ×
7-9 2400 2 2400
2 9 1 3 3ec= × ×
2 24 1 8 8
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 7
ec
Herhangi bir malın fiyatı 110 kuruş iken başka bir malın
talebi aylık 1200 gramdır. Malın fiyatı 130 kuruşa
yükseldiğinde diğer maldan talep edilen miktar aylık
1500 gram olmaktadır. Buna göre çapraz talep
esnekliğini hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 37
Talebin gelir esnekliği (em)
• Belli bir mal için em, gelirdeki değişmeler nedeniyle talep
edilen mal miktarlarında ortaya çıkan değişmelerin
oransal değişimini ölçen bir katsayıdır.
• em > 0 ise ilgili mal normal maldır
• em < 0 ise ilgili mal düşük maldır
Güz 2014 Genel İktisat 38
2 1 1
2 1 1
1 2
1 2
Q -Q mΔQ mem= × = ×
Δm Q m -m Q
m +mΔQarc em= ×
Δm Q +Q
Talebin gelir esnekliği (em)
• İktisatçılar, fiyatlar-tercihler sabit iken her gelir düzeyinde satın alınan X malı miktarını gösteren eğriye, Alman İstatistikçi Ernest Engel’e (1821-1896) atfen Engel eğrisi derler ve talebin gelir esnekliğini grafiksel olarak Engel eğrisiyle gösterirler.
• Engel kanunu, bir ailenin geliri ne kadar düşük olursa, gelirin yiyecek satın almak için harcanan kısmı o kadar yüksek olur.
• Talebi gelirle aynı yönde değişen normal mallarda Engel eğrisi Şekildeki gibi pozitif eğimlidir.
Güz 2014 Genel İktisat 39
Q
m 0 m1 m2
Q1
Q2
em > 0
Talebin gelir esnekliği (em)
• Talebi gelirle ters yönde değişen düşük mallarda ise Engel eğrisi Şekildeki gibi negatif eğimlidir. Şekildeki negatif eğimli Engel eğrisi X malının (pekmez, lor peyniri) m0 gelir düzeyine kadar normal bir mal olduğunu, m0 dan büyük gelir düzeylerinde ise gelir arttıkça talep edilen X malının azaldığını (tüketicinin m0 dan büyük gelir düzeylerinde pekmez yerine reçel-bal, lor peyniri yerine beyaz peynir-kaşar peyniri talep ettiğini) yansıtmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 40
Q
m 0
A
B
em < 0
m0 m1 m2
Q1
Q2
Talebin gelir esnekliği (em)
Gelir esnekliği pozitif ve bire eşit Gelir esnekliği sıfıra eşit
Güz 2014 Genel İktisat 41
Q
m 0
em=1
em=0
Q
m 0
Talebin gelir esnekliği (em)
Zorunlu mal, çizilen teğet dikey ekseni keser
Lüks mal, çizilen teğet yatay
ekseni keser
Güz 2014 Genel İktisat 42
Q
m 0 m1 m2
Q1
Q2
em > 1
Q
m 0 m1 m2
Q1
Q2
0 < em < 1
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 8
Örnek
• Engel eğrisi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
a) Orijinden çıkan bir doğruysa, talebin gelir esnekliği her
noktada 1’dir.
b) Miktar eksenine dik bir doğruysa, talebin gelir esnekliği
sonsuzdur.
c) Gelir eksenini kesen pozitif eğimli bir doğruysa, talebin
gelir esnekliği 1'den küçüktür.
d) Fiyat eksenini kesen pozitif eğimli bir doğruysa, talebin
gelir esnekliği 1'den küçüktür.
e) Lüks mallarda negatif eğimlidir.
Güz 2014 Genel İktisat 43
Talebin gelir esnekliği (em)
• Belli bir ailenin aylık geliri 800 TL’den 1200 TL’ye
yükseldiğinde bu ailenin bulgur talebi 16 kg’dan 12 kg’a
düşmektedir. Buna göre talebin gelir esnekliğini nokta ve
yay olarak hesaplayınız? Çıkan sonuca göre malın
niteliğini belirtiniz.
Güz 2014 Genel İktisat 44
Talebin gelir esnekliği (em)
Güz 2014 Genel İktisat 45
12-16 800em= ×
1200-800 16
-4 800 -1 8 1em= × ×
400 16 4 4 2
12-16 800 1200arc em= ×
1200-800 16 12
-4 2000 -4 20 5arc em × ×
400 28 4 28 7
Talebin gelir esnekliği (em)
• Belli bir ailenin aylık geliri 1600 TL’den 2000 TL’ye
yükseldiğinde bu ailenin x malı talebi 16 kg’dan 20 kg’a
yükselmiştir. Buna göre talebin gelir esnekliğini nokta ve
yay olarak hesaplayınız? Çıkan sonuca göre malın
niteliğini belirtiniz.
Güz 2014 Genel İktisat 46
Talebin Yay Fiyat Esnekliği (arc e) ve
Toplam Gelir İlişkisi
• TE=Tm= P * Q
• TE: Toplam Harcama
• Tm: Toplam Gelir
• arc e < 1 iken fiyat düşerse TE azalır, fiyat artarsa TE
artar.
• arc e > 1 iken fiyat düşerse TE artar, fiyat artarsa TE
azalır.
Güz 2014 Genel İktisat 47
arc e ve Toplam Gelir İlişkisi
• Örnek: Bir malın fiyatı 18 TL’den 22 TL’ye yükseldiğinde
bu maldan tüketilen miktarlar 20 birimden 8 birime
düşmektedir. Buna göre arc e hesaplayınız ve satıcının
toplam gelirindeki değişmeyi yorumlayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 48
8-20 18+22 -12 40 -3 10 30arc e= × × ×
22-18 20+8 4 28 1 7 7
TE1=Tm1=P1xQ1=18x20=360 TL
TE2=Tm2=P2xQ2=22x8=176 TL
Firmanın geliri azalmıştır çünkü malın esnekliği
birden büyüktür.
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 9
arc e ve Toplam Gelir İlişkisi
• Örnek: Bir malın fiyatı 22 TL’den 18 TL’ye düşürüldüğünde
bu maldan tüketilen miktarlar 8 birimden 20 birime
çıkmaktadır. Buna göre arc e hesaplayınız ve satıcının
toplam gelirindeki değişmeyi yorumlayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 49
20-8 22+18 12 40 -3 10 30arc e= × × ×
18-22 8+20 -4 28 1 7 7
TE1=Tm1=P1xQ1= 22x8=176 TL
TE2=Tm2=P2xQ2= 18x20=360 TL
Firmanın geliri artmıştır çünkü malın esnekliği birden
büyüktür.
arc e ve Toplam Gelir İlişkisi
• Örnek: Bir malın fiyatı 18 TL’den 22 TL’ye yükseldiğinde
bu maldan tüketilen miktarlar 20 birimden 18 birime
düşmektedir. Buna göre arc e hesaplayınız ve satıcının
toplam gelirindeki değişmeyi yorumlayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 50
18-20 18+22 -2 40 -1 20 10arc e= × × ×
22-18 20+18 4 38 2 19 19
Tm1=P1xQ1=18x20=360 TL
Tm2=P2xQ2=22x18=396 TL
Firmanın geliri artmıştır çünkü malın esnekliği birden
küçüktür.
Talebin Yay Fiyat Esnekliği (arc e) ve
Toplam Harcama İlişkisi
Esneklik Fiyat
Değişimi
TE
değişim
Fiyat
Değişimi
ve TE
Esnek Azalış Artış Ters
Yönde
Inelastik Azalış Azalış Aynı
Yönde
Birim
Esnek
Azalış Değişmez
Güz 2014 Genel İktisat 51
Örnek
• Piyasa fiyatı % 3 arttığında talep edilen miktarın % 6
azaldığı bir durumda, toplam hasılatta nasıl bir değişiklik
ortaya çıkar?
• A) % 100 artar. B) % 50 azalır.
• C) % 18 artar. D) % 3 azalır.
• E) Değişmez.
Güz 2014 Genel İktisat 52
Çözüm
• ∆Q / ∆P = %6 / %3= 2 yani esnek talep olduğunu görürüz.
Esnek talep olduğuna göre malın fiyatındaki artış, mala
olan talebi kendisinden daha büyük oranda azaltacaktır.
Yani toplam hasılat aradaki fark kadar azalacaktır.
• % ∆TR= % ∆P+% ∆Q
• % ∆TR= %3+(-%6)
• % ∆TR= - %3 olarak bulunur.
Güz 2014 Genel İktisat 53
Bir malın yay fiyat esneklik katsayısını
belirleyen unsurlar • Malın niteliği: zorunlu ve dayanıklı mallarda esneklik
birden küçüktür.
• Malın Tüketici Bütçesindeki Önemi: Bir malın tüketici
bütçesindeki önemi küçükse esneklik azdır.
• İkame (Rakip) Malın Varlığı
• Mala Karşı Tüketicilerin Alışkanlıkları
• Zamanın Uzunluğu: Kısa dönemde esneklik azdır.
Güz 2014 Genel İktisat 54
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 10
Talep esnekliği ve zaman
• X malının fiyatı düştüğünde,
tüketicinin bu duruma tepki
olarak X malına ikame olan
mallar yerine daha çok X
malı satın alması ve böylece
tüketim kalıbını değiştirmesi
zaman alır.
• Talebin fiyat esnekliği,
ceteris paribus, kısa bir
zaman dilimine kıyasla uzun
bir zaman diliminde daha
yüksektir.
Güz 2014 Genel İktisat 55
DLR
0 Q
P
P2
Q1 Q2
P1
Q3
DSR
Talep esnekliği ve zaman
• Şeklin incelenmesinden anlaşılacağı gibi, fiyatın
P1’den P2’ye yükselmesi sonucu talep edilen mal
miktarı daha dik olan kısa dönem talep eğrisi
(DSR) itibariyle, Q1’den Q2’ye düşmüştür.
• Buna karşılık tüketicinin X malının fiyatındaki
artışa tam intibak ettiği durumu yansıtan daha
yatık (daha esnek) DLR uzun dönem talep eğrisi
itibariyle, talep edilen mal miktarı Q3 olmuştur,
Q1Q3>Q1Q2.
Güz 2014 Genel İktisat 56
Örnek
• Yatay eksene paralel olan bir ters talep eğrisinden
türetilecek toplam hasılat eğrisi ile ilgili aşağıdaki
ifadelerden hangisi doğrudur?
a) U biçimlidir.
b) Yatay eksene paraleldir.
c) Pozitif eğimli bir doğrudur.
d) Dikey eksene paraleldir.
e) Pozitif eğimli, eğimi giderek azalan bir eğridir.
Güz 2014 Genel İktisat 57
Çözüm
• Talep eğrisi yatay eksene paralel iken tek bir fiyattan dilediğince mal satılabilir. Yani tek bir fiyat vardır. Tam rekabet piyasası için fiyat veri olduğundan TR eğrisi orijinden çıkan pozitif eğimli bir doğrudur.
• TR=P*Q
• P sabit olduğundan Q arttıkça TR artar.
Güz 2014 Genel İktisat 58
D
0 Q
P
10
0 Q
TR
TR
Arz Esnekliği
• Belli bir malın fiyat değişmeleri karşısında ceteris paribus
arz miktarında değişmeler olmaktadır. Belli bir malın arz
miktarının fiyat değişmeleri karşısında gösterdiği
hassasiyete "Arz Esnekliği" denir.
• Arz esnekliği, belli bir malın fiyatındaki yüzde değişimin,
arz miktarında ortaya çıkardığı yüzde değişimi
ölçmektedir.
• Arz esnekliği katsayısı, fiyat değişmesi karşısında arz
edilen miktardaki yüzde değişimin fiyattaki yüzde
değişime oranlanmasıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 59
Arz Esnekliği
• Arz esnekliğini es ile gösterirsek formülümüz
Güz 2014 Genel İktisat 60
2 1
2 1
1 2
1 2
Miktardaki % Değişmees=
Fiyattaki % Değişme
Q -QΔQ P Pes= × = ×
ΔP Q P -P Q
P +PΔQarc es= ×
ΔP Q +Q
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 11
es= 0 Durumu
Fiyat değişmesine rağmen, arz değişmemekte sabit kalmaktadır. Buna örnek olarak belli miktarda üretilmiş ve arz edilen bir malın, artık fiyat ne olursa olsun belli bir süre veya hiçbir zaman arzı arttırılamamaktadır. Ünlü ressamların tabloları gibi.
Güz 2014 Genel İktisat 61
S
es= 0
0 Q
P
es= ∞ Durumu
Arz esnekliği formülünde, sıfıra yakın ufak bir fiyat değişikliği, hatta sıfır durumunda; arz miktarı çok fazla miktarlarda değişiyorsa, arz esnekliği sonsuz olmaktadır. Bu durum, teorik de olsa, ileride göreceğimiz tam rekabet piyasasında tüketiciler açısından piyasada belli bir fiyattan istendiği kadar mal bulunacağı yani arz edileceği varsayımı şeklinde ifade edilecektir. Bu durumda arz doğrusu, fiyat eksenine dik, miktar eksenine paraleldir. Bu arz doğrusuna, “Tam Esnek Arz Doğrusu” denir.
Güz 2014 Genel İktisat 62
S
es= ∞
0 Q
P
P1
Q1 Q2
∆P=0
es = 1 Durumu
Bazen, belli mallarda fiyat değişmeleri yüzde oranı ile arz miktarı değişmeleri yüzde oranı birbirine eşit olur. Bu durumda, arz esnekliği formülle hesaplama sonucu es = 1 bulunur. Bu esnekliğe "Birim Esneklik" denir. Bu durumun olabilmesi için, arz doğrusunun orijinden geçmesi gerekmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 63
es=1
0 Q
P
es=1
es=1
es > 1 Durumu
Bazı mallarda, fiyat değişmesi karşısında, fiyat değişmesinden daha büyük oranda arz miktarında değişme görülür. Bu durumda arz esnekliği 1'den büyük çıkmaktadır. Buna "Esnek Arz" denir. Esnek arz doğruları fiyat eksenini keser.
Güz 2014 Genel İktisat 64
es>1
0 Q
P
es>1
es>1
es < 1
Bazı mallarda, fiyat değişmesi karşısında, fiyat değişmesinden daha küçük oranda arz miktarında değişme görülür. Bu durumda arz esnekliği 1'den küçük çıkmaktadır. Buna "Esnek Olmayan Arz veya Katı, Sert Arz Esnekliği" denir. Esnek olmayan arz doğruları, miktar eksenini kesmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 65
es<1
0 Q
P
es<1
es<1
Arz esnekliği ve zaman
• Bir malın arz esnekliğini etkileyen en önemli unsurlardan
birisi üreticilerin fiyattaki değişmeye tepki göstermek için
nasıl bir zaman dilimine sahip oldukları konusudur. Bu
bağlamda iktisatçılar, piyasa dönemi (pazar dönemi/çok
kısa dönem), kısa dönem ve uzun dönem gibi üç farklı
zaman dilimi tanımlarlar. Bunlardan piyasa dönemi-
pazar dönemi-çok kısa dönem, üreticilerin ürettikleri
malın fiyatındaki değişmelere tepki göstermelerinin
mümkün olmadığı bir zaman dilimi demektir.
Güz 2014 Genel İktisat 66
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 12
Arz esnekliği ve piyasa dönemi
• Piyasa döneminde arz eğrisi yatay eksene tanım gereği Şekilde olduğu gibi diktir: Piyasa dönemi, tam esnek olmayan arz ile tanımlanır.
• Qs= g + hP
• h= ∆Q / ∆P
Güz 2014 Genel İktisat 67
P
0 Qs Qs1
S
P2
P1
g>0, h=0
Arz esnekliği ve kısa dönem
• Kısa dönem, üreticilerin
ürettikleri malın fiyatına
üretim sürecinde
kullandıkları tüm girdileri
değil de bazı girdileri
değiştirerek tepki
göstermelerinin mümkün
olduğu bir zaman dilimidir.
Güz 2014 Genel İktisat 68
P
0 Qs Qs1
S
P2
P1
Qs2
g>0, h>0
Arz esnekliği ve kısa dönem
• Kısa dönemde üreticiler sahip oldukları sermaye girdisinin
(makine ve teçhizatın) miktarını değiştiremezler.
• Dolayısıyla da malın fiyatındaki değişmeye çalıştırdıkları
emek miktarını değiştirmek/malın fiyatı artınca (azalınca)
daha fazla (az) işçi çalıştırmak suretiyle tepki gösterirler.
Güz 2014 Genel İktisat 69
Arz esnekliği ve uzun dönem
• Uzun dönemde üreticiler,
ürettikleri malın fiyatına
üretim sürecinde
kullandıkları tüm girdileri
değiştirerek tepki
gösterebilirler.
Güz 2014 Genel İktisat 70
P
0 Qs Qs1
S
P2
P1
Qs2
g<0, h>0
Arz esnekliği ve uzun dönem
• Uzun dönemde üreticiler, sahip oldukları sermaye
girdisinin miktarını da değiştirebilirler.
• Malın fiyatındaki değişmeye, üretim sürecinde
kullandıkları sermaye ve emek girdilerinin ikisini de
değiştirerek, malın fiyatı artınca daha fazla sermaye ve
emek kullanarak tepki gösterirler.
• Arz, her şeyin değişebildiği uzun dönemde, kısa
dönemdekinden daha esnektir.
Güz 2014 Genel İktisat 71
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL İKTİSAT 04b. ARZ ve TALEP ESNEKLİKLERİ
ÖRNEKLER
Güz 2014 Genel İktisat 1
Örnek
• Doğrusal talep fonksiyonunun eğimi -0.3’tür. Fiyat 3 lira
iken satılan miktar 30 birimdir. Bu talep fonksiyonu fiyat ve
miktar eksenlerini nerde keser? Satılan birim 25 iken fiyat
ne kadardır? Fiyat 9 lira iken kaç birim mal satılabilir?
Güz 2014 Genel İktisat 2
0.3
3 0.3*30
3 9
12
P x Q
x
x
x
12 0.3
0.3 12
10 1012
3 3
1040
3
P Q
Q P
Q P
Q P
1 2
Çözüm
Güz 2014 Genel İktisat 3
1040
3
100 40
3
1040
3
12
Q P
P
P
P
3 4 10
403
1040 0
3
40
Q P
Q
Q
5 12 0.3
12 0.3*25
4.5
P Q
P
P
6 10
40 93
40 30
10
Q
Q
Q
Örnek
• Doğrusal talep fonksiyonunun eğimi -0.5’dir. Fiyat 8 lira
iken satılan miktar 16 birimdir. Bu talep fonksiyonu fiyat ve
miktar eksenlerini nerde keser? Satılan birim 20 iken fiyat
ne kadardır? Fiyat 10 lira iken kaç birim mal satılabilir?
Güz 2014 Genel İktisat 4
0.5
8 0.5*16
8 8
16
P a Q
a
a
a
16 0.5
0.5 16
16 2 2
32 2
P Q
Q P
Q P
Q P
1 2
Çözüm
Güz 2014 Genel İktisat 5
32 2
0 32 2
2 32
16
Q P
P
P
P
3 4 5
6
32 2
32 2*0
32
Q P
Q
Q
16 0.5
16 0.5*20
6
P Q
P
P
32 2
32 2*10
12
Q P
Q
Q
Örnek
• Şekilde yer alan A ve B
noktaları arasındaki
talebin yay esnekliğini
hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 6
P
A
B
D
Q 0
20
15
40 60
7
5arce
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 2
Örnek
• Herhangi bir malın fiyatı 350 TL’den 200 TL’ye
düşürüldüğünde talep edilen miktar 600 birimden 750
birime yükselmektedir. Buna göre talebin nokta ve yay
fiyat esnekliklerini hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 7
7
12e
11
27arce
• Yandaki şekle göre (a)
3 TL ile 6 TL, (b) 6 TL
ile 9 TL, (c) 9 TL ile 12
TL, (d) 12 TL ile 15 TL
ve (e) 15 TL ile 18 TL
fiyatları arasındaki
talebin yay esnekliğini
hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 8
Örnek
• Yandaki şekle göre (a)
5 TL ile 10 TL ve (b) 10
TL ile 15 TL fiyatları
arasındaki talebin yay
esnekliğini
hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 9
Örnek
• Aşağıdaki talep denkleminden hareketle talebin nokta
esnekliğini
• P= 60 – 0.2Q
• fiyatlar (i) sıfır, (ii) 20 TL, (iii) 40 TL, (iv) 60 TL iken
hesaplayınız?
Güz 2014 Genel İktisat 10
Çözüm
• P= 60 – 0.2Q
• 0.2Q= 60 – P
• Q= 300 – 5P
• (i) P sıfır iken Q= 300 – 5*0= 300 olduğundan
Güz 2014 Genel İktisat 11
1 0 10
300 0.2
Pe
Q eğim
Çözüm
• (ii) P= 20 iken Q= 300 – 5*20= 200 olduğundan
Güz 2014 Genel İktisat 12
20 1 10 1 1 15
200 0.2 100 0.2 10 2e
(iii) P= 40 iken Q= 300 – 5*40= 100 olduğundan
40 1 45 2
100 0.2 10e
(iv) P= 60 iken Q= 300 – 5*60= 0 olduğundan
60 15
0 0.2e
Genel İktisat Güz 2014
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Barış Yeşilay 3
Örnek
• P= 24 – 0.125Q talep denklemi için (a) 5 TL, (b) 10 TL ve
(c) 15 TL fiyatları için nokta talep esnekliğini
hesaplayınız?
• 0.125Q = 24 – P
• Q = 192 – 8P
• (a) P= 5 TL için Q= 192 – 8*5 =152
Güz 2014 Genel İktisat 13
5 5
8152 19
Pe b
Q
(b) P= 10 TL için Q= 192 – 8*10 =112
10 80 5
8102 112 7
Pe b
Q
Çözüm
• (c) P= 15 TL için Q= 192 – 8*15 =72
Güz 2014 Genel İktisat 14
15 15 5
872 9 3
Pe b
Q
Örnek
• Herhangi bir X malının fiyatı %2 oranında azalırken talep
edilen miktar %3 artıyorsa talebin fiyat esnekliği kaçtır ve
toplam hasılat nasıl değişir?
Güz 2014 Genel İktisat 15
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL İKTİSAT 05. TAM REKABET PİYASASINDA DENGE
Güz 2014 Genel İktisat 1
Rüstem Barış YEŞİLAY
Piyasa
• Dar anlamda piyasa, alıcıların ve satıcıların bir araya
geldiği yerdir. Örn: sebze-meyve pazarları, hayvan
pazarları.
• Geniş anlamda piyasa, alıcı ve satıcıların her hangi bir
şekilde iletişim sağlayıp mal alışverişi yapabildikleri ortam.
Güz 2014 Genel İktisat 2
Güz 2014 Genel İktisat 3
SATICI SAYISI
AL
ICI
SA
YIS
I
Tek Az Çok
Satıcı sayısının
çok, diğer
şartların eksik
olduğu durum
Tek Bilateral
Monopol
Zayıf
Monopson Monopson Eksik Monopson
Az Zayıf
Monopol
Bilateral
Oligopol Oligopson Eksik Oligopson
Çok Monopol
(Tekel) Oligopol Tam Rekabet
Eksik Satıcılı Eksik
Rekabet
Alıcı
sayısının
çok, diğer
şartların
eksik olduğu
durum
Eksik
Monopol
Eksik
Oligopol
Eksik Alıcılı
Eksik Rekabet
Monopolcü
(Tekelci) Rekabet
Tam Rekabet Piyasasının Şartları
1. Çokluk (Atomisite): Piyasada alıcı ve satıcılar çok
sayıda olmalıdır. Bir veya birkaç alıcı ve satıcı piyasa
fiyatını etkileyemez.
2. Türdeşlik (Homojenlik): Mal standart kalitede
olmalıdır.
3. Serbestlik (Özgürlük): Alıcıların ve satıcıların piyasaya
giriş ve çıkışı serbesttir.
4. Akıcılık (Mobilite): Mallar ve üretim faktörleri bir
yerden bir yere hiçbir engel olmadan
götürülebilmelidirler.
5. Tam bilgiye sahip olma (Açıklık): Alıcılar ve satıcılar
piyasa hakkında tam bilgiye sahip olmalıdırlar.
Güz 2014 Genel İktisat 4
Tam Rek Piyasasında Fiyat Oluşumu
Güz 2014 Genel İktisat 5
X malının
Fiyatı (P)
Talep Edilen
Miktar (D)
Arz Edilen
Miktar (S)
X malının fiyat
eğilimi
7 1 9 D < S düşme eğilimi
6 3 8 D< S düşme eğilimi
5 4 6,5 D< S düşme eğilimi
4 5 5 D = S denge durumu
(Denge fiyatı P=4)
3 7 4 D > S artma eğilimi
2 8 3 D > S artma eğilimi
1 9 2 D > S artma eğilimi
Arz ve Talep Denge Fiyatı
Güz 2014 Genel İktisat 6
P
Q 0
S
D
equilibrium (Denge nok) P*
Q *
Denge
Fiyatı
Qs=Qd
Denge Miktarı
Alış Miktarı = Satış Miktarı
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 2
Belli bir fiyattan sonsuz esnek arz ve talep
Güz 2014 Genel İktisat 7
P
Q 0
S
D
P* P*
0 Q
P
Es=∞ Ed=∞
Tam rekabet piyasasında tek fiyatın
sonuçları • Maksimum alışveriş hacmi
• Tüketiciler rantı
• Üreticiler rantı
Güz 2014 Genel İktisat 8
Maksimum alışveriş hacmi
Denge fiyatının altında fiyat Denge fiyatının üstünde fiyat
Güz 2014 Genel İktisat 9
P
Q 0
S
D
Eq P*
Q*
N
Qs
Ps
P
Q 0
S
D
Eq
Q*
O Pd
Qd
P*
Tüketici ve üretici rantı
Tüketiciler Rantı Üreticiler Rantı
Güz 2014 Genel İktisat 10
P
Q 0
S
D
Eq P*
Q*
P max
Tüketiciler
Rantı
P
Q 0
S
D
Eq P*
Q*
Pmin
Üreticiler
Rantı
Arz fazlası ve talep fazlası
Güz 2014 Genel İktisat 11
P
Q 0
S
D
e P*
Q*
Arz Fazlası
Talep Fazlası (noksan)
Qs
Ps
Pd
Qd Qs Qd
Piyasa dengesinin sağlanması
• Bir maldan talep edilen miktarı o maldan arz edilen
miktara eşitleyen fiyat ve miktar demek olan denge fiyatı
ve denge miktarı, arz ve talep denklemleri yardımıyla
hesaplanabilir. Bu durum aşağıda örneklendirilmiştir:
• Qd= 100-2P Qs=40 + P Qd=Qs
• 100-2P = 40 + P, P = 20 TL
• Q = Qd = 100-2P = 100 - 2(20) = 60 birim
• Q = Qs = 40 + P = 40 + 20 = 60 birim
Güz 2014 Genel İktisat 12
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 3
Örnek
• X malının talep denklemi P = 10-0.2Q ve arz denklemi P =
2 + 0.2Q ise X malının denge miktarı ve fiyatı kaçtır?
Güz 2014 Genel İktisat 13
10 0.2 2 0.2
48
10
108
4
20
Q Q
Q
Q
Q
10 0.2
10 0.2*20
210 *20
10
6
P Q
P
P
P
Örnek
• X malının talep denklemi P = 100 - 4Q ve arz denklemi
P = -20 + 2Q ise X malının denge miktarı ve fiyatı kaçtır?
Güz 2014 Genel İktisat 14
Örnek
• X malının talep denklemi P = 7-0.3Q ve arz denklemi P =
2 + 0.2Q ise denge miktarı kaçtır?
Güz 2014 Genel İktisat 15
7 0.3 2 0.2
55
10
105
5
10
Q Q
Q
Q
Q
Arz sabitken talebin değişmesi
Talebin artması Talebin azalması
Güz 2014 Genel İktisat 16
P
Q 0
S
D’
e’ P*’
Q*’
D
e
Q*
P*
P
Q 0
S
D
e P*
Q*
D’
e’
Q*’
P*’
Talebin azalması
• Talep değişmesi sonucunda piyasa dengesinde meydana
gelen değişme, talepte azalma açısından aşağıdaki gibi
hesaplanabilir:
• Qd= 130-2P, Qs=40 + P, Qd=Qs, 130-2P=40+P
• P=30 TL, Q=70 birim
• Qd= 100-2P, Qs=40 + P, Qd=Qs, 100-2P=40+P
• P=20 TL, Q=60 birim
Güz 2014 Genel İktisat 17
Talep değişmesi ve Arz Esnekliği
• Arz sabitken talep değişince piyasa fiyatında meydana
gelen değişmenin düzeyi arz esnekliğine bağlıdır. Aynı
düzeydeki talep değişmesinin piyasa fiyatı üzerindeki
etkisi, arz esnekliği arttıkça azalır. Bu nedenle piyasa
dönemi, kısa dönem, uzun dönem ayırımı ele alınmalıdır.
• Bir sonraki slayttaki Şekilde D1 ve S eğrilerinin kesiştikleri
e1 (P1-Q1) noktasında piyasa, başlangıçta dengededir.
Talepte meydana gelen aynı düzeydeki artış sonucu
(e1A=e1B=e1C) D1 talep eğrisinin dışa doğru kayarak D2
konumuna gelmesi ile her üç alternatif durumda da piyasa
dengesi, e2 (P2-Q2) noktasında gerçekleşmiştir.
Güz 2014 Genel İktisat 18
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 4
Talep değişmesi ve Arz Esnekliği
Güz 2014 Genel İktisat 19
P
Q 0
Sm
D1
e1 P1
Q1
D2
P2
e2
A
P
Q 0
SSR
D1
e1
P1
Q1
D2
P2
e2
B
Q2
P
Q 0
SLR
D1
e1 P1
Q1
D2
P2
e2
C
Q2
Talep değişmesi ve Arz Esnekliği
• Piyasa dönemindeki P2 fiyatının kısa dönemdeki P2
fiyatından ve onun da uzun dönemdeki P2 piyasa
fiyatından büyük olması, aynı düzeyde talep değişmesinin
piyasa fiyatı üzerindeki etkisinin, piyasa döneminden kısa
döneme ve uzun döneme doğru gittikçe azaldığı anlamına
gelir. Talep değişmesinin piyasa fiyatı üzerindeki etkisi, arz
esnekliği arttıkça azalır.
Güz 2014 Genel İktisat 20
Talep değişmesi ve Arz Esnekliği
• Arz esnekliği ile denge fiyatı arasındaki ilişki konusundaki
bu açıklamalar, arz ve talep denklemleri ile de ifade
edilebilir.
• Talep artmadan önceki durumu yansıtan aşağıdaki
örnekte, talep artmadan önceki piyasa fiyatı
gerek çok kısa dönemde,
gerekse kısa ve
uzun dönemlerde P1=100 TL’dir:
• Qd= 100-0.5P
Güz 2014 Genel İktisat 21
Talep değişmesi ve Arz Esnekliği
• Qd= 100-0.5P
• Qs=50 (g>0, h=0, es=0); 100-0.5P=50;
P1=100 TL
• Qs=10+0.4P (g>0, h>0, es<1); 100-0.5P=10+0.4P;
P1=100 TL
• Qs=-100+1.5P (g<0, h>0, es>1); 100-0.5P=-100+1.5P;
P1=100 TL
Güz 2014 Genel İktisat 22
Talep değişmesi ve Arz Esnekliği
• Talep denklemi Qd= 120-0.5P olursa, talep artışı nedeni ile piyasa fiyatı P1=100 TL’den çok kısa dönemde (piyasa dönemi) P2= 140 TL’ye, kısa dönemde P2= 122 TL’ye, uzun dönemde ise P2= 110 TL’ye yükselir: 110 < 122 < 140.
• Qd= 120-0.5P, Qs=50, 120-0.5P = 50, P2= 140 TL
• Qd= 120-0.5P, Qs=10+0.4P, 120-0.5P = 10+0.4P, P2= 122 TL
• Qd= 120-0.5P, Qs=-100+1.5P, 120-0.5P = -100+1.5P, P2= 110 TL
Güz 2014 Genel İktisat 23
Talep sabitken arzın değişmesi
Arzın artması Arzın azalması
Güz 2014 Genel İktisat 24
P
Q 0
S
D
e P*
Qd
e’
Qd’
P*’
S’
P
Q 0
S’
D
e’ P*’
Q*’
e
Q*
P*
S
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 5
Talep sabitken arzın değişmesi
• Arz değişmesi sonucu piyasa dengesinde
meydana gelen değişme cebirsel olarak
aşağıdaki gibi hesaplanabilir:
• Qd= 100-2P, Qs=40+P, Qd=Qs, 100-2P=40+P
• P=20 TL, Q= 60 birim.
• Qd= 100-2P, Qs=70+P, Qd=Qs, 100-2P=70+P
• P=10 TL, Q= 80 birim.
Güz 2014 Genel İktisat 25
Arzın ve talebin birlikte değişmesi
Talep değişmesi > Arz değ. Arz değişmesi > Talep Değ
Güz 2014 Genel İktisat 26
P
Q 0
S
D
e P
e’ P’
S’
D’
P
Q 0
S
D
e P
e’
P’
S’
D’
Arzın ve talebin birlikte değişmesi
Talep değişmesi = Arz değ.
Güz 2014 Genel İktisat 27
P
Q 0
S
D
e P
e’
S’
D’
Soru
• Aşağıdaki durumlardan hangisinin denge fiyatına olan
etkisi belirsizdir? (KPSS, 2001)
a) Talebin ve arzın artması
b) Talebin düşmesi ve arzın sabit kalması
c) Talebin artması ve arzın düşmesi
d) Arzın artması ve talebin düşmesi
e) Talebin artması ve arzın sabit kalması
Güz 2014 Genel İktisat 28
Soru
• Bir malın denge fiyatı ile ilgili aşağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıştır? (KPSS, 2002)
a) Talep artar ve arz azalırsa, denge fiyatı yükselir.
b) Arz artar ve talep azalırsa, denge fiyatı düşer.
c) Talep azalır ve arz sabit kalırsa, denge fiyatı düşer.
d) Arz azalır ve talep sabit kalırsa, denge fiyatı yükselir.
e) Talep azalır ve arz artarsa, denge fiyatı yükselir.
Güz 2014 Genel İktisat 29
Fiyat tavanı
• Hükümetler piyasa mekanizmasının işleyişine çoğu
zaman müdahale ederler. Bu müdahale dolaysız biçimde
(hükümetin malın piyasada işlem göreceği/alınıp
satılacağı en yüksek fiyatı veya en düşük fiyatı tespit
etmesi biçiminde) olabileceği gibi, dolaylı biçimde de
(hükümetin vergilerle veya tarifelerle (kotalarla) malın
piyasa fiyatını etkilemesi biçiminde de olabilir.
• Hükümetin malın piyasada işlem göreceği (alınıp
satılacağı) en yüksek (maksimum) fiyatı tespit etmesine,
kısaca fiyat tavanı denir.
Güz 2014 Genel İktisat 30
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 6
Fiyat tavanı • Şekilde X malı arz ve
talebinin karşılaşması sonucu, piyasa e noktasına denk gelen P1Q1 bileşiminde dengeye gelmektedir. Ancak hükümet (örneğin tüketicileri korumak gerekçesiyle), X malı için Pc düzeyinde bir fiyat tavanı tespit etmiştir, Pc<P1. Bir başka deyişle hükümet, X malının Pc’den daha yüksek bir fiyattan satılmasını yasaklamıştır.
Güz 2014 Genel İktisat 31
D
S
0
P
Q
Pc
P1
P2 L
A
B
e
Qs Q1 Qd
Fiyat tavanı
• Fiyat tavanı uygulamasının kaçınılmaz sonucu talep
fazlasının (noksanın) ortaya çıkmasıdır. Gerçekten de
Şekilde tavan fiyat üzerinden arz ve talep edilen miktarlar,
sırasıyla PCA ve PCB’dir. Dolayısıyla da AB kadar bir talep
fazlası (noksan) vardır. Böyle bir durumda Qs kadar mal
Qa kadar mal satın almak isteyen tüketiciler arasında
önce gelen alır biçiminde dağıtılabilir, önce gelen alır
yöntemi mağazalar önünde kuyruklar oluşmasına yol açar
ve bu yüzden de kuyruk yöntemi diye nitelendirilir.
Güz 2014 Genel İktisat 32
Fiyat tavanı
• Önce gelen alır uygulaması (kuyruk yöntemi), bazı
tüketicilerin çok miktarda mal satın almalarına karşılık,
bazı tüketicilerin az miktarda mal satın almalarına veya
hiç mal satın alamamalarına yol açar. Önce gelen alır
uygulamasının bu sakıncasını gidermek için, X malının
tavan fiyatını tespit eden hükümet, X malının tüketiciler
arasındaki dağılımını da düzenler. Bu düzenleme
hükümetin kuponlar bastırıp tüketicilere dağıtması ve
tüketicilerin de bu kuponlarla birlikte tavan fiyat üzerinden
malı mağazalardan satın almaları biçiminde olur. Tayın
kuponları yöntemi İkinci Dünya Savaşı esnasında
ülkemizde ve birçok ülkede uygulanmıştır.
Güz 2014 Genel İktisat 33
Fiyat tavanı
• Şekildeki D piyasa talep eğrisi, X malını tavan fiyattan
daha yüksek fiyatlardan satın almak isteyen pek çok
tüketicinin olduğunu gösterir. Ayrıca satıcılar da, Qs kadar
malı daha yüksek fiyattan satarak daha fazla kâr elde
etmek isterler. Malın piyasada tavan fiyatın üstünde bir
fiyattan işlem görmesi, karaborsa diye nitelendirilir. Tavan
fiyat uygulamasının kaçınılmaz sonucu karaborsadır ve
en fazla zararı korumayı amaçladığı tüketicilere
vermektedir. Şekilde görüldüğü gibi fiyat tavanı
uygulaması satıcıların malı P2 fiyatından satabilmelerine
ve dolayısıyla da PCP2LA alanı kadar haksız kazanç elde
etmelerine yol açar.
Güz 2014 Genel İktisat 34
Fiyat tabanı
• Hükümetin malın piyasada işlem göreceği (alınıp
satılacağı) en düşük (minimum) fiyatı tespit
etmesine fiyat tabanı denir. Hükümetin piyasa
mekanizmasının işleyişine dolaysız
müdahalesinin bir başka örneği olan fiyat
tabanının amacı, çiftçileri ve işçileri korumaktır.
Güz 2014 Genel İktisat 35
Fiyat desteği
• Şekilde fiyat tabanının çiftçileri korumak amacıyla uygulanması gösterilmiştir. X malı (buğday) arz ve talebinin karşılaşması sonucu, piyasa e noktasına denk gelen P1Q1 bileşiminde dengeye gelmektedir. Ancak hükümet, çiftçileri korumak gerekçesiyle buğday için Pf düzeyinde bir fiyat tabanı tespit etmiştir, Pf > P1. Hükümet buğdayın Pf den daha düşük bir fiyattan alınıp satılmasını yasaklamıştır.
Güz 2014 Genel İktisat 36
S
0
P
Q
P1
Pf
D
B
e
Qd Q1 Qs
A
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 7
Fiyat desteği
• Fiyat desteği de denilen tarım ürünlerine yönelik fiyat
tabanı uygulamasının sonucu, arz fazlasının (fazlanın)
ortaya çıkmasıdır. Şekilde taban fiyat üzerinden arz edilen
miktar Pf B, talep edilen miktar ise Pf A dır. Dolayısıyla da
AB kadar bir arz fazlası vardır. Eğer hükümet belirlediği
taban fiyatın geçerli olmasını gerçekten istiyorsa,
AB=QdQs kadar fazlayı, Pf fiyatı üzerinden kendisi satın
alır. Geriye kalan Pf A=0Qd kadar mal ise tüketiciler
tarafından satın alınır. Böylece çiftçilerin geliri 0P1 x 0Q1 =
0P1eQ1 düzeyinden, hükümetin yaptığı ödemeler (QdQs x
Pf = QdABQs) ile tüketicilerin yaptıkları ödemeler (0Qd x
Pf=0PfAQd) toplamına eşit olan 0PfBQs düzeyine yükselir.
Güz 2014 Genel İktisat 37
Fiyat desteği
• Çiftçilerin bu kazançlarına karşılık, piyasa koşullarında
0Q1 kadar buğdayı P1 fiyatından satın alacak olan
tüketiciler daha yüksek bir fiyat (Pf) üzerinden daha az
buğday satın (0Qd) almış olurlar. Bu durum, fiyat
desteğinin neden olduğu tüketici kaybını yansıtır.
• Diğer taraftan hükümetin, satın aldığı buğdayı yurt dışına
satamaması halinde, devletin fazlayı satın almak için
yaptığı harcamalar vergi ödeyenler tarafından finanse
edilmiş olur.
Güz 2014 Genel İktisat 38
Fiyat desteği
• Ayrıca fiyat desteği sonucu Q1 denge miktarından daha
fazla buğday üretilmesi, fiyat desteğinin toplumun
istediğinden daha fazla buğday üretilmesine yol açması
ve dolayısıyla da sınırlı kaynakların sınırsız isteklerin
karşılanmasında etkin biçimde kullanılmasını engellediği
anlamına gelir.
• Bu durum, vergi ödeyenlerin durumundaki kötüleşme ile
birlikte, fiyat tespitinin toplumsal maliyetini oluşturur.
Güz 2014 Genel İktisat 39
Fiyat desteği
• Fiyat desteği sonucu daha az malı (Qd) daha yüksek
fiyattan (Pf) satın almak zorunda kalan tüketicilerin,
çiftçilere yaptıkları ödemeler acaba artar mı yoksa azalır
mı?
• Fiyat desteği sonucu, tüketicilerin malı elde etmek için
ödedikleri fiyat P1'den Pf düzeyine yükseldiğinde, toplam
harcamanın/tüketicilerin çiftçilere yaptıktan ödemenin
artıp artmayacağı, P1-Pf fiyat aralığında talep esnekliğinin
birden büyük mü yoksa küçük mü olduğuna bağlıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 40
Fiyat desteği
• Eğer P1-Pf fiyat aralığında ed>1 ise, fiyat desteği sonucu
fiyat P1'den Pf'ye yükseldiğinde toplam harcama
(tüketicilerin çiftçilere yaptıkları ödeme) azalır.
• Buna karşılık eğer P1-Pf fiyat aralığında ed<1 ise, fiyat
desteği sonucu fiyat P1'den Pf'ye yükseldiğinde toplam
harcama (tüketicilerin çiftçilere yaptıkları ödeme) artar.
• Bir başka deyişle, eğer P1-Pf fiyat aralığında ed<1 ise,
tüketiciler hem daha az malı daha yüksek fiyattan satın
alırlar, hem de daha fazla harcama yaparlar.
Güz 2014 Genel İktisat 41
Asgari ücret
• Şekilde fiyat tabanının işçileri korumak amacıyla uygulanması gösterilmiştir.
• SL emek arz ve DL emek talep eğrilerinin emek piyasasında karşılaşması sonucu, piyasa e noktasına tekabül eden W1-N1 bileşiminde dengeye gelmekte ve böylece W1 denge ücreti üzerinden 0N1 kadar işçi çalışmaktadır. Ancak hükümet işçileri korumak amacıyla Wf düzeyinde bir asgari ücret tespit etmiştir: W f >W1.
Güz 2014 Genel İktisat 42
SL
0
W
Emek
Miktarı
W1
W f
DL
B
e
Nd N1 Ns
A
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 8
Asgari ücret
• Şekilde asgari ücret uygulaması, emek arz fazlasının
(fazlanın) ortaya çıkmasına yol açmıştır.
• Şekilde asgari ücret üzerinden arz ve talep edilen emek
miktarlar, Wf B ve Wf A’dır ve dolayısıyla da AB kadar bir
emek arz fazlası vardır.
• Bir başka deyişle, asgari ücret düzeyi üzerinden çalışmak
isteyen 0Ns, kadar emeğin 0Nd kadarı çalışmakta, NdNs
kadarı ise iş bulamamaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 43
Asgari ücret
• Piyasa koşullarında çalışacak durumda olan N1Nd kadar
emeğin de işsiz hale geldiğini içeren böyle bir durumda,
işçiler işsiz kalmak yerine minimum ücretin altında bir
ücret üzerinden çalışmayı kabul ederler.
• İktisatçılar, işverenin işçiye her aybaşı ödediği ücretin
resmi kayıtlardaki minimum ücretten düşük olduğu böyle
bir durumu da karaborsa diye nitelendirirler.
Güz 2014 Genel İktisat 44
Soru
• Asgari ücret yasası karşıtlarının, asgari ücretin düşük yetenekli işçileri olumsuz etkileyeceğini düşünmelerinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS, 2003)
• A) Düşük yetenekli işçilerin serbestçe seçemeyecekleri işleri kabullenmek zorunda kalmaları
• B) Düşük yetenekli işçilerin sosyal olanaklardan yeterince yararlanmamaları
• C) Asgari Ücret yasalarının, işgücü piyasalarının işlerliğini yitirmesine yol açması ve buna bağlı olarak işsizliğin ortaya çıkması
• D) Kiraların ve gıda fiyatlarının asgari ücretle birlikte yükselmesi
• E) Düşük yetenekli işçilerin verimliliklerinin düşük olması ve buna bağlı olarak bunların ücretlerinin de düşük belirlenmesi
Güz 2014 Genel İktisat 45
Soru
• Hükümet bir malın fiyatını, piyasadaki denge fiyatının
üstüne çıkacak şekilde kontrol ediyorsa,
aşağıdakilerden hangisi söz konusu olur? (KPSS,
2001)
a) Bazı tüketiciler kazançlı çıkar.
b) Hem tüketiciler, hem de üreticiler kazançlı çıkar.
c) Tüm tüketiciler kazançlı çıkar.
d) Bazı üreticiler ürünlerini satacak alıcı bulabilirler.
e) Hiç kimse kazançlı çıkmaz.
Güz 2014 Genel İktisat 46
Soru
• Piyasanın dengede olduğu bir durumda, bir malın
talebinin fiyat esnekliği -2,1 ve arzının fiyat esnekliği
0,9 ise bu piyasaya denge fiyatının % 10 altındaki bir
tavan fiyat getirildiğinde piyasa denge miktarının
yüzde kaçına eşit bir talep fazlası gerçekleşir? (KPSS,
2011)
• A) 2,1 B)3 C)9 D) 21 E) 30
Güz 2014 Genel İktisat 47
Çözüm
• Tavan fiyat, bir malın satılabileceği en yüksek fiyatın
devlet tarafından belirlenmesidir. Dolayısıyla tavan fiyat
politikasının etkin olabilmesi için denge fiyatının altında bir
fiyat belirlenmesi gerekir. Denge fiyatının altında
belirlenen tavan fiyat talep fazlasına neden olur. Fiyatın
%10 düşmesi talep edilen miktarın %21 artmasına ve arz
edilen miktarın %9 azalmasına neden olur. İkisinin toplamı
%30 talep fazlasına denk gelir.
Güz 2014 Genel İktisat 48
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 9
Çözümün şekli
Güz 2014 Genel İktisat 49
Vergilendirme
• Hükümet harcamalarını finanse etmek, ekonomiyi düzenlemek, kaynakların dağılımını etkilemek ve gelir dağılımını değiştirmek amacıyla, hem gelir ve servet üzerinden hem de mallar üzerinden çeşitli vergiler alır. Hükümetin faktör gelirleri (rant, ücret, faiz, kâr) ve servet üzerinden aldığı vergilere dolaysız vergiler, mallar için yapılan harcamalar üzerinden aldığı vergilere ise dolaylı vergiler denir. Hükümetler mallar üzerinden iki tür vergi alırlar:
• spesifik vergiler (birim mal üzerinden alınır: bir paket sigaradan veya bir litre ve benzinden)
• ad volarem vergiler (malın satış fiyatı üzerinden alınır: satış fiyatı üzerinden % vergi KDV gibi)
Güz 2014 Genel İktisat 50
Vergilendirme
• Hükümet bir maldan spesifik vergi alınca, malın arz fiyatı spesifik vergi kadar artar. Hükümet üretilen-satılan her birim maldan 1 TL vergi alınca, malın vergi sonrası arz fiyatı 1’er TL artar. Hükümetin spesifik vergi alması sonucu malın arz fiyatı, vergi kadar artmıştır.
Güz 2014 Genel İktisat 51
S
0
P
Q 7
S + Vergi
10
1
2
3
4
5
A
B
C
D
A1
B1
C1
D1
15 20
Vergilendirme • Vergi öncesi denge noktası
E’dir. Hükümetin maldan spesifik
vergi alması sonucu, S1 vergi
öncesi arz eğrisi vergi kadar
yukarı kaymış ve S2=S1+Vergi
konumuna gelmiştir. Yeni denge
noktası A’dır. Hükümetin maldan
spesifik vergi alması, denge
fiyatının P1'den P2'ye
yükselmesine, denge miktarının
ise Q1’den Q2’ye düşmesine yol
açmıştır. Vergide artış sonucu
arz eğrisi S1’den S3 konumuna
ve böylece piyasa dengesi de
A’dan B konumuna gelmiştir.
Güz 2014 Genel İktisat 52
S1
0
P
Q
S2=S1+ Vergi
A
B
D
S3=S2+ Vergi
Q3 Q2 Q1
E P1
P2
P3
Vergi
Vergi yansıması
• Hükümetin mallar üzerinden aldığı spesifik verginin
üreticiler (satıcılar) ve tüketiciler (alıcılar) arasında
bölüşülmesine, vergi yansıması denir.
• Spesifik bir verginin tüketiciler tarafından ödenen kısmı,
verginin vergi öncesi piyasa fiyatında yol açtığı artışa
eşittir, örneğin bir litre benzinin vergi öncesi piyasa fiyatı 5
TL, vergi sonrası fiyatı da 7 TL ise, ceteris paribus,
hükümetin bir litre benzinden aldığı spesifik verginin 2
TL'si tüketici tarafından ödenir.
Güz 2014 Genel İktisat 53
Vergi yansıması
• Verginin üreticiler tarafından ödenen kısmı ise, vergi ile
verginin tüketici tarafından ödenen kısmı arasındaki farka
(verginin tüketici tarafından ödenmeyen kısmına) eşittir,
örneğimizde hükümetin bir litre benzinden aldığı spesifik
vergi 3 TL ise, verginin üretici tarafından ödenen kısmı 3
TL - 2 TL = 1 TL'dir.
Güz 2014 Genel İktisat 54
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 10
Vergi yansıması • Şekilde ilk denge noktası E’dir.
Hükümetin maldan vergi alması sonucu, arz eğrisi S+Vergi konumuna gelmiştir. Yeni piyasa dengesi A noktasında gerçekleşmiştir. A’da tüketiciler verginin piyasa fiyatındaki artışa eşit olan AB kadarını, üreticiler de verginin vergi ile tüketiciler tarafından ödenen kısım arasındaki farka eşit olan AC – AB = BC kadarını ödemişlerdir.
• Şekildeki açık taralı alan (P1P2 . 0Q2) tüketiciler tarafından ödenen toplam vergiyi, koyu taralı alan da (P1P0. 0Q2) üreticiler tarafından ödenen toplam vergiyi yansıtmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 55
D
S
0
P
Q
P0
P1
P2
A
C
B E
Q2 Q1
S + Vergi
Vergi
Vergi yansıması
• Vergi konmadan önceki piyasa fiyatı P1=70 TL olsun.
• P=100 - 2Qd, P=25+3Qs, Qd=Qs ise
• 100-2Q=25+3Q, Q=15, P1=100-2(15)=70 TL
• Şimdi hükümetin birim maldan 15 lira vergi aldığını
varsayalım. Bu varsayım arz denklemine sokulursa, vergi
sonrası piyasa fiyatının 76 lira olduğu ve dolayısıyla da
verginin 6 liralık kısmının (6/15=%40) tüketiciler
tarafından, geri kalan 9 liralık kısmının da (9/15=%60)
üreticiler tarafından ödendiği sonucuna ulaşılır.
• P=100-2Qd, P= (25+3Qs) + 15, 100-2Q=40+3Q, Q=12,
P2=100-2(12)=76TL
Güz 2014 Genel İktisat 56
Örnek
• Rekabetçi bir piyasada talep eğrisi P= 610 – 3Q ve arz
eğrisi P= 50 + 4Q ise
a) denge fiyat ve miktarını bulunuz.
b) hükümet birim başına 14 TL vergi koyarsa denge
miktarı ve fiyatı nasıl etkilenir?
c) verginin ne kadarını üretici ne kadarını tüketici öder?
• Cevap: a) Q=80 , P= 370 b) Q=78 , P= 376 c) Tüketici
verginin 6 TL kısmını öder kalan 8 TL üretici tarafından
ödenir.
Güz 2014 Genel İktisat 57
Arz esnekliği ve vergi yansıması
• Hükümetin bir maldan spesifik vergi bir vergi alması
sonucu, piyasa fiyatının ne kadar artacağı ve dolayısıyla
da verginin tüketiciler ve üreticiler arasında nasıl
paylaşılacağı, arz ve talep esnekliklerine bağlıdır.
• Arz esnekliği arttıkça, ceteris paribus, verginin üretici
tarafından ödenen kısmı azalır (tüketici tarafından ödenen
kısmı artar).
• Bir başka deyişle, talep esnekliğinin arz esnekliğine oranı
(ed/es) düştükçe, verginin satıcı tarafından ödenen kısmı
azalır (alıcı tarafından ödenen kısmı artar).
Güz 2014 Genel İktisat 58
Arz esnekliği ve vergi yansıması
es>1 es<1
Güz 2014 Genel İktisat 59
D
S
0
P
Q
P0
P1
P2
A
C
B E
Q2 Q1
S + Vergi
Vergi
a
D
S
0
P
Q
P0
P1
P3
A
C
B E
Q3 Q1
S + Vergi
a
Vergi
Arz esnekliği ve vergi yansıması
• es=∞ piyasa fiyatı
vergi kadar artarak
P1’den P2’ye yükselir
ve üretici hiç vergi
ödemez/verginin tümü
tüketici tarafından
ödenir.
Güz 2014 Genel İktisat 60
P
Q 0
S
S+Vergi
D
P1
P2
Q2 Q1
C E
A a
Vergi ∆P
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 11
Arz esnekliği ve vergi yansıması
• es=0 piyasa fiyatı
değişmez ve verginin
tümü üretici tarafından
ödenir/tüketici hiç vergi
ödemez.
Güz 2014 Genel İktisat 61
P
Q
P0
P1
S
D
E
C
Q3 0
Talep esnekliği ve vergi yansıması • Şekil (a)'daki D talep eğrisi, (b) deki talep eğrisinden daha yatıktır ve
dolayısıyla da daha esnek talep durumunu temsil etmektedir. Bu farklılık, hükümetin birim maldan Ea=AC kadar aynı miktarda vergi alması sonucu, piyasa fiyatının P1'den (a) ve (b)'de sırasıyla P2 ve P3 düzeylerine yükselmesine yol açmıştır.
Güz 2014 Genel İktisat 62
D
S
0
P
Q
P0
P1
P2
A
C
B E
Q2 Q1
S + Vergi
a
Vergi
D
S
0
P
Q
P0
P1
P3
A
C
B E
Q2 Q1
S + Vergi
a
Vergi
Talep esnekliği ve vergi yansıması
• Talebin daha esnek olduğu durumdaki P2 vergi sonrası
piyasa fiyatının, talebin daha az esnek olduğu
durumundaki P3 vergi sonrası piyasa fiyatından küçük
olması, talebin daha esnek olduğu durumda verginin daha
küçük kısmının tüketiciler tarafından ödendiği anlamına
gelir. Dolayısıyla da talep esnekliği arttıkça, verginin
tüketici tarafından ödenen kısmı azalır (üretici tarafından
ödenen kısmı artar). Bir başka deyişle, talep esnekliğinin
arz esnekliğine oranı (ed/es) arttıkça verginin alıcı
tarafından ödenen kısmı azalır (satıcı tarafından ödenen
kısmı artar).
Güz 2014 Genel İktisat 63
Talep esnekliği ve vergi yansıması
• Vergileme sonucu piyasa fiyatı değişmez ve dolayısıyla
da verginin tümü üretici tarafından ödenir/tüketici hiç vergi
ödemez.
• Talep esnekliği sıfır olduğunda ise, vergileme sonucu
piyasa fiyatı vergi kadar artarak P1'den P4 düzeyine
yükselir ve dolayısıyla da üretici hiç vergi ödemez/verginin
tümü tüketici tarafından ödenir.
Güz 2014 Genel İktisat 64
Talep esnekliği ve vergi yansıması
ed= ∞ ed= 0
Güz 2014 Genel İktisat 65
Vergi
S+Vergi
S
P
Q 0
D
P0
P1
Q4 Q1
C
A
E
a
Vergi
P
Q 0
P1
Q1
E
a P4
∆P
S+Vergi
S
Tablo: Esneklik ve vergi yansıması
• Esneklik düzeyi arttıkça verginin yansıtılma oranı artar.
Yani esnekliği fazla olan taraf esnekliği az olan tarafa
vergiyi yansıtabilir.
Güz 2014 Genel İktisat 66
Verginin Tüketici ve Üretici Tarafından Ödenen Kısmı
Esneklik Tüketici Üretici
Arz Esnekliği = ∞ Tamamını öder Hiç ödemez
Arz Esnekliği = 0 Hiç ödemez Tamamını öder
Talep Esnekliği = ∞ Hiç ödemez Tamamını öder
Talep Esnekliği = 0 Tamamını öder Hiç ödemez
Arz Esnekliği > Talep Esnekliği Çok kısmını öder Az kısmını öder
Arz Esnekliği < Talep Esnekliği Az kısmını öder Çok kısmını öder
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL İKTİSAT 06. KARDİNAL FAYDA TEORİSİ
Güz 2014 Genel İktisat 1
Rüstem Barış YEŞİLAY
Fayda kavramı ve özellikleri
Mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını karşılama özelliğine fayda denir.
a. Fayda sübjektif bir kavramdır. Bu nedenle aynı malın faydası kişiden kişiye değişir. Örnek: pul koleksiyonu yapan bir kişi için pulun faydası ile pul koleksiyonu yapmayan bir insan için pulun faydası aynı değildir.
b. Fayda, bir malın elde bulunan miktarı ile ters orantılıdır; fakat karşılanacak ihtiyacın şiddet derecesi ile doğru orantılıdır. Yani bir ihtiyacı karşılayan malın miktarı çoğalınca faydası azalmaktadır. Buna karşılık ihtiyacın şiddet derecesi arttıkça fayda da artar; ihtiyacın şiddet derecesi azaldıkça fayda da azalır.
Güz 2014 Genel İktisat 2
Fayda Fonksiyonu
• Fayda Fonksiyonunun Özellikleri
1. Fayda fonksiyonu, malların tüketilen miktarlarının artan
bir fonksiyonudur.
2. Diğer malların tüketim miktarları sabitken, bir malın
miktarı artırıldığında toplam fayda azalarak artar. Bu
özelliğe azalan marjinal fayda denir.
3. Her bireyin fayda fonksiyonu farklıdır. Bu nedenle
bireylerarası fayda karşılaştırması yapılamaz.
4. Bireysel fayda fonksiyonları birbirinden bağımsızdır.
Dolayısıyla bir bireyin tüketimi, sadece o bireye fayda
sağlar.
5. Fayda fonksiyonları sürekli fonksiyonlardır.
Güz 2014 Genel İktisat 3
Fayda kavramına farklı yaklaşımlar
• Kardinal Yaklaşım (Sayısalcı görüş): Tüketicinin satın alınabilecek alternatif mal bileşimlerinden elde edeceği faydayı, rakamsal olarak ölçebileceği varsayılır.
• Ordinal Yaklaşım (Sıralamacı görüş): Tüketicinin satın alınabilecek alternatif mal bileşimlerinden elde edeceği faydayı rakamsal olarak ölçemeyeceği, fakat "A mal sepeti B mal sepetinden daha fazla fayda sağlıyor, C mal sepeti A mal sepetinden daha fazla fayda sağlıyor" biçiminde bir sıralamaya tabi tutabileceği varsayılır.
Güz 2014 Genel İktisat 4
Kardinal Fayda Teorisi
• Gossen, Jevons ve Walras tarafından öne sürülmüştür. Faydanın bir ölçüt ile (Util) ölçülebileceğini iddia etmişlerdir. Varsayımları:
• 1. Tüketiciler rasyoneldir.
• 2. Fayda ölçülebilir veya bir sayı ile ifade edilebilir. Ancak para ölçüt olarak kullanılamaz. Çünkü paranın değeri kişiden kişiye değişebilir.
• 3. Azalan marjinal fayda yaklaşımı geçerlidir. Azalan marjinal fayda yaklaşımı, ilave bir birim tüketimin sonucunda, toplam faydanın azalarak artmasıdır. (I. Gossen Yasası)
• 4. Fayda objektiftir. Fayda kişiden kişiye değişmez.
• 5. Fayda toplanabilir. Bir mal sepeti içerisinde her bir malın faydası ayrı ayrı hesaplanarak toplam faydaya ulaşılır. U= U(X1) + U(X2)
Güz 2014 Genel İktisat 5
Toplam Fayda
Toplam fayda, bir tüketicinin belli bir süre içinde kullandığı ya da büsbütün tükettiği mallardan sağladığı tüm faydayı göstermektedir. Bir malın tüketilen birimleri artarken, her eklenen (marjinal) birimin faydası gittikçe azalır. Çünkü tüketilen her yeni birim, daha az şiddet derecesindeki bir ihtiyacımızı gidermektedir. Bir an gelir ki öyle bir noktaya ulaşılır, artık ondan sonra tüketilen birimin faydası sıfır olur. Bundan sonra artık toplam fayda artmaz. Bu noktaya "doyum (işbâ) noktası" denilmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 6
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 2
Marjinal fayda
Marjinal fayda belli miktardaki malın en son tüketilen biriminin sağladığı faydadır. Böylece belli bir süre içinde üretilen malları en ufak birimlere ayırıp, bunların sıra ile üreticiye sağladığı faydayı sayısal olarak ölçersek, ilk tüketilen birim tüketiciye birinci birimin marjinal faydasını, son tüketilen birim ise sonuncu birimin marjinal faydasını verir.
Güz 2014 Genel İktisat 7
Marjinal faydanın hesaplanması
ΔTU: Toplam faydadaki değişim
ΔQ: bir malın tüketilen miktarındaki değişim
MU: marjinal fayda
Güz 2014 Genel İktisat 8
3 2
3 2
- 24 -18 66
- 3- 2 1
xx
x
TU TU TUMU
Q Q Q
• Toplam fayda fonksiyonunun birinci türevi de MU
verir.
212
12 2
TU X X
dTUMU X
dX
Azalan marjinal fayda yasası
Herhangi bir maldan tüketildikçe, o maldan elde edilen marjinal fayda düşecektir. Azalan marjinal fayda yasası, bir maldan daha fazla tüketildikçe, o malın marjinal faydasının düşeceğini ifade eder. Yasaya göre, bir malın tüketilen miktarları arttıkça, o malın tüketiminden sağlanan toplam fayda artar. Ancak toplam faydadaki artış oranı giderek azalır. Bunun nedeni ise malın tüketilen miktarı arttıkça, giderilen ihtiyacın şiddetinin ve sağladığı doyumun değerine eşit olan marjinal faydasının azalmasıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 9
Tablo
İçilen Çay
Miktarı (Bardak)
Toplam Fayda
(TU)
Marjinal Fayda
(MU)
0 0 -
1 10 10
2 18 8
3 24 6
4 28 4
5 28 0
6 26 - 2
Güz 2014 Genel İktisat 10
Tüketilen
Portakal Sayısı
Toplam Fayda
(TU)
Marjinal Fayda
(MU)
0 0 -
1 45 45
2 85 40
3 115 30
4 135 20
5 140 5
6 143 3
7 144 1
8 144 0
9 138 -6
10 130 -8
11 110 -20
Güz 2014 Genel İktisat 11
MU=TU
Doyum
Noktası
Artış Hızı
Yüksek
Artış Hızı
Azalıyor
TU
azalıyor
TU, MU ve Azalan MU İlkesi
• MU sıfırken TU
maksimumdur. Doyum
noktasıdır.
• MU pozitifken TU artış
aşamasındadır.
• MU negatifken TU azalış
aşamasındadır.
• MU ilk tüketilen birimde en
yüksektir daha sonra
sürekli olarak azalır.
• İlk tüketilen birimde her
ikisi eşittir.
Güz 2014 Genel İktisat 12
TU
MU
TU, MU
0 Q
45
1 8
144
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 3
Tüketici Dengesi
• Tüketicinin, gelirinin tümünü harcayarak faydasını
maksimize ettiği (satın alınabilecek en iyi sepeti satın
aldığı) duruma tüketici dengesi denir.
• Tüketici dengesi analizinin amacı, tüketicinin faydasını
nasıl maksimize ettiğini/tüketici denge koşulunun ne
olduğunu açıklamaktır.
• Tüketici denge koşulunun ne olduğu araştırılırken,
tüketicinin parasal gelirinin ve satın aldığı malların
fiyatlarının sabit olduğu varsayılır.
Güz 2014 Genel İktisat 13
Tüketici Dengesi
• Kardinal fayda teorisinde, bu iki varsayıma ek olarak,
tüketicinin bir maldan kullandığı miktar arttıkça o malın
marjinal faydasının azaldığı veya kısaca tüketici
tercihlerinin azalan marjinal fayda ilkesine tabi olduğu
varsayılır.
• Bu ilave varsayım, tüketicinin sadece tek bir mal satın
alarak faydasını maksimize etmesi olasılığını ortadan
kaldırır.
Güz 2014 Genel İktisat 14
Eşmarjinal İlkesi
• Kardinal fayda teorisinde tüketici dengesini tanımlayan iki
koşul vardır.
• gelirin tümünün harcanması.
• her mal için harcanan son liraların tüketiciye sağladığı marjinal
faydaların eşit olması.
• Kardinal yaklaşımdaki tüketici denge koşulu, gelirin tümü
harcandığında her mal için harcanan son liraların
tüketiciye sağladığı marjinal faydaların eşit olması
biçiminde ifade edilebilir. İktisatçılar söz konusu denge
koşuluna, kısaca eşmarjinal ilkesi derler.
Güz 2014 Genel İktisat 15
Eşmarjinal İlkesi
• Bir mal için harcanan son liranın tüketiciye sağladığı
marjinal fayda, malın satın alınan son biriminin marjinal
faydası ile malın fiyatı arasındaki orana eşittir. Örneğin X
malından satın alınan son birimin marjinal faydası 6 birim
ve X malının fiyatı da 2 lira ise, X malı için harcanan son
liranın tüketiciye sağladığı marjinal fayda üçe eşittir:
6/2=3.
Güz 2014 Genel İktisat 16
,
Px Qx Py Qy m
MUx MUy MUx Px
Px Py MUy Py
Örnek
• A tüketicisi X, Y ve Z malından bir tüketim sepeti
oluşturarak dengeye ulaşmıştır. Tüketicinin X ve Y
malından elde etmiş olduğu marjinal fayda sırasıyla 14 ve
8 birimdir. Y ve Z malının fiyatı ise sırasıyla 4 ve 8’dir.
• Buna göre, X malının fiyatı (Px) ve tüketicinin Z
malından elde etmiş olduğu marjinal fayda (MUZ)
kaçtır? (2004)
Güz 2014 Genel İktisat 17
Px MUZ
A) 7 16
B) 7 14
C) 4 14
D) 5 10
E) 14 4
Çözüm
Güz 2014 Genel İktisat 18
14 8
4 8
14 8 142 2 14 7
4
2 168
MUx MUy MUz
Px Py Pz
MUz
Px
Px PxPx Px
MUzMUz
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 4
Tüketici Dengesi
(Px=2 TL, Py=1 TL, m=9 TL)
Güz 2014 Genel İktisat 19
Miktar MUX MUx/Px MUy MUy/Py
1 16 8 11 11
2 14 7 10 10
3 12 6 9 9
4 10 5 8 8
5 8 4 7 7
6 6 3 6 6
7 4 2 5 5
8 2 1 4 4
Tüketici Dengesi
• Tüketici 2 birim X malı ve 5 birim Y malı satın aldığında,
hem tüm gelirini harcamakta (2*2 TL + 5*1 TL = 9 TL) hem
de her mal için harcadığı son liralardan elde ettiği marjinal
faydaları eşitlemektedir: 14/2= 7/1=7. Bir başka deyişle,
tüketici 2 birim X malı ve 5 birim Y malı satın aldığında,
hem tüm gelirini harcamakta hem de her malın son
biriminden elde ettiği marjinal faydalar arasındaki oranı,
malların fiyatları arasındaki orana eşitlemektedir: 14/7 ve
2/1=2. Tercihleri azalan marjinal fayda ilkesine tabi olan
tüketicinin 2 birim X ve 5 birim Y malı içeren mal
sepetinden elde ettiği toplam fayda
(16+14+11+10+9+8+7=75), diğer tüm alternatif mal
sepetlerinden elde edeceği toplam faydadan büyüktür.
Güz 2014 Genel İktisat 20
Tüketici Dengesi
• Gelirinin tümünü harcayan bir tüketicinin her mal için
harcadığı son liralardan elde ettiği marjinal faydaları
eşitleyerek maksimum fayda elde etmesinin arkasında,
tüketici tercihlerinin azalan marjinal fayda ilkesine tabi
olduğu varsayımı yatar.
• Eğer bu varsayım geçerli değil ise, tüketici her mal için
harcadığı son liralardan elde ettiği marjinal faydaları
eşitlemek suretiyle faydasını maksimize edemez.
• Tüketici bu durumda kendisine en yüksek faydayı
sağlayan tel bir malı satın alarak maksimize eder.
Güz 2014 Genel İktisat 21
Tüketici Dengesi ve Bireysel Talep Eğrisi
• Tüketicinin nominal geliri, diğer malların fiyatları ve tüketicinin tercihleri sabitken, bir malın fiyatı yükselince (düşünce) tüketicinin o maldan satın almak istediği miktar azalır (artar). Kısaca talep kanunu diye nitelendirilen bu tüketici davranışının teorik çerçevesini, yukarıda incelenen tüketici dengesi analizine fiyat değişmelerini dahil ederek açıklamak mümkündür. Yukarıdaki örnekte yer alan X malının fiyatının 2 liradan 1 liraya düştüğünü varsayalım. Bu durumda tüketici fiyatı 2 liradan 1 liraya düşen X malından 2 birim yerine 5 birim ve fiyatı değişmeyen Y malından da 5 birim yerine 4 birim satın alarak, her mal için harcadığı son liralardan sağladığı marjinal faydalan eşitler (8/1=8/1=8) ve böylece yeniden maksimum fayda düzeyine ulaşır.
Güz 2014 Genel İktisat 22
Tüketici Dengesi ve Bireysel Talep Eğrisi
Güz 2014 Genel İktisat 23
Miktar MUx MUy
1 16 11
2 14 10
3 12 9
4 10 (8)
5 (8) 7
6 6 6
7 4 5
Tüketici Dengesi ve Bireysel Talep Eğrisi
• X malına ilişkin fiyat-miktar bileşimleri şekil üzerinde gösterildiğinde tüketicinin X malından satın almak istediği miktarın, X malının fiyatı ile ters yönlü değiştiğini ifade eden negatif eğimli bir bireysel talep eğrisi elde edilir. Talep kanununun arkasında, tercihleri azalan marjinal fayda ilkesine tabi olan bir tüketicinin, fayda maksimizasyon davranışı yatar.
Güz 2014 Genel İktisat 24
P
0 Q
1
2
2 5
D
A
B
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 5
Tüketici Fazlası
• Tüketicinin belirli miktarda X malı satın almak için
ödemeye razı olduğu para miktarı ile fiilen ödediği para
miktarı arasındaki farka, tüketici fazlası-tüketici artığı
veya tüketici rantı denir. Örneğin tüketicinin 3 kilo hamsi
satın almak için ödemeye razı olduğu para miktarı 12 TL
iken, 3 kilo hamsi satın almak için fiilen ödediği para
miktarı 9 TL ise, tüketici fazlası 3 TL'dir.
Güz 2014 Genel İktisat 25
Tüketici Fazlası Şekil
• D talep eğrisinin
altında ve piyasa fiyat
doğrusunun üstünde
kalan P1TE taralı alanı
veya kısaca fiyat
doğrusu ile D talep
eğrisi arasında kalan
P1TE taralı alanı,
tüketici fazlasını
gösterir.
Güz 2014 Genel İktisat 26
P
Q 0
D
E P1
Q
T
Tüketiciler
Rantı
Tüketici Fazlasının Değişmesi
• X malının fiyatı değiştiğinde, tüketici fazlası da değişir. Şekilde X malının fiyatı P1=3TL iken 9 birim X malı satın alan tüketicilerin elde ettikleri tüketici fazlası, P1TA alanına eşittir. X malının piyasa fiyatı P1=3 TL’den P2=1 TL’ye düşünce, tüketici fazlası da P1TA alanından P2TC alanına yükselmiştir. X malının fiyatı 3 liradan 1 liraya düşünce, toplam tüketici fazlası P1P2CA alanı kadar artmıştır.
Güz 2014 Genel İktisat 27
P
Q 0
A
Q1(9)
T
P1(3)
P2(1) C
D
Q2(15)
a b
Tüketici Fazlasının Değişmesi • X malının fiyatı düşünce tüketici
fazlasında meydana gelen P1P2CA kadar artışın nedeni:
• b=P1P2DA dikdörtgenidir ve tüketicilerin X malının fiyatı düşünce önceki kadar X malını (9 birim) daha az harcama ile satın almak suretiyle elde ettikleri ilave tüketici fazlasını gösterir,
• P1P2DA= (P1P2)*(P2D) = (2 TL)*(9) =18 TL.
• a=DAC üçgenidir ve X malının fiyatının düşünce öncekinden 6 birim daha fazla X malı satın alan tüketicilerin, ilave 6 birim X malı tüketiminden elde ettikleri ilave tüketici fazlasını gösterir.
Güz 2014 Genel İktisat 28
P
Q 0
A
Q1(9)
T
P1(3)
P2(1) C
D
Q2(15)
a b
Tüketici Fazlasının Değişmesi
• Şekildeki DAC üçgeninin değeri de, yükseklik ile uzunluğun çarpımının yarısına eşittir;
• DAC= 1/2(AD *DC)= 1/2 (2 TL*6) = 16 TL.
• Bu durumda X malının fiyatının 3’den 1’e düşmesi sonucu tüketici fazlasında meydana gelen artış 24 liradır.
• P1P2AC= P1P2AD + DAC = 18TL + 6TL = 24TL.
Güz 2014 Genel İktisat 29
P
Q 0
A
Q1(9)
T
P1(3)
P2(1) C
D
Q2(15)
a b
Tüketici Fazlasının Değişmesi
• Diğer bir çözüm olarak P1P2CA yamuğunun alanı
hesaplanabilir.
Güz 2014 Genel İktisat 30
1 2
1 2 1 2
1 2
1 2
2
2
9 15 3 124
2
Ust taban Alt taban YukseklikPP CA
P A P C P PPP CA
PP CA
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 6
Örnek
• X malının fiyatı 3 YTL'den 2 YTL'ye düşünce tüketici A'nın
talep ettiği miktar 10 birimden 14 birime yükselmiştir.
• Buna göre, tüketici fazlasındaki değişme kaç YTL'dir?
(2006)
• A) 10 B)12 C)16 D) 18 E) 22
Güz 2014 Genel İktisat 31
Çözüm
• Talep denklemi Q=a-bP ve b= ∆Q/ ∆ P olduğundan b=14-10/2-3=- 4 olarak bulunur. Q=a-4P olur. Buradan x malının herhangi bir fiyatını ve o fiyattan talep edilen miktarını yerine koyarsak; 10=a-4*3 a=22 olarak bulunur. Q=22-4P olur.
• Şimdi talep sıfırken fiyatı bulmak için Q değerine 0 verirsek 0=22-4P; P=5,5 olarak buluruz.
Güz 2014 Genel İktisat 32
P
Q 0
S
e
10
5,5
3
D 2
14
Çözüm • Şimdi tüketici rantlarını ayrı ayrı bulup aradaki değişmeyi
bulabiliriz. Tüketici rantı formülü üçgenin alanından;
• (Taban x yükseklik) /2= 10 x (5,5-3) /2 =12,5
• (Taban x yükseklik) /2= 14 x (5,5-2) /2 =24,5
• 24,5 – 12,5 = 12
• Ya da yamuğun alanından aynı sonuç elde edilebilir:
Güz 2014 Genel İktisat 33
1 2
1 2
2
10 14 3 212
2
Ust taban Alt taban YukseklikPP CA
PP CA
Örnek
• A’nın ete yönelik talebi Dp=100-p denklemiyle
gösterilmektedir.
• Etin fiyatı 75 TL ise, A’nın net tüketici artığı kaç olur?
(2003)
• A) 25 B) 156,25 C) 312,5
• D) 625 E) 1250
Güz 2014 Genel İktisat 34
Örnek
• Bir mal için piyasa talep fonksiyonu Q=100-P ise P=30
fiyatında bu maldan elde edilen toplam tüketici artığı
kaçtır? (2010)
• A) 50 B) 225 C) 900
• D) 2450 E) 2100
Güz 2014 Genel İktisat 35
Örnek
• Piyasa arz eğrisinin p=20+y fonksiyonuna eşit olduğu
bir durumda, piyasa fiyatı 40 ise üretici artığı kaç
olur? (2008)
• A) 50 B) 100 C) 150
• D) 200 E) 400
Güz 2014 Genel İktisat 36
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 7
Örnek
• A tüketicisinin bir mal için ödemeye istekli olduğu miktar
50 TL, B tüketicisinin 45 TL, C tüketicisinin ise 40 TL'dir.
• Malın fiyatı 40 TL olduğuna göre üç tüketicinin toplam
tüketici artığı kaç TL'dir? (2009)
• A) 15 B) 40 C) 85 D) 95 E) 135
Güz 2014 Genel İktisat 37
Değer Paradoksu (Elmas – Su
Paradoksu) • İktisadın kurucusu olan Adam Smith, 1776 yılında
yayınlanan Milletlerin Zenginliği adlı kitabında, bir maldan elde edilen toplam faydayı kullanım değeri (KD), bir malın diğer malları satın alma gücünü ise değişim değeri (DD) diye tanımlamıştır. Adam Smith ve izleyicilerine göre, bir malın kullanım değerinin değişim değerini belirlemesi ve dolayısıyla da KD yüksek olan malların değişim değerlerinin de yüksek olması gerekir. Oysa, gerçek hayatta KD yüksek olan malların, çoğu kez DD hiç yoktur veya tam tersine DD yüksek malların, çoğu kez KD hiç yoktur. Örneğin sudan daha yararlı bir şey olmadığı halde su ile hemen hemen hiç bir şey satın almamasına karşılık, KD hemen hemen hiç olmayan elmas ile diğer mallardan çok fazla miktarlarda satın almak mümkündür.
Güz 2014 Genel İktisat 38
Değer Paradoksu (Elmas – Su
Paradoksu) • KD yüksek olan su gibi bir malın değişim değerinin çok az
olmasına karşılık, KD çok az olan elmas gibi bir malın DD çok yüksek olması, değer paradoksu veya elmas-su paradoksu diye nitelendirilir. Adam Smith’in 18. yüzyılda gözlemlediği değer paradoksu, aslında Smith’in düşündüğünün tersine iktisadi açıdan olması gereken bir durumdur. Zira belirli miktarda bir malın DD, Smith’in düşündüğü gibi o malın toplam faydası tarafından değil, marjinal faydası tarafından belirlenir ve tüketicilerin nispeten daha kıt olan elması suya kıyasla çok az miktarda satın almaları, suya kıyasla elmasın marjinal faydasının ve dolayısıyla da DD çok daha yüksek olmasını gerektirir. Tüketici denge koşulu da bu durumu içerir.
Güz 2014 Genel İktisat 39
Değer Paradoksu (Elmas – Su
Paradoksu)
• Yukarıdaki örneğe göre 1 birim X malı ile 4 birim Y malı
satın alınması ve dolayısıyla da marjinal faydası daha
yüksek olan X malının değişim değerinin de daha yüksek
olması demektir. Adam Smith’in 1776 yılında bu gerçeğin
farkında olmamasının nedeni, marjinal fayda kavramının
ve dolayısıyla da tüketici denge koşulunun o yıllarda
henüz keşfedilmemiş olmasıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 40
40 10 , , 0,5 TL
2
MUx MUyPy
Px Py Py
Değer Paradoksu (Elmas – Su
Paradoksu) • Marjinal fayda kavramı ve tüketici denge koşulu, İngiliz
iktisatçı William Stanley Jevons (1835-1882) tarafından
1871 yılında yayınlanan Politik İktisadın Teorisi başlıklı
kitapta keşfedilmiştir.
• Bu yüzden de bazı iktisatçılar kardinal yaklaşımdaki
tüketici denge koşulunu, gelirin tümü harcandığında her
mal için harcanan son liraların tüketiciye sağladığı
marjinal faydaların eşit olmasını, Jevons Kanunu diye
nitelendirirler.
Güz 2014 Genel İktisat 41
Değer Paradoksu (Elmas – Su
Paradoksu) • Değer paradoksu aslında sudan
elde edilen tüketici fazlasının
elmastan elde edilen tüketici
fazlasından büyük olmasını
içerir. Suyun piyasa fiyatının P2
olduğunun varsayıldığı Şekilde
tüketicinin sudan elde ettiği
toplam yararın 0P1AQ1 olmasına
karşılık, tüketicinin piyasa fiyatı
üzerinden Q1 kadar su elde
etmek için katlandığı maliyet
(yaptığı harcama) 0P2AQ1’dir.
Dolayısıyla da su için tüketici
fazlası P2P1A alanına eşittir.
Güz 2014 Genel İktisat 42
P
P1
P2
0
A
D
Q Q1
Genel İktisat Güz 2014
Rüstem Barış Yeşilay 8
Değer Paradoksu (Elmas – Su
Paradoksu) • Elmasın piyasa fiyatının
P4. olduğunun varsayıldığı Şekilde tüketicinin elmastan elde ettiği toplam yararın 0P3BQ1 olmasına karşılık, tüketicinin piyasa fiyatı üzerinden Q1 kadar elmas elde etmek için katlandığı maliyet/yaptığı harcama 0P4BQ1’dir. Dolayısıyla da elmas için tüketici fazlası P3P4B taralı alanına eşittir: P2P1A > P3P4B.
Güz 2014 Genel İktisat 43
P
P3
P4
0
B
D
Q Q1
Yrd.Doc.Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Güz 2014
Genel İktisat 1
GENEL İKTİSAT 07. ORDİNAL FAYDA TEORİSİ
Güz 2014 Genel İktisat 1
Ordinal fayda teorisi
• Ordinal fayda kavramını Öne süren iktisatçılara göre
(Edgeworth, Antonelli, Fisher) faydanın belirli bir şekilde
ölçülmesi imkansızdır.
• Fayda ancak karşılaştırabilir.
• Mallar ve hizmetler faydaları açısından sadece
sıralanabilir.
• Hatta belirli bir tüketici birimi veya grubu için iki maldan
hangisinin faydasının daha çok olduğu bilinebilir.
• En önemli iktisatçısı, Pareto'dur.
• Bu teorinin kullanıldığı en önemli iki araç; kayıtsızlık
eğrileri ve bütçe doğrusudur.
Güz 2014 Genel İktisat 2
Ordinal fayda teorisi varsayımları
• Fayda ölçülemez, ancak sıralanabilir. Yani mallar az
faydalıdan çok faydalıya veya çok faydalıdan az faydalıya
doğru sıralanabilir.
• Fayda sübjektiftir. Aynı malı tüketen farklı tüketiciler farklı
fayda düzeyine ulaşabilirler.
• Fayda toplanamaz. Bir malın faydası, bir mal sepeti
içerisinde değerlendirilir. Ayrı ayrı toplanıp, toplam
faydaya ulaşılamaz.
• Fayda karşılaştırılamaz, mallardan elde edilen faydalar
birbirine bağlıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 3
Tüketici tercihlerine ilişkin dört varsayım
• Tercihlerin bütünlüğü, A ve B gibi iki malla karşılaşan bir tüketici, ya A → B’ye veya B → A’ya tercih eder ya da hiç tercih yapmaz. Kayıtsız kalır.
• Tercihlerin geçişliliği; A → B; B → C A’yı → C’ye tercih eder.
• Tercihlerin doymazlığı; Tüketici A ve B mal sepetleriyle karşılaştığında hangi sepette daha çok mal varsa onu seçer. Tüketici doyumsuzdur.
• Tercihlerin sürekliliği; tercihlerin kısa dönemde değişmemesi. Tüketici A ve B malı ile karşılaştığında, tercihini bir kez açıkladığında, bu tercihlerini kısa dönemde değiştirmez. A ve B’nin arasında da mal sepetleri vardır.
Güz 2014 Genel İktisat 4
Doymazlık
• Doymazlık varsayımına göre, A sepeti B sepetine kıyasla
en az bir malı daha fazla miktarda ihtiva ediyorsa, A sepeti
B sepetine tercih edilir. Daha çok daha azdan iyidir veya
daha çok daha azdan daha fazla fayda sağlar diye
özetlenebilecek bu varsayım, hiçbir malda doyuma
ulaşmanın (daha azı daha çoğa tercih etmenin) söz
konusu olmadığı anlamına gelir. İktisatçılar doymazlık
varsayımının geçerli olduğu mallara iyi mallar, doymazlık
varsayımının geçersiz olduğu mallara (daha çoğu daha
azından daha az fayda sağlayan hava kirliliği gibi mallara)
ise, kötü mallar derler.
Güz 2014 Genel İktisat 5
Kardinal ve Ordinal Fayda Karşılaştırma
Güz 2014 Genel İktisat 6
Kardinal Ordinal
Tüketici A, B’den 2 kat daha
faydalıdır, diyebilir.
Tüketici sadece A, B'den daha faydalıdır
ya da A'yı B'ye tercih ederim diyebildiği
gibi A ile B arasında fark görmüyorum
diyebilir.
Faydanın ölçülebildiğini kabul
eder.
Faydanın ölçülemediğini kabul eder.
Tüketiciler iki maldan birini ötekine tercih
edeceklerini ya da fark
gözetmeyeceklerini söyleyebilirler.
Mal ve hizmetleri, bu mallardan
sağlanan faydanın sayısal
büyüklüğüne göre sıralamaya
olanak sağlar.
Mal ve hizmetleri sadece tercih sıralarına
göre sıralamaya olanak sağlar.
Marjinal fayda, belirli bir sayısal
değerle ifade edilir ve ekonomik
hesaplarda kullanılır.
Fayda sayısal değerlerle ölçülemediğine
göre marjinal faydanın ifadesi ve
kullanılması mümkün değildir.
Yrd.Doc.Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Güz 2014
Genel İktisat 2
Kayıtsızlık eğrileri (KE)
• KE, Belli bir tüketicinin,
belli bir toplam faydayı
sağlaması sonucu,
malların tüketiminde
kayıtsız kaldığı
noktaların oluşturduğu
geometrik eğridir. K
0
Y malı
X malı
A (x1,y1)
B (x2,y2)
y1
y2
x1 x2
K
0
Y malı
X malı
A (x1,y1)
B (x2,y2)
y1
y2
x1 x2
K
0
Y malı
X malı
A (x1,y1)
B (x2,y2)
y1
y2
x1 x2
Güz 2014 Genel İktisat 7
Eşit TU
Kayıtsızlık eğrileri (KE)
• A ve B noktalarında farklı miktarda X ve Y malları
tüketilerek aynı toplam fayda sağlanabilir.
• Bu nedenle tüketici KE’deki hangi mal bileşimini
seçeceğine kayıtsız kalmakta, karar verememektedir.
• Tüketicinin karar vermesinde malların fiyatları da rol
oynar.
Güz 2014 Genel İktisat 8
KE paftası (haritası)
• Aynı tüketici için belli
bir zamanda değişik
fayda düzeylerini
gösteren noktaların
oluşturduğu sonsuz KE
mevcuttur. Bu eğrilerin
hepsine birden KE
paftası denir.
0
Y malı
X malı
K1
K2
K3
0
Y malı
X malı
K1
K2
K3
0
Y malı
X malı
K1
K2
K3
Güz 2014 Genel İktisat 9
K3 > K2 > K1 TU açısından
KE’nin özellikleri
• KE’deki her nokta eşit toplam faydayı sağlayan mal
bileşimlerini gösterir.
• Orijinden uzak olan KE daha yüksek toplam fayda sağlar.
• KE birbirlerini kesmezler.
• KE negatif eğimlidirler.
• KE orijine göre dışbükeydirler (konveks).
Güz 2014 Genel İktisat 10
Orijinden uzak olan KE daha yüksek toplam fayda
sağlar
• K2 K1’e göre orijinden
daha uzaktır. Bu
nedenle K2 üzerindeki
her nokta K1’e kıyasla
daha yüksek eşit
toplam faydaları
gösterir.
0
Y malı
X malı
K1
K2A
B
C
D
0
Y malı
X malı
K1
K2A
B
C
Y malı
X malı
K1
K2A
B
C
D
Güz 2014 Genel İktisat 11
KE negatif eğimlidirler
• C=(10,20) ve D= (14,12)
• Marjinal ikame oranı (MRS) eğime eşittir. MRS, X malının
tüketimindeki değişikliğin Y malının tüketiminde
doğurduğu etkidir.
Güz 2014 Genel İktisat 12
12 20 82
14 10 4
YMRS eğim
X
Yrd.Doc.Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Güz 2014
Genel İktisat 3
Marjinal ikame oranı
• Tüketici KE üzerindeki herhangi bir mal bileşiminden bir
diğerine geçtiğinde, bir maldan daha az, diğerinden daha
fazla kullanarak aynı fayda düzeyinde kalır, örneğin
şekildeki gibi bir KE sahip olan bir tüketici, D(4Y,1X) mal
bileşiminden E(2Y,2X) mal bileşimine geçtiğinde Y
malından kullandığı miktarı 2 birim azaltarak 4 birimden 2
birime indirirken X malından kullandığı miktarı 1 birim
arttırarak 1 birimden 2 birime çıkararak aynı fayda (U1)
düzeyinde kalır. Yani, tüketici 1 birim X malını 2 birim Y
malı yerine ikame ederek/l birim X malını 2 birim Y malı ile
değiştirerek aynı fayda düzeyinde kalır.
Güz 2014 Genel İktisat 13
Marjinal ikame oranı • Tüketicinin X ve Y
malları arasında
gerçekleştirdiği bu
ikame/değişim oranına
(2/1=2), tüketicinin aynı
KE üzerinde bir birim
fazla X malı elde etmek
için vazgeçmeye razı
olduğu Y malı miktarına,
X'in Y yerine marjinal
ikame oranı (MRSx,y)
denir. MRS, tüketicinin
X malını Y malı ile
değiştirme oranını ölçer.
Güz 2014 Genel İktisat 14
Y
X 0
4
2
1
1/2
1 2 3 4
D (2)
E (1)
F (0,5)
G
K1
Azalan marjinal ikame oranı
• MRS kayıtsızlık eğrisi boyunca sabit değildir. D mal
bileşiminde bir birim X malını 2 birim Y malıyla ikame
etmeye/değiştirmeye razı olan tüketici, E ve F mal
bileşimlerinde bir birim X malını artık sırasıyla 1 ve 1/2
birim Y malıyla ikame etmeye/değiştirmeye razıdır. Bu
duruma (Y malı yerine X malı ikame edildikçe marjinal
ikame oranının giderek azalmasına), azalan marjinal
ikame oranı ilkesi denir.
Güz 2014 Genel İktisat 15
,x y
YMRS
X
MRS ve KE eğimi
• Kayıtsızlık eğrisinin bir
noktadaki eğimi, o
noktaya çizilen teğetin
eğimine eşittir. Azalan
marjinal ikame oranı
ilkesi, kayıtsızlık
eğrisine çizilen
teğetlerin şekildeki gibi
giderek yatıklaşması
anlamına gelir.
Güz 2014 Genel İktisat 16
Y
0 X
b
a
c K
Örnek
• Kayıtsızlık eğrisinin dış bükey olmasının
nedeni aşağıdakilerden hangisidir? (2003)
• A) Tüketicilerin gelirlerinin sınırlı düzeyde olması
• B) Azalan marjinal fayda kanunun geçerli olması
• C) "Fazla miktar her zaman iyidir," düşüncesinin
hakim olması
• D) Tercihlerin sabit olması
• E) Tercihlerin değişken olması
Güz 2014 Genel İktisat 17
KE birbirlerini kesmezler
• KE birbirlerini kestikleri varsayımı ile çizilen şekilde K1 KE üzerindeki a ve b mal sepetleri ile K2 KE üzerindeki a ve c mal sepetleri, tüketiciye aynı faydayı sağlayan mal sepetleridir. Ancak bir tüketici, hem a ve b mal sepetleri hem a ve c mal sepetleri arasında farksız ise, geçişlilik varsayımı gereği, b ve c mal sepetleri arasında da farksız olur.
Güz 2014 Genel İktisat 18
Y
X 0
a
c
b K2
K1
Yrd.Doc.Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Güz 2014
Genel İktisat 4
KE birbirlerini kesmezler
• Oysa c mal sepeti, b mal sepetine kıyasla daha fazla Y
malı içerir ve dolayısıyla da doymazlık varsayımı gereği,
tüketici tarafından b mal sepetine tercih edilir. Bu ise
kayıtsızlık eğrilerinin, geçişlilik ve doymazlık varsayımları
gereği, birbirleriyle kesişmelerinin mümkün olmaması
demektir.
Güz 2014 Genel İktisat 19
Bütçe doğrusu (Bütçe kısıtı)
• Tüketicinin, gelir ve malların fiyatları sabit iken,
sabit gelirin tümünü harcayarak satın alabileceği
mal bileşimlerini gösteren doğruya, bütçe
doğrusu denir.
Güz 2014 Genel İktisat 20
m PxX PyY
m PxX PyY
m PxX Y
Py Py
Bütçe doğrusunun eğimi
Örnek
• X1 ve X2 ürünlerine harcanabilecek 12 YTL’lik
bir gelir varsa ve X1 ürününün fiyatı 2 YTL, X2
ürününün fiyatı 6 YTL ise bütçe doğrusu
denklemi aşağıdakilerden hangisidir? (2001)
• A) X1/2 + X2/6 = 12
• B) 3X1+X2=12
• C) (X1+X2)/8=12
• D) 3X1 + 7X2 =12
• E) 8(X1 + X2) = 12
Güz 2014 Genel İktisat 21
Örnek
• Bir tüketici gelirinin tümünü harcadığında 6 birim
X ve 14 birim Y veya 10 birim X ve 6 birim Y satın
alabiliyor.
• Bir tüketici gelirinin tümüyle kaç birim Y satın
alabilir? (2001)
• A) 34 B)26 C)24 D) 18 E) 16
Güz 2014 Genel İktisat 22
Soru
• Bir tüketici parasının tamamını harcadığında; 5 birim
X malından, 3 birim Y malından veya 4 birim X
malından 5 birim Y malından alabilmektedir.
• Bu tüketicinin geliri 2600 TL ise, bütün parasıyla Y
malından kaç birim alabilir?
• A) 5
• B) 10
• C) 14
• D) 15
• E) 13
Güz 2014 Genel İktisat 23
Örnek
• Ali, fiyatı 2 YTL olan X malından 100 birim ve fiyatı 4 YTL
olan Y malından 50 birim tüketmektedir.
• X malının fiyatı 5 YTL’ye ve Y malının fiyatı da 8
YTL'ye çıkarsa, aynı miktarda X ve Y malı satın
alabilmesi için Ali'nin geliri kaç YTL artmalıdır? (2002)
• A) 350 B) 500 C) 600
• D) 700 E) 1050
Güz 2014 Genel İktisat 24
Yrd.Doc.Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Güz 2014
Genel İktisat 5
Örnek
• Kayıtsızlık eğrileri orijine göre kesin olarak dış bükey olan
bir tüketicinin dondurma ve pasta tüketimine harcamak
üzere 20 TL’si bulunmaktadır. Dondurmanın fiyatı 2 TL,
pastanın fiyatı ise 4 TL'dir.
• Aşağıdakilerden hangisi bu tüketici için fayda
maksimizasyonu sağlayan bir dondurma ve pasta
bileşimidir? (2009)
Güz 2014 Genel İktisat 25
Dondurma Pasta
A) 2 4
B) 4 4
C) 5 0
D) 6 3
E) 9 0
Bütçe doğrusu (Bütçe kısıtı)
• Şekilde bütçe doğrusunun dikey ekseni kestiği nokta, tüketicinin gelir ve fiyatlar sabit iken, gelirin tümünü harcayarak satın alabileceği maksimum Y malı miktarını gösterir, 0K=m/Py. Benzer biçimde, bütçe doğrusunun yatay ekseni kestiği nokta da tüketicinin, gelir ve fiyatlar veri iken, veri gelirin tümünü harcayarak satın alabileceği maksimum X malı miktarını gösterir, 0L=m/Px.
Güz 2014 Genel İktisat 26
Y
X 0
K
L
eğim= Px/Py
m/Py
m/Px
Örnek
• Bütçe doğrusunun yatay ekseni kestiği noktayla ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi kesinlikle doğrudur?
(2010)
• A) Bütçe doğrusunun eğimini verir.
• B) Mallar arasındaki ikame oranını gösterir.
• C) Yatay eksendeki malın marjinal faydasını gösterir.
• D) Gelirin marjinal faydasını sıfır yapan mal demetini
gösterir.
• E) Gelirin tamamı yatay eksendeki mal için harcandığında
bu maldan alınabilecek miktarı gösterir.
Güz 2014 Genel İktisat 27
Bütçe doğrusu (Bütçe kısıtı)
• Bütçe doğrusunun eğimi (Px/Py), aslında X
malından ∆X kadar daha fazla satın alan bir
tüketicinin, ne kadar Y malından vazgeçmesi
gerektiğini (X malı tüketmenin fırsat maliyetini)
gösterir. Bir başka deyişle, bütçe doğrusunun
eğimi, piyasanın X malını Y malı ile
değiştirme/ikame etme oranını ölçer.
Güz 2014 Genel İktisat 28
Px X
Py Y
Gelir değişmesi ve bütçe doğrusu
• Malların fiyatları veri iken gelir arttığında, tüketicinin tüm geliri ile satın alabileceği (maksimum) Y malı ve X malı miktarı artar. Bütçe doğrusunun eğimi ise değişmez. Dolayısıyla da bütçe doğrusu, dışa doğru paralel olarak kayar. Benzer biçimde gelir azaldığında, bütçe doğrusu içe doğru paralel olarak kayar.
Güz 2014 Genel İktisat 29
Y
X 0
eğim= Px/Py
m1/Py
m1/Px
m/Py
m/Px
Fiyat değişmesi ve bütçe doğrusu
Px ↓, Gelir ve Py sabit Py ↓, Gelir ve Px sabit
Güz 2014 Genel İktisat 30
Y
X 0 m/Px1
m/Py
m/Px
1x x
y y
P Peğim
P P
Y
X 0 m/Px
m/Py1
m/Py 1
x x
y y
P Peğim
P P
Yrd.Doc.Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Güz 2014
Genel İktisat 6
Örnek
• Yatay eksende gıda, dikey eksende de giyecek
gösteriliyorsa ve gıdanın fiyatı giyeceğinkine
göre yükselmişse bütçe doğrusu nasıl
değişir? (2002)
• A) Daha yatay hale gelir.
• B) Daha dik hale gelir.
• C) Dışarıya doğru kayar.
• D) Orijine doğru kayar.
• E) Fiyatlarla gelir arasındaki ilişkiye bağlı olarak,
daha dik veya daha yatay hale gelir.
Güz 2014 Genel İktisat 31
Çözüm
• Gıda fiyatı yükselmişse
gıdadan tüketilen
miktar azalır, Gelir ve
Py sabit.
Güz 2014 Genel İktisat 32
Giyecek
0 m/Px Gıda
m/Py
m/Px1
1
daha dik hale gelir
x x
y y
P Peğim
P P
Nominal gelir Reel gelir ayrımı
• Nominal gelir, tüketicinin para birimi ile ifade edilen geliridir, örneğin tüketici X’in aylık geliri 1200 TL denildiğinde, nominal gelirden söz edilmektedir Nominal gelire, aynı zamanda "parasal gelir" ve "nakdi gelir" de denir.
• Reel gelir, tüketicinin satın alabileceği mal ve hizmeti belirler. "Gerçek gelir" de denilen reel gelir tüketicinin "satın alma gücü" hakkında bilgi edinilmesini sağlar.
• Piyasadaki mal ve hizmetlerin fiyatları sabitken, tüketicinin nakdi gelirinin artması, onun reel gelirinin de artması sonucunu doğurur. Günümüzde tüketicilerin nakdi gelirleri (yani maaş ve ücretleri) sabitken, satın aldıkları malların fiyatlarının enflasyon sonucu yükselmesi, reel gelirlerinin azalması sonucunu doğurmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 33
Fiyatların-gelirin değişmesi ve BD
• Tüketicinin geliri sabit iken X ve Y mallarının fiyatları aynı yönde ve oranda değişirse, bütçe doğrusu içe veya dışa doğru paralel olarak kayar, örneğin gelir sabit iken hem X malının hem de Y malının fiyatı iki misli arttığında, bütçe doğrusunun eğimi sabit kalırken (Px/Py=2Px/2Py), tüketicinin tüm geliri ile satın alabileceği maksimum X malı ve Y malı miktarı yarıya iner ve dolayısıyla da bütçe doğrusu da 1/2 oranında içe doğru paralel olarak kayar.
Güz 2014 Genel İktisat 34
Y
X 0
m1/Py
m1/Px
m2/Py
m2/Px
Fiyatların-gelirin değişmesi ve BD
• Hem tüketicinin geliri hem de X ve Y mallarının fiyatları aynı yönde ve oranda değişirse, örneğin hepsi iki misli artarsa, bütçe doğrusu değişmez. Böyle bir durumda, fiyatlardaki artışın reel geliri yarıya düşürücü etkisi gelirdeki 2 misli artışla telafi edilir ve dolayısıyla da parasal gelir 2 kat artarken reel gelir aynı kalır. İktisatçılar gelirin ve fiyatların aynı oranda artmasını, saf enflasyon derler.
Güz 2014 Genel İktisat 35
Y
X 0
22y y
m mP P
22x x
m mP P
Örnek
• İki mallı bir ekonomide fiyatlar ve tüketicinin geliri iki
kat arttığında bütçe doğrusunda meydana gelecek
değişiklikle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur? (2007)
• A) Bütçe doğrusunun eksenleri kestiği değerlerde bir artış
olur.
• B) Bütçe doğrusunun eksenleri kestiği değerlerde bir
azalma olur.
• C) Bütçe doğrusunun eğimi azalabilir veya artabilir.
• D) Bütçe doğrusunda herhangi bir değişiklik olmaz.
• E) Bütçe doğrusunda meydana gelecek değişikliği
bilebilmek için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.
Güz 2014 Genel İktisat 36
Yrd.Doc.Dr. Rüstem Barış YEŞİLAY Güz 2014
Genel İktisat 7
Tüketici dengesi
• Maksimum faydayı elde eden tüketicinin dengede olduğu
kabul edilir. Tüketici, maksimum fayda sağlayacak şekilde
belli gelirini mallar arasında en uygun biçimde (optimum)
dağıtmak durumundadır. Tüketici, mal fiyatlarının ve
gelirinin değişmemesi koşulları altında (ceteris paribus)
maksimum faydayı sağlaması durumunda dengeye
varacak ve bu denge noktasından ayrılmak
istemeyecektir. Çünkü bu denge noktasının dışında
mutlaka daha az bir fayda ile yetinmek zorunda kalacaktır.
Güz 2014 Genel İktisat 37
Tüketici dengesi
NM Bütçe Doğrusu
Tüketici mevcut bütçesi ile orijinden en uzakta bulunan (yani en çok faydayı temsil eden) kayıtsızlık eğrisine bütçe doğrusunun teğet olduğu noktada dengeye gelir ve maksimum faydayı sağlar. Bu nokta, K2 kayıtsızlık eğrisine NM bütçe doğrusunun teğet olduğu D noktasıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 38
Tüketici dengesi
• Tüketici D noktasında maksimum faydayı sağlamaktadır.
Çünkü bu D noktasının sağında veya solunda bütçe
doğrusunda hareket edildiğinde daima daha düşük toplam
faydayı sağlayan kayıtsızlık eğrilerine ulaşılacaktır. Bu
sebeple D noktasına " tüketicinin optimal denge noktası"
denmektedir.
• D noktasında:
Güz 2014 Genel İktisat 39
,x
x y
y
PdYMRS
dX P
ÖRNEK
• X ve Y malı tüketen bir tüketicinin fayda
fonksiyonu aşağıda verilmiştir:
• X malının fiyatı 12, Y malının fiyatı 18,
tüketicinin geliri 720 ise bu tüketicinin
faydasını maksimum yapmak için tüketeceği Y
malı miktarı kaçtır? (2011)
• A) 10 B) 20 C) 30
• D) 40 E) 50
Güz 2014 Genel İktisat
2 2U(X,Y)=12X Y
40
Çözüm
Güz 2014 Genel İktisat 41
2 2
2
2
2 2
22
U(X,Y)=12X ise
MUx= 24
MUy= 24
MUyMUx
24 24
12 184
23
Y
UXY
XU
X YY
Px Py
XY X Y
X YXY
22
2 2
2 2
42
36 4
6 4
36 4
2* *
3720 12 * 18
2720 18 18
720 36 20
X YXY
XY X Y
Y X
Y XY
Y X X
M Px X Py Y
YY
Y Y
Y Y
Genel İktisat Güz 2014
Yrd.Doç.Dr. Rüstem Barış Yeşilay 1
GENEL İKTİSAT 08. TÜKETİCİ DENGESİNİN DEĞİŞMESİ
Rüstem Barış YEŞİLAY
Güz 2014 Genel İktisat 1
Tüketici dengesinde değişmeler
Aşağıda koşullardan biri değişirse tüketicinin optimal
denge noktası da değişir.
• tüketicinin zevk ve tercihlerinin değişmesi,
• tüketicinin gelirinin değişmesi,
• malların fiyatlarının değişmesi.
Güz 2014 Genel İktisat 2
Tüketicinin zevk ve tercihlerinin değişimi
Tüketicinin zevk ve tercihleri çeşitli etmenlerin etkisiyle
değişebilmektedir. Örnek olarak, tüketici zaman içinde
çocukluk yıllarında (5–15 arası) tatlı gıdaları, baharatlı
gıdalara tercih etmekte iken; olgunluk çağına (16–30)
geldiğinde; bu tercihler tam tersine dönebilir. Yine, ortam
veya mevsim değişiklikleri de tüketicilerin tercih yapısını
değiştirebilir. Fayda fonksiyonu, sübjektif (kişisel) bir
fonksiyon olması sebebiyle, tüketici; psikolojik, fizyolojik
ve çevre faktörlerinin etkisiyle zevk ve tercihlerini
değiştirebilir. Tüketicinin zevk ve tercihlerini değiştirmesi,
tüketicinin kayıtsızlık haritasını tümüyle değiştireceğini
ifade etmektedir. Bu durumda; tüketicinin yeni optimum
denge noktası oluşmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 3
Tüketicinin zevk ve tercihlerinin değişimi
• Tüketici önceleri daha çok lahana sarma (yç), daha az yaprak sarma (xa) tüketirken; sonraları tercihlerini yaprak sarma lehine değiştirmiş daha çok yaprak sarma (xç) daha az lahana sarma (yo) anlamına gelen D2 denge noktasına gelmiş bulunmaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 4
Tüketicinin gelirinin değişimi
• Belli bir tüketicinin zevk ve tercihleri ile iki malın fiyatı sabit
durumda iken; aynı tüketicinin gelirinin değişmesi, tükettiği
iki malın miktarlarını değiştirme durumunu ortaya
çıkaracaktır.
• Tüketicinin gelirinin artması durumunda bütçe doğrusu
sağa doğru paralel olarak kaymaktadır. Gelir düşmesi
durumunda ise orijine doğru kaymaktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 5
Gelir artışı ve denge noktası
Tüketicinin ilk geliri m1= 500 YTL olsun. X malının fiyatı
Px= 20 YTL ve Y malının fiyatı Py=50 YTL olsun. Gelir
artsın ve m2=1000 YTL olsun, malların fiyatları aynı
kalsın.
Güz 2014 Genel İktisat 6
Genel İktisat Güz 2014
Yrd.Doç.Dr. Rüstem Barış Yeşilay 2
Gelir artışı ve aşağı mallar
Bazı mallarda gelir artmasına karşı bir malın tüketimi artarken diğerinin tüketimi azalabilir. Tüketimi azalan bu mallara “Düşük, Giffen " mallar denilmektedir. "Engel kanunu" adı verilen bu durumda bir malın tüketimi gelir artışına rağmen azalabilir. Düşük mal olan X’in tüketimi azalmıştır.
Güz 2014 Genel İktisat 7
Gelir-tüketim eğrisi (GTE)
• Eğer sürekli gelir atışları olursa, bütçe doğrusu sürekli
olarak, orijinden uzaklaşacak şekilde paralel olarak sürekli
sağa doğru kayar. Eğer normal iki mal söz konusu ise
sürekli birçok denge noktası birleştirilince aşağıdaki gibi
bir grafik ile karşılaşırız. Denge noktalarının oluşturduğu
geometrik yer (şekil) bir eğridir. Bu eğriye GTE adı verilir.
Bu eğri bazen özel olarak bir doğru şeklini alabilir.
• GTE orijinden başlamaz; çünkü iki mal tükettiğini
varsaydığımızda tüketici yaşamını sürdürmek için,
gelirinden bağımsız tüketim yapmak zorundadır.
Güz 2014 Genel İktisat 8
Doğrusal GTE
Güz 2014 Genel İktisat 9
Farklı GTE’ler
Güz 2014 Genel İktisat 10
GTE
• Fiyatlar ve tercihler sabit iken gelir arttığında talebi artan
(gelir azaldığında talebi azalan) mallara üstün mallar; gelir
arttığında talebi azalan (gelir azaldığında talebi artan)
mallara da düşük mallar denir
• Talebin gelir esnekliği üstün mallar için pozitif, düşük
mallar için ise negatiftir.
• GT eğrisinin orijinden geçen düz bir çizgi biçiminde
olması, talebin gelir esnekliğinin bire eşit olduğunu
gösterir.
Güz 2014 Genel İktisat 11
GTE • GTE pozitif
eğimlidir. Gelir
artışı sonucu q1
ve q2 mallarının
her ikisine de
yapılan harcama
artmış. Üstün
mallardır
(normal mallar).
Her iki malın da
gelir esnekliği
em > 0 dir.
Güz 2014 Genel İktisat 12
K2
K1
q2
q1 0
M’/P2
M/P1
M/P2
GTE
M’/P1
Genel İktisat Güz 2014
Yrd.Doç.Dr. Rüstem Barış Yeşilay 3
GTE • GTE yatay eksene paraleldir. Gelir artışı sonucunda sadece q1 malına yapılan harcama artmıştır. Ancak q2 malına yapılan harcama hiç değişmemiştir. Dolayısıyla q2 malının gelir esnekliği em = 0'dır.
Güz 2014 Genel İktisat 13
K2 K1
q2
q1 0
M’/P2
M/P1
M/P2
GTE
M’/P1
GTE • GTE dikey
eksene
paraleldir. Gelir
artışı sonucunda
sadece q2 malına
yapılan harcama
artmıştır, q1
malının gelir
esnekliği em =
0’dır.
Güz 2014 Genel İktisat 14
K2
K1
q2
q1 0
M’/P2
M/P1
M/P2
GTE
M’/P1
GTE ve Talep Değişimi • Pozitif eğimli bir
GTE yatay eksene
doğru bükülürse X
malının talebinin
gelir esnekliği
birden büyük,
dikey eksene
bükülürse birden
küçüktür. Birden
büyükse X malı
lüks, küçükse
zorunlu maldır.
Güz 2014 Genel İktisat 15
Y
0
M2/Py1
M1/Px1
GTE
X
M1/Py1
M2/Px1
emx > 0, emy > 0
Engel eğrileri • Engel eğrisi,
GTE’nin sadece
X malı ya da
sadece Y malı
için kısaca tek bir
mal için ifade
edilmiş halidir.
Engel eğrisi
GTE’den elde
edilir.
Güz 2014 Genel İktisat 16
M
0
M2 Engel eğrisi
(Üstün mal)
Qdx
M1
A
B
X1 X2
Fiyat-tüketim eğrisi (FTE)
• Getir sabit iken bir malın fiyatı düşünce (yükselince) bütçe
doğrusu dışa (içe) doğru paralel olmayan biçimde kayar.
X malının fiyatının değişmesi sonucu ortaya çıkan yeni
denge noktalarının geometrik yerine FTE denir.
• Bir malın fiyatı düştüğü zaman talebi artıyorsa ya da fiyatı
yükseldiği zaman talebi düşüyorsa bu tür mallara normal
mal denir.
• Bir malın fiyatı arttığı zaman talep edilen miktarı artıyor
düştüğü zaman ise talep edilen miktar düşüyor ise bu tür
mallara giffen mal denir.
Güz 2014 Genel İktisat 17
Soru
• Tüketicinin tükettiği bir mala ait talep eğrisi üzerindeki
her noktada aşağıdakilerden hangisi gerçekleşir?
(2009)
• A) Gelir etkisinin sıfır olması
• B) İkame etkisinin sıfır olması
• C) Tüketici gelirlerinin maksimizasyonu
• D) Harcama maksimizasyonu
• E) Fayda maksimizasyonu
Güz 2014 Genel İktisat 18
Genel İktisat Güz 2014
Yrd.Doç.Dr. Rüstem Barış Yeşilay 4
Tüketilen malların fiyatının değişmesi
Tüketicinin nominal geliri sabitken, mal fiyatlarının düşmesi tüketicinin reel gelirini, aynı oranda arttırır. Tüketicinin geliri 600 YTL ve Y malının fiyatı Fy=10 TL; X malının fiyatı Fx=20 YTL olsun. Böylece; tüketicinin optimal denge noktası, K1 kayıtsızlık eğrisinin bütçe doğrusuna teğet olduğu noktadır.
Güz 2014 Genel İktisat 19
FTE • X malının fiyatının 10 YTL’ye düşmesi durumunda (Fx2=
10 YTL) tüketicinin yeni optimal dengesi, K2 kayıtsızlık
eğrisi üzerinde D2 noktasında olacaktır.
Güz 2014 Genel İktisat 20
Fiyat-tüketim eğrisi (FTE)
Eğer X malının fiyatının sürekli düştüğünü düşünürsek,
yeni denge noktaları D3, D4, D5, ...Dn gibi noktalar
olacaktır. İşte X malının çeşitli fiyatlarını yansıtan yeni
bütçe doğrularına teğet olduğu noktaları birleştirirsek,
bulduğumuz eğriye "FTE" adını vermekteyiz, FTE; X
malının fiyatları değişirken X ve Y malından ne kadar
alınacağını göstermektedir.
FTE; mal fiyatlarının biri sabit diğeri değişken olmak
üzere çok farklı oranlarda olabilir ve aşağıdaki grafiklerde
gösterilen FTE’lerden yalnızca biri ortaya çıkabilir. Her
FTE de malların tüketimi bakımından farklı oranları
gösterir.
Güz 2014 Genel İktisat 21
Farklı FTE’ler • FTE1, FTE2, FTE3
eğrileri normal
malları temsil
etmektedir.
• FTE4, FTE5 ise
çok ucuzlayan
malları, sırasıyla x
ve y temsil
etmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 22
FTE
• FTE’nin biçimi talebin fiyat esnekliğini yansıtır. Şekilde tüketicinin X malı satın almak için yaptığı harcama başlangıçta MM1 iken, X malının fiyatı düşünce MM2’ye yükselmiştir. Yani tüketicinin X malı için yaptığı toplam harcama X malının fiyatı düşünce artmıştır. Talep esnektir.
Güz 2014 Genel İktisat 23
M
M1
M2
U1 U2
0 M/P1 M/P1’ Q1
M
ed > 1
FTE
Fiyat-tüketim eğrisi (FTE)
• q1 malına yapılan harcama değişmemiştir. q1 malına yapılan harcama M1 düzeyinde kalmıştır. Yani malın fiyatındaki değişim yüzdesi talep miktarındaki yüzde değişime eşittir. Bu da talep esnekliğinin 1'e eşit olması demektir (e = malın mik. % değ. / fiyattaki % değişim)
Güz 2014 Genel İktisat 24
M
M1
U1
U2
0 M/P1 M/P1’ Q1
FTE
M
ed = 1
Genel İktisat Güz 2014
Yrd.Doç.Dr. Rüstem Barış Yeşilay 5
Fiyat-tüketim eğrisi (FTE)
• q1 malının fiyat düşmesine rağmen q1'den talep edilen miktar değişmezken bu mala yapılan harcama MM1’den MM2’ye gerilemiştir. Fiyat-tüketim eğrisi dikey eksene paralel olduğundan esneklik 0'a eşittir. Tabut talebi, insülin iğnesi talebi gibi.
Güz 2014 Genel İktisat 25
M
M2
M1
U1
U2
0 M/P1 M/P1’ q1
M
FTE
ed = 0
FTE
• Tüketicinin X malı için
yaptığı harcama, X
malının fiyatının
düşmesi sonucu
MM1’den MM2’ye
düşmüştür.
FTE eğrisi pozitif
eğimlidir ve esnek
olmayan talep söz
konusudur.
Güz 2014 Genel İktisat 26
M
M2
M1
U1
U2
0 M/P1 M/P1’ Q1
M
FTE
Soru
• Fiyat - tüketim eğrisi miktar eksenine dik bir doğru
ise, talebin fiyat esnekliği hangi değeri alır? (2006)
• A) Sonsuzdur
• B) 1'den büyüktür
• C) Birdir
• D) 1'den küçüktür
• E) Sıfırdır.
Güz 2014 Genel İktisat 27
Çözüm
• FTE pozitif eğimli ise; | ed | <1
• FTE negatif eğimli ise; | ed | >1
• FTE yatay eksene (miktar eksenine) paralel ise; | ed | = 1
• FTE yatay eksene (miktar eksenine) dik ise; | ed | = 0
• Ed= ∞ ise FTE çizilemez çünkü malın fiyatındaki bir artış
talep edilen miktarı sıfıra indireceğinden tüketici açısından
yeni bir denge oluşmaz.
Güz 2014 Genel İktisat 28
Soru
• Aşağıdakilerden hangisi fiyat -tüketim eğrisi
üzerindeki her nokta için doğrudur? (2005)
• A) Fayda düzeyi sabittir.
• B) Malların tüketilen miktarları sabittir.
• C) Gelirin tamamı harcanır, ancak fayda maksimize
edilmez.
• D) Fayda maksimize edilir, ancak gelirin tamamı
harcanmaz.
• E) Fayda maksimize edilir ve gelirin de tamamı
harcanır.
Güz 2014 Genel İktisat 29
Soru
• Fiyat - tüketim eğrisi pozitif eğimli ise, talebin fiyat
esnekliği için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
(2003)
• A) 1’den küçüktür
• B) 1’den büyüktür
• C) 1’e eşittir
• D) Sıfırdır
• E) Sonsuzdur
Güz 2014 Genel İktisat 30
Genel İktisat Güz 2014
Yrd.Doç.Dr. Rüstem Barış Yeşilay 6
Toplam etki
• Belli bir malın fiyatı değiştiğinde, bu belli maldan satın
alınan mal miktarı değişmektedir.
• Belli bir malın fiyatı düştüğünde, o maldan daha fazla
satın alınmasının iki nedeni bulunmaktadır;
• Gelir Etkisi
• İkame Etkisi
• İki etki birlikte ortaya çıktığı için ikisine birden "Toplam
Etki" denmektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 31
Gelir etkisi, İkame etkisi
• Gelir etkisi, satın aldığı malın fiyatının düşmesi sonucu
nominal geliri değişmeyen tüketicinin reel gelirinin
yükselmesi nedeniyle, her maldan ve bu arada fiyatı
düşen maldan daha çok satın almasıdır.
• İkame etkisi, tüketicinin satın aldığı mallardan birinin
fiyatının düşmesi sonucu, tüketicinin oransal olarak daha
ucuz hale gelen malı öteki mallara tercih ederek, öteki
mallardan satın aldığı miktarları azaltarak, fiyatı düşen
maldan daha çok satın almasıdır.
Güz 2014 Genel İktisat 32
Gelir etkisi (GE)
Bir malın fiyatının düşmesi, tüketicinin reel "gerçek" (satın
alma gücü olarak) gelirini arttırmaktadır.
Nominal geliri sabit bulunan bir tüketici belli reel gelir
düzeyinde iken; X malının fiyatı düştükten sonra bu
tüketicinin reel geliri artar.
Tüketici X malının fiyatı düştükten sonra her iki maldan
satın aldığı mal miktarını değiştirmezse, gelirinin bir
kısmını harcamamış durumda bulunacaktır.
Tüketicinin harcamadığı, elinde kalan bu gelir
karşılığında tüketici, ya her iki maldan daha fazla veya
malların yalnızca birinden daha fazla salın alabilir.
Tüketicinin reel gelirinin artmasına "GE" denir.
Güz 2014 Genel İktisat 33
İkame etkisi (İE)
Bir malın fiyatının düşmesi, iki mal arasındaki oransal
fiyatı değiştirmektedir. X malının fiyatı düşünce, Y malının
fiyatı değişmese de, Y malı öncekine oranla daha pahalı
duruma gelmektedir.
Tüketici her iki maldan kullandığı miktarları yeniden
ayarlamak durumunda kalmaktadır.
Tüketici; kendisine, oransal olarak daha pahalı duruma
gelen Y malından satın almak istediği miktarı azaltabilir.
Böylece tüketici harcamadığı elinde kalan geliri X
malından daha fazla satın almak için kullanabilir.
X malından daha fazla olarak, Y malı yerine
kullanılmasına "İE" denir.
Güz 2014 Genel İktisat 34
GE ve İE (Toplam etki)
• Y malı koyun eti ve X
malı da dana eti olsun.
Tüketicinin belli bir
süredeki nominal geliri
m=1000 para birimi
olsun. X malının fiyatı
Px= 25 ve Y malının
fiyatı da Py= 50 olsun.
Güz 2014 Genel İktisat 35
GE ve İE (Toplam etki)
• X malının
fiyatı
Px= 10
para
birimine
düşsün.
Güz 2014 Genel İktisat 36
Genel İktisat Güz 2014
Yrd.Doç.Dr. Rüstem Barış Yeşilay 7
GE ve İE (Toplam etki)
İlk denge durumu A noktasında iken; tüketici, X malından
16 birim (16*25=400 para birimi) ve Y malından da 12
birim (12*50=600 para birimi) satın almakta ve nominal
gelirinin tamamını (400+600=1000 para birimi)
harcamaktadır.
Fiyat düşmesinden sonra, denge C noktasında
oluşmuştur. Yeni denge C noktasında X malında 50 birim
(50*10=500 para birimi) ve Y malında 10 birim (10*50=
500 para birimi) mal satın almakta ve nominal gelirin
tamamı harcanmaktadır. (500+500=1000 para birimi).
Güz 2014 Genel İktisat 37
GE ve İE (Toplam etki)
İlk dengede Y malı 12 birim ve X malı 16 birim satın
alınmakta iken; yeni dengede Y malı 2 birim azaltılarak
10 birim alınmakta, X malı ise 34 birim arttırılarak 50
birime yükseltilmektedir.
Bu durum "toplam etkiyi"; yani, hem " GE’yi" hem de
“İE’yi" göstermektedir.
Güz 2014 Genel İktisat 38